| Bukalemun Körfezi'ne çekildik ve orda babamı ve su kabilesi halkını bulduk. | Open Subtitles | طرنا إلى خليج الحرباء حيث وجدنا أبي و باقي رجال قبيلة الماء |
| Diğer bir fizyolojik kuram, bilinçsiz taklit ya da Bukalemun etkisi olarak bilinir. | TED | الفرضية الفسيولوجية الأخرى تسمى التقليد غير الواعي، أو تأثير الحرباء. |
| Bilim adamları Bukalemun etkisinin ayna nöronlar olarak bilinen özel bir grup nöron sayesinde mümkün olduğuna inanmaktadır. | TED | ويعتقد العلماء أن تأثير الحرباء يحدث بسبب مجموعة خاصة من الخلايا العصبية المعروفة باسم مرآة الخلايا العصبية. |
| Çünkü bukalemunun kurbanının mimiklerini ya da ruhunu taklit edebilmek için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | لأنّ عمل الحرباء هذهِ، يبدو أنّها تحتاج وقتاً مع ضحيتها من أجل محاكاة روحها |
| Bu Bukalemun sadece sizi gözetlemek için herhangi bir nesneye dönüşebilen bir iblis. | Open Subtitles | إنه المشعوذ الحرباء شخص يستطيع أن يتحول لأي شيء ليتجسس عليكم |
| Bukalemun İblis ne zamandır evdeydi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم المدة التي بقيت فيها الحرباء في المنزل ؟ |
| Bukalemun burada olmalı çünkü kristal asla yanılmaz. | Open Subtitles | حسناً ، الحرباء يجب أن يكون هنا لأن الكريستالة لا تكذب أبداً |
| O bir imaj ikonu, büyük şef, Bukalemun. | Open Subtitles | أيضا الشكل شيفتر كبير الطباخين البارع ، الحرباء |
| Bukalemun ya içeri sıvıştı ya da başka yere kaçtı. | Open Subtitles | "إما أن الحرباء لاذ بالداخل أو فرّ إلى مكان آخر" |
| Fakat Bukalemun gibi onun da avını hareketsizken görme sorunu var. | Open Subtitles | لكن كحال الحرباء المشكلة في رؤية الفريسة الثابتة |
| - Buna Bukalemun devresi deniyor. | Open Subtitles | . إنه يدعى بدائرة الحرباء الكهربية |
| - Buna Bukalemun devresi deniyor. | Open Subtitles | . إنه يدعى بدائرة الحرباء الكهربية |
| Tabii ya. "Bukalemun deli." "Bukalemun hayal görüyor." | Open Subtitles | "بالتأكيد , "الحرباء مجنون "الحرباء يرى أشياء" |
| Dilini Bukalemun gibi kullanabilseydin tabağındaki yemeği, ellerini kullanmadan mideye indirebilirdin! | Open Subtitles | إذا نقرت لسانك مثل الحرباء... تستطيع سحب طعامك من على طبقك بدون إستخدام يداك... |
| Bukalemun anakaraya gitmek isterdi. | Open Subtitles | الحرباء تريد أن تذهب إلى اليابسة |
| Bu Bukalemun, senin sandığından daha anlaşılmaz. | Open Subtitles | هذا "الحرباء" دائما أعمق من المستوى الذي تظنّه. |
| bukalemunun öldüğünden emin olmadan olmaz. | Open Subtitles | ليس حتّى نكون متأكدين تماماً من موت تلك الحرباء |
| bukalemunun taklit ettiği kişiyle ilgili neler bildiğini bilemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا معرفة ما عرفته الحرباء حقاً حول الشخص الذي تشكّلت عليه |
| bukalemunun kurbanlarını onların yerine geçmek için öldürdüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | أعتقد أنّك قلت بأنّ الحرباء تقتل بالسيطرة على ضحاياها |
| İguanalar hakkında bir şey söylemedin. | Open Subtitles | أنت لم تقل شىء عن الحرباء |
| bukalemunu yok edecek büyümüz var, ama onu kullanmayacağız. | Open Subtitles | إذاً لدينا تعويذة للقضاء على الحرباء لكننا لن نستخدمها |
| "bukalemunlar İçin Müzik" Bunu istediğimi nereden bildin? | Open Subtitles | موسيقى الحرباء كيف عرفتى أننى أريد هذه الرواية؟ |