Belki de hem tam anlamıyla hem de mecazi olarak daha kültürlü olmaya hazırız. | TED | ربما نحن على إستعداد لشيء بالمعنى الحرفي و المجازي أكثر ثقافة. |
Kırık kalpler mecazi olarak da kelimenin tam anlamıyla da ölümcül. | TED | حالات القلوب المكسورة هي مميتة بالمعنى الحرفي والمجازي للكلمة. |
Çünkü nefeslerimiz, aslında hepimizi, gerçek anlamda birbirimize bağlıyor. | TED | التنفس ، في الحقيقة ، يربطنا جميعا بالمعنى الحرفي للعبارة. |
Alabama'nın baharını kutlamak adına zanaatçı kokteyline ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك فى كوكتيل الحرفي (للأحتفال بقدوم الربيع فى (ألاباما |
Yaşayan herhangi bir şeyin nazarında gerçek anlamıyla taşa dönmüşlerdir. | Open Subtitles | في نظر أي شئ حي، يتحولون إلى صخر، بالمعنى الحرفي |
Galiba acı çekmek ve kendini cezalandırmak isteği gerçek ve mecazi anlamda. | Open Subtitles | أظنه يسبب ألماً كبيراً و التعذيب النفسي بالمعنى الحرفي و المجازي |
Çünkü, sonunda birbirinizi öldürürsünüz ... mecazi anlamda değil. | Open Subtitles | لأنكما ستقتلان بعضكما البعض بالمعنى الحرفي |
Hayatı hem mecazi, hem de gerçek anlamda dengede duruyor. | Open Subtitles | حياته معلقة في ميزان، بالمعنى الحرفي والمجازي |
Tam olarak ve mecazi olarak. | Open Subtitles | لقد وصلت لطريق مسدود بالمعنى الحرفي والمجازي |
Hem gerçek hem mecazi anlamda kurbanların güçlerini elinden alıyor. | Open Subtitles | يجرّد ضحاياه من قوتهم بالمعنى الحرفي والمجازي |
Ve kod beyine gönderilen elektrik darbeleri örüntüsü formunda, yani önemli olan görüntü sonuçta bir koda dönüştürülüyor. Ve kod dediğimde, mecazi olarak değil tam anlamıyla koddan bahsediyorum. | TED | والشفرة تشبه هذا النمط من النبضات الكهربائية التي ترسل الى الدماغ .. لذا فمحور عملية البصر هنا هو ان الصورة تتحول بصورة دائمة الى شفرة وعندما اقول شفرة فانا اعني حقا المعنى الحرفي للشفرة |
Hakiki anlamda cehenneme doğru emilmiş olacağız yani? | Open Subtitles | ذلك سيكون المعنى الحرفي للأمتصاص إلى الجحيم |
Karanlikta yürürken ayaklari kelimenin tam anlamiyla, kumun tadini alabilir. | Open Subtitles | فتجدها أثناء سيرها في الظلام، قادرة علي تذوق الرمل بأقدامها، بالمعنى الحرفي للكلمات. |
Etanol, tümör hücrelerini susuz bırakır kelimenin tam anlamıyla kurutur geçici olarak küçülmelerini sağlar. | Open Subtitles | الإيثانول يجفف خلايا الورم يجففها بالمعنى الحرفي يقلص الورم مؤقتاً |
kelimenin tam anlamıyla, bir metre içerisinde kayboldu. | Open Subtitles | في مجال ثلاثة أقدام، إختفت تماماً بالمعنى الحرفي. |
Şuna bakın hele. Usta zanaatçı. | Open Subtitles | انظروا من هنا الحرفي البارع |