Hayır, işleri yerine koymak istemiyorum! Bu konuyu konuşmak istemiyorum! | Open Subtitles | لا ، لا أريد تسوية الأمر لا أريد الحديث عنه |
Tatlım, benimle bir şey konuşmak istediğinde rahatlıkla konuşabileceğini bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | اشعري بالراحة في التحدث معي عن أي شيء ترغبين الحديث عنه |
Ve açıkçası evliliğim şu an konuşmak istediğim son şey. | Open Subtitles | وبصدق شديد، زواجي هو آخر شيء أود الحديث عنه الآن |
Ortak gerçeklik bize bununla ilgili konuşmaya başlamak için ortam sunar. | TED | يمنحنا الواقع المشترك منصة لبدء الحديث عنه. |
Ne yazık ki sadece bunlarla bitmiyor, bilimsel ve ekonomik engellerin yanı sıra, kültürel engeller de mevcut. Zannediyorum ki bu konu insanların sıtma hakkında konuşmayı tercih etmediği kısım. | TED | وبالإضافة إلى التحدي العلميّ والاقتصادي تشكّل الملاريا تحديًا ثقافيًّا وهذا هو الجانب الذي يتجنب الناس الحديث عنه |
Konuşacak bir şey yok. Zorlayan bendim. | Open Subtitles | لا شيء يمكنني الحديث عنه أنا الوحيدة التي أصرت |
Belki de konuşmamız bizi bu tuhaf durumdan kurtarmaya yardım eder ve bizi tekrar arkadaş yapar. | Open Subtitles | ربما الحديث عنه سوف يساعدنا على الخروج من المنطقة الغريبة ويضعنا في منطقة الأصدقاء |
Bugün konuşmak istediğim şey hızla büyüyen bu teknolojileri anlamaktır. | TED | ما أود الحديث عنه اليوم هو فهم هذه التقنيات المتسارعة في التطور. |
işte hakkında konuşmak istediğim, içinden geçtiğimiz bu değişimin ne olabileceğidir. | TED | لذا ما أود الحديث عنه عما قد يكون ذلك، كيف قد يكون ذلك الإنتقال الذي نمر به. |
Ama bugün buradayım ve hikâyeler hakkında konuşmak istiyorum ve benim için hikâyelerin önemi hakkında. Hatta bence herkes için hikâyelerin önemi hakkında. | TED | ولكن أنا هنا اليوم، وما أود الحديث عنه هو القصص وأهمية القصص بالنسبة لي ولجميع الناس على ما أعتقد. |
Bu kaçınılmaz, korkunç ama benim gerçekten konuşmak istediğim şey İnsanların öldükten sonra arkalarında bıraktıklarıyla büyüleniyor olmam. | TED | رغم أنه لا مفر منه، رهيب، لكن ما أريد الحديث عنه في الواقع أنا مفتونة بالتركة التي يخلفها الناس بعد موتهم |
Bu yüzden bu kadın siyasi devrimini nasıl yapacağımızla ilgili biraz düşündüm ve bugün sizinle konuşmak istediğim şey bu. | TED | ولذلك قدمتُ بعض الأفكار عن كيفية بناء هذه الثورة النسائية السياسية وهذا ما أريد الحديث عنه اليوم. |
Bugün burada sizlerle hem bu armağanın ne olduğunu konuşmak, hem de neden şimdiye kadar bunun en ufacık bir fark yaratmadığını Anlatmak istiyorum. | TED | وما أريد الحديث عنه اليوم هو ماهية تلك الهدية، وأريد أيضاً أن أشرح لكم لماذا لماذا لم تحدث ولو قليل من الفرق. |
konuşmak istediğim bir diğer şey de güvenlik. | TED | والشي الأخر الذي أو الحديث عنه هو درجة الأمان |
Sizinle bugün konuşmak istediğim şey şu özel HÜCRE, veya bir grup hücre, ve bu hepimizde tek tek mevcut. | TED | ما أريد الحديث عنه اليوم هي تلك الخلية المحددة أو مجموعة الخلايا الموجودة بداخل كل منا |
İnsanlar bu konu hakkında konuşmak istemezler. Toplumda bununla ilgili ortak bir korku var. | TED | يكره الناس الحديث عنه. هناك خوف و قلق مرتبط به. |
Yapabildiğimiz tek şey birbirimizin hayatı ve aileleri hakkında konuşmak oldu | Open Subtitles | كُلّ ما امكننا الحديث عنه هو العائلة , الحياة وعن بعضنا البعض |
2000 yıl geçti ve biz hala bunu konuşuyoruz, çünkü konuşmaya değer bir konu. | Open Subtitles | 2000 سنه مضت و لا زلنا نتكلم عنها و السبب انها شىء يستحق الحديث عنه |
Bu travmanın tek tedavi yöntemi de -Sizi boğan, katılaştıran, öldüren o ölümle karşılaşma anının- Onun hakkında konuşmayı başararak mümkün. | TED | الطريقة الوحيدة لمعالجة الصدمة، هذا اللقاء مع الموت، الذي يصدمك، يفزعك، ويقتلك، هو أن تتمكن من الحديث عنه. |
Konuşmamızın gereği de yok çünkü Konuşacak bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك فائدة من الحديث عنه لانه ليس هناك مانتحدث عنه |
konuşmamız gereken birkaç şeydi var. | Open Subtitles | ، وهناك عدد قليل من الأشياء قد نحتاج إلى الحديث عنه. |
Tsunaminin tatilimi mahvetmesinden çok daha kötü, çünkü kimse o mevzuyu konuşmaktan bıkmıyor! | Open Subtitles | اسوأ من تلك المره التي افسدت عطلتي بتسونامي لان لا احد توقف عن الحديث عنه |
Burada Anlatmak istediğim şey şu, bu Kahn'ın da yüreğinin bir parçasıydı; bir projede asıl önemli olanı nasıl keşfederiz? | TED | ما أود الحديث عنه هو شيء كان هذا عزيز جدا على قلب كارين، الذي هو كيف نكتشف ما هو خاص حقا عن اي مشروع؟ |
bahsetmek istediğim son şey, kısmen bağlımlı olacağımız fikri. | TED | أذن، الشئ الأخير الذي أريد الحديث عنه هو هذه الفكرة بأننا سنصبح مشتركي الإستقلالية. |
Onun hakkında konuşmanın ayıp olduğunu. | TED | تعلمت إن من المعيب فعلا الحديث عنه. |