"الجُرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • Uçurumdan
        
    • uçurum
        
    • uçurumun
        
    • kayalığın
        
    - Uçurumdan aşağı inebiliriz. Open Subtitles لكن يُمكننا إكتشاف ذلك، لو نزلنا ذلك الجُرف بأنفسنا.
    Uçurumdan atlamanın güvenli olduğu anlamına geliyor olmalı. Open Subtitles لابدّ أنّ ذلك يعني أنّ الوضع آمن لكِ للقفز من ذلك الجُرف.
    Bütün bunlar biz yumurtayı Uçurumdan attıktan sonra oldu. Buna biz sebep olduk. Open Subtitles لقد حدث كلّ هذا بعد إلقائنا البيضة من على الجُرف.
    Eğer bu uçurum gerçekten bir çıkış yoluysa ucunun çıktı yerde bekliyordur. Open Subtitles لو كان ذلك الجُرف هُو المخرج من هُنا حقاً، فإنّه سيكون في الإنتظار أينما يقود.
    Bize lazim olacak ilk sey memur bey, o uçurum kenarinin arazi saglamligi raporu ki bir çözüm bulmak için çalisabilelim. Open Subtitles لذا فإنّ أوّل شيءٍ سنحتاجه، حضرة الضابط، هُو تقرير سلامة التربة على حافة الجُرف تلك -حتى نبدأ العمل على حل .
    Yaşam ve Ölüm'ün Kapısı bu uçurumun dibinde. Open Subtitles بوابة الحياة والموت في الجزء السفلي لهذا الجُرف
    Bu koca kayalığın dengesizliği ve her an yeniden kayarak çocuğun altında kalabilme ihtimali de cabası. Open Subtitles لا يُساعد كون هذا الجُرف كلّه غير مُستقر، ويُمكن أن ينزلق في أيّ وقتٍ ويدفنه.
    Uçurumdan atladığında bir şey olmuş olmalı. Open Subtitles -لابدّ أنّ شيئاً حدث له بعدما سقط من الجُرف .
    Evet, o Uçurumdan atlamak Chester's Mill'den çıkış yolu olmalı. Open Subtitles أجل، لابدّ أنّ السقوط من ذلك الجُرف هُو المخرج من (تشيستر ميل).
    Sen işleri batırıp yumurtayı Uçurumdan attığın için şimdi Melanie ölüyor. Open Subtitles الآن (ميلاني) تحتضر لأنّك أخفقت، ورميت تلك البيضة من على الجُرف. كلّ هذه المعمعة هي غلطتك!
    Rebecca ve ben Uçurumdan düşmeyelim diye. Open Subtitles -لإنقاذي و(ريبيكا) مِن السقوط مِن على الجُرف .
    Sam'in Uçurumdan atladığını gördüm. Open Subtitles -قفز (سام) من على الجُرف .
    Ve uçurumun sonunda ne olacağını öğrenebileceğimiz bir şey yapmıştık. Open Subtitles ولقد صنعنا أشياء قد تُساعدنا على إكتشاف ما يُوجد في قاع ذلك الجُرف بالضبط.
    Saniyeler içinde uçurumun dibinde ne varsa bize gösterecek. Open Subtitles وفي خلال لحظات، سوف تُرينا ما يُوجد في قاع هذا الجُرف.
    uçurumun sonu artık sadece derin bir çukur. Open Subtitles المكان الوحيد الذي يقود إليه ذلك الجُرف هُو قاع خورٍ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more