| Eğer pencere ihtiyacımıza göre ısıyı içeri alabilse ya da ısı içeri hiç gelmeden dışarda tutulabilse, çok iyi olmaz mıydı? | TED | ألن يكون من الرائع لو أن النافذة بإمكانها إعادة رد الحرارة إلى الغرفة إن احتجنا إليها أو إبعادها قبل أن تأتي؟ |
| Bu ısı kaçan enerjidir ve sistemin içinde bulunan kendi kendisini çalıştıran enerjiyi azaltarak tamamen durana kadar kaçacaktır. | TED | تلك الحرارة هي طاقة هاربة، وستواصل التسرب والحد من الطاقة المتاحة ليحرك بها النظام نفسه حتى توقُّف الآلة الحتمي. |
| sıcaklık farkı her yeri bembeyaz yapmıştı, sıfır görüş mesafesi. | TED | وجعل الفرق في درجات الحرارة كل شيء أبيض، كان بياضاً. |
| Bu sıcaklık haritası sistemin beyninin nasıl çalıştığını size gösterecek. | TED | الآن خارطة الحرارة هذه ستعرض لكم كيف يعمل دماغ النظام. |
| Ben acayip sıcak odalarda uyudum ve kendimi öldürmek istemiştim. | Open Subtitles | وأنا نمت في غرف شديدة الحرارة وأريد أن أقتل نفسي |
| Şimdi bir an duralım ve bu dört derecelik küresel ortalama sıcaklığı düşünelim. | TED | والآن، لنأخذ استراحة لمدة وجيزة ونفكر في متوسط درجات الحرارة المقدر بأربع درجات. |
| Daha sonra hava soğuyup geri geldiğinde, tekrar süngerden ısı çekerek ısınıyor. Yani enerjinizi 5-6 kere yeniden kullanıyorsunuz. | TED | قم حين يعود الهواء بعد تبريده تأخذ تلك الحرارة من جديد فتقوم بإعادة استخدام الطاقة خمس أو ست مرات |
| Bir insan ısı, su, barınma, gıda gibi sorunları yenebilir. Biliyordum ve yendim. | Open Subtitles | ، الرجل يمكن أن يتغلب على مشكلة الحرارة الماء ، المأوى ، الطعام |
| Herschel'in deneyinde renk ve ısı arasındaki ilişki test ediliyordu. | Open Subtitles | في تجربة هيرشل العلاقة بين اللون و درجة الحرارة اُختُبِرَت |
| Temel olarak, yüksek verimlilikte süzme ve ısı değişim sistemi. | Open Subtitles | حاليا إنها فعاله للغاية فى تصفية الحرارة عند تغيير النظام |
| Aşırı sıcaklık dışında, değil mi? Böylesini daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | ما عدا الحرارة المرتفعة, لم أشهد شيئاً من قبل مثل هذا. |
| Kumun cam haline dönüşmesi için ne kadar sıcaklık gerektiğini biliyor musun ? | Open Subtitles | ألديك أدنى فكرة عن درجة الحرارة التي تتجمّد فيها الرمال لتتحوّل إلى زجاج؟ |
| Etrafta bu kadar büyük bir sıcaklık ve basınç olunca, facia çok yakındadır. | Open Subtitles | فالكوارث تكون قريبة منك جدا عندما تكون محاط بمثل هذه الحرارة والضغط الهائلين |
| Bu nedenle onu sıcak ve soğuk ortamlardan uzak tutmalısın. | Open Subtitles | ولذلك يجب ان تحافظى عليه بعيداً عن درجات الحرارة العالية |
| sıcak havayı deriye yakın hapseder ve ısıyı içerde tutar. | Open Subtitles | فهي تلتقط الحرارة من الهواء إلى الجلد لتبقيه مفعما بالحرارة |
| İnsanın, soğuk ve sıcak arasında iyi bir denge oluşturduğunu duymuştum. | Open Subtitles | حتى يعرف العنصر البشريّ حاجته توازن دقيق بين الحرارة و البرد |
| Peki, Jim, Kelly, Tahminim, mevsim sıcaklığı ile güneş ışığını normalden fazla olacak. | Open Subtitles | حسناً، جيم، كيلي، التوقعات الجوية، الكثير من شروق الشمس مع درجات الحرارة الموسمية |
| Maddie bu fenomeni yeni bir senaryoya genişletmek için ısıyı kullanıyor. | TED | قامت مَادِي باستخدام الحرارة لتوسيع نطاق هذه الظاهرة نحو سيناريو جديد. |
| Bu giysi seni sıcaktan, basınçtan ve nükleer radyasyondan koruyacak | Open Subtitles | البدلة صُممت لحمايتك . من الحرارة و ضغط و الإشعاع |
| İlk gün o sıcakta neden uzun kollu t-shirt giydiğini merak etmedin mi? | Open Subtitles | تَتسائلُ لِماذا كَانَ عِنْدَهُ ذلك قميصِ الطويل الأكمام في الحرارة ذلك اليومِ ؟ |
| Bende ne var bilmiyorum ama bundan buram buram ateş çıkıyor. | Open Subtitles | لا أفهم الأمر بنفسي لكن الكثير من الحرارة تخرج من هذا |
| Resmi açıklama, jet yakıtının ürettiği yüksek ısının uçağın tamamını buharlaştırdığı şeklindedir. | Open Subtitles | التفسير الرسمى لذلك هو أن الحرارة الحادة من وقود الطائرة بخرتها بالكامل |
| Ama bu dansçı çöl uzmanı bile sıcağa uzun süre dayanamaz. | Open Subtitles | لكن حتى اختصاصي الرقص الصحراوي هذا لا يُمكنه إطاقة الحرارة طويلاً. |
| Bayıltıcı sıcağı unutturmak için harlı bir ateşten iyisi yoktur. | Open Subtitles | لا شئ مثل نار صاخبة للحفاظ على الحرارة قوية جدا |
| İkincisi ise, insanoğlu olarak küresel ortalama sıcaklığa alışkın değiliz. | TED | والشيء الثاني هو أننا نحن كبشر لا نختبر معدل الحرارة العالمي. |
| Acaba bilmez misiniz, bazı böcekler bu sıcaklıkta aşk yapmaya bayılır. | TED | في الحقيقة كما يعلم البعض هناك انواع من الخنافس تحب ان تقوم بعملية التكاثر تلك في درجة الحرارة تلك |
| Bunu yapmak için yüksek ısıya dayanıklı kırmızı silikon kullandık. | TED | استخدمنا سيلكون احمر يتحمل الحرارة العالية لعمل ذلك |
| Kabin ısısı 60 derece, kabin ısı değişimi 48 derece. | Open Subtitles | درجة حرارة المقصورة 60 درجة، تبادل الحرارة بالمقصورة 48 درجة. |