oduncu olmak istiyorsa, kütüğün öteki ucunu tutmak zorunda. | Open Subtitles | إذا كانت تريد لعب دور الحطاب,فعليها تعلم قطع الجذع إلى نهايته |
Seni gördüğüm anda gönlüm hizmetine koştu seve seve kölen olmak için hâlâ da orada ve senin hatırına sabırlı bir oduncu oldum. | Open Subtitles | ما إن رأيتك هب قلبي إلى خدمتك هذا ما يستعبدني و من أجلك أنا ذلك الحطاب الصبور |
Midwest'in en büyük seçimindeki oduncu gömlekli azalmalar için oduncu gömleği birliği kurmak üzere göç edeceğim. | Open Subtitles | وسيقودنا ذلك الى اتفاقية الحطاب لبعض التخفيضات الهائلة في أكبر اختيارات الغرب الأوسط للنهائيات الغير مرتبة |
Kampa dönünce konuşup yaşlı adama yardım etmeye karar vermişler çünkü oduncu da onlara yardım etmiş. | Open Subtitles | وعندما عادوا للمعسكر بدأ الأولاد بالتحدث سوية قرروا مساعدة الحطاب العجوز لأنه كان يساعدهم |
Anlatacak hikayem kalmadıkça, oduncunun evreninin başka bir oduncunun baltasındaki bir atom olduğunu hayal ederdim. | TED | وعندما كنت أستهلك هذه القصة، كنت أتخيل أن عالم الحطاب هو ذرة واحدة في فأس حطاب آخر. |
Bir daha o oduncu ya da o canavar yüzünden endişenmem gerekmeyecek, sen de bizimle uğraşmak zorunda kalmayacaksın. | Open Subtitles | ليس علي أن أقلق بشأن ذلك الحطاب أو ذلك الوحش أو أيا كان , وأنت ِ ليس عليك أن تتحملينا بعد الآن لكنك ِ سعيدة جدا |
Yalnızca yardım etmeye çalışıyorum, oduncu. Yağa ihtiyacın var, | Open Subtitles | أرغب أن أساعدك , أيها الحطاب أنتبحاجةللزيت, |
Eski oduncu. Yönetici sorular sormak ve harcanan şey hiçbir şeymiş gibi göstermeye çalışmak. | Open Subtitles | الحطاب القديم ؛ يسأل أسئلة هادفة ؛ و جعلها |
Beklerken sorayım, fakir oduncu ve eşinin hikayesini duydunuz mu? | Open Subtitles | بينما تنتظرين،هل سمعتِ قصة الحطاب الفقير وزوجته؟ |
Bir oduncu ve karısı mağarada yaşıyor. | Open Subtitles | الحطاب البييمونتي وزوجته يعيشون هناك |
"oduncu karısıyla uzun bir süre tartıştı, ama karısı kızdığı zaman korkunç bir kadın oluyordu, ve sonunda karısının planını kabul etmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | "تجادل الحطاب طويلا مع زوجته، "لكنها كانت امرأة بغيضة، ومخيفة جدا حين تغضب، "لذلك في نهاية الأمر وافق على خطتها. |
Bilirsin oduncu ne zaman mutlu olmaz? | Open Subtitles | أتعلم متي يكون الحطاب غير سعيداً |
Kasabada oduncu turnuvası varmış. | Open Subtitles | ...... على ما يبدو, يوجد يوجد بطولة الحطاب في المدينة |
Görünüşe göre yağın tükeniyor, oduncu. | Open Subtitles | يبدو بأن الزيت ينفذ منك , أيها الحطاب |
Şiddete gerek yok, oduncu, fakat fenerin yandığından emin ol, yoksa kızının ruhu da söner... sonsuza dek. | Open Subtitles | لا حاجة للعنف أيها الحطاب , لكن كن متأكدا إبقه مضاءا , وإلا شعلة إبنتك ستنطفئ... |
Bir daha asla kızını göremezsin, oduncu. | Open Subtitles | أنت لن ترى إبنتك مجددا , أيها الحطاب |
oduncu'yla da denemeye çalıştık ama o gey çıktı. | Open Subtitles | نحاول أن نواعد الحطاب, لكنه شاذ. |
oduncu'nun zaten canı hep sıkkın. | Open Subtitles | أو تتذمر طوال اليوم. الحطاب يكتئب فحسب. |
İhtiyar oduncunun kendi elini koparması dışında bir şey olmamış. | Open Subtitles | إذا أعتبرت أن قطع يد ! الحطاب العجوز لا شئ |
Birkaç yıl önce Woodman House'tan, çocukların evinden bize bir arama geldi. | Open Subtitles | قبل سنوات حصلنا علي دليل في منزل الحطاب .بيت الأولاد |
Sana şunu söyleyeyim; keresteci aşıksa gerçekten seni seviyordur. | Open Subtitles | سأقول لك , عندما يحبك الحطاب , فانه يحبك |