"الحقيبة التي" - Translation from Arabic to Turkish

    • çanta
        
    • Çantayı
        
    • çantada
        
    • çantası
        
    • olan çantayı
        
    Geçen gün taşıdığın o büyük çanta neydi o zaman? Open Subtitles ماذا عن تلك الحقيبة التي كانت معك في ذلك اليوم يا شيري؟
    İstediğini yaparsın. Paris'te en sevdiğim şey bana verdiğin bu çanta oldu. Open Subtitles عل أقل حد, كل ما أحبه في باريس هو الحقيبة التي أعطيتني إياها
    Çaldığın Çantayı nereye sakladın? Open Subtitles الحقيبة التي سرقتها , أين انت تحتفظ بها؟
    Uzun boylu, zayıf birinin içinde kart olan Çantayı çaldığını mı söylüyorsun? Open Subtitles هل تعني أن الحقيبة التي كان تحتوي على الحسابات المصرفية المجهولة والبطاقات المصرفية سرقها رجل طويل ونحيل القامة؟
    O düşürdüğüm çantada telsiz var. Open Subtitles جهاز الإتصال اللاسلكي، الذي في الحقيبة التي اسقطها
    Bu ilaçlar, solüsyonlar, arabanda bulduğum alet çantası pek bir enteresan. Open Subtitles كلّ تلك المحاليل والعقاقير في هذه الحقيبة التي وجدتُها في سيّارتكَ
    Ya cesedin yanında bulunmayan çanta? Open Subtitles الدولة لم تُصرح له بتأشيرة ديبلوماسية ماذا بشأن الحقيبة التي لم يتم العثور عليها مع الجُثه؟
    Evet. Bu sabah benden aldığın çanta. Open Subtitles أجل, إنها الحقيبة التي أخذتوها مني هذا الصباح
    Bu balo için aldığım çanta ve tabii ki bu da Louis'in romantik aşk hikâyemizin başlangıcında Paris'ten getirdiği ayakkabı. Open Subtitles هذه الحقيبة التي أحضرتها للحفل الراقص و بالطبع هذه هو الحذاء الذي أعاده لي لويس من باريس
    Taşıdıkları çanta bir seferde bir takım top alabilecek büyüklükteydi. Open Subtitles الحقيبة التي تكون كانت معهم آنذاك كانت كبيرة بما يكفي لتُناسب مجموعة واحدة من الكُرات.
    Bize verdiğin şu para dolu çanta var ya, biri onu değiştirmiş. Open Subtitles تعرفين أن تلك الحقيبة التي أعطيتي .لنا، قام أحدهم بتغييرها
    Tutuklanmam sırasında D.S. Chohan'a bir çanta içinde verdim. Open Subtitles أنه في الحقيبة التي أعطيته للمحققة شاهون عند القبض علـّـي
    Beğendiğin o güzel Çantayı hâlâ almak istiyor musun? Open Subtitles هل لا تزالين تريدين الحقيبة التي قلتِ أنها كانت جميلة؟
    Bu arada geçen ay aldığın Çantayı yarın bana ödünç verebilir misin? Open Subtitles هل أستطيع أن أستعير الحقيبة التي قمت بشرائها في الشهر الماضي من اجل الغد؟
    Sen de yanına gidip ona benim sana verdiğim Çantayı verecektin. Open Subtitles ثُم تقترب منه وتُعطيه الحقيبة التي أعطيتُك إيّاها.
    O düşürdüğüm çantada telsiz var. Open Subtitles لكنت قد مت. جهاز اللاسلكي الذي متواجد في الحقيبة التي اسقطتها
    Hayır ama belki yerdeki çantada bir şeyler olabilir. Open Subtitles لا، لكن ربما يوجد شيء في الحقيبة التي على الأرض
    Bu nükleer futbol topu çantası size uzaktan ateşleme imkanı tanıyacak. Open Subtitles هذه الحقيبة التي تحتوي على زر إطلاق القنبلة النووية والتي ستعطيك إمكانية إطلاقه عن بعد.
    Bu çanta O'Neil'in, Perez'e Mario Blanco için düzenlenen sorgulama kağıtlarını koyması için getirdiği evrak çantası. Open Subtitles هذه هي الحقيبة التي جلبها (أونيل) لـ(بيريز) مع أوراق إستجواب (ماريا بلانكو)
    Serseriler'in burada olduğumuzu bilmelerinin tek sebebi senin üzerinde Berk arması olan Çantayı kaybetmen. Open Subtitles سبب وجود المنبوذون هنا. بسبب أنك أضعت الحقيبة التي عليها شعار بيرك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more