Görüyorsunuz, Gerçek ve illüzyon arasındaki ayrım bize görünen şeyler ve aslında gerçekte nasıl oldukları arasındaki ayrım. | TED | انظر، إن التفريق بين الحقيقة و الوهم هو التفريق بين كيف تبدوا الأشياء بوعينا و كيف هي في الحقيقة |
Gerçek ve yalanlar arasındaki fark onlara bazen bulanık gözüküyordu. | TED | كان الفرق بين الحقيقة و الكذبة يبدو مبهما لهم . |
Gerçek ve sadece benim görebildiğim şeyler arasında korkarken onunla tanıştım. | Open Subtitles | ،عندما كنت خائفة من الحقيقة و الأشياء التي أراها أنا فقط قابلتـهُ |
Hayır Bay Walker, ondan Gerçeği söylemesini istedim ve şimdi de size soruyorum. | Open Subtitles | كلا، سيد ووكَر طلَبتُ مِنهُ أن يُخبِرني الحقيقة و الآن أنا أسألُكَ أنت |
Tanrı'nın huzurunda yalnızca Gerçeği söyleyeceğinize... - Evet. - Yemin eder misiniz? | Open Subtitles | هل تقسم بأنك ستقول الحقيقة و لا شيء غير الحقيقة, ليساعدك الرب |
doğruyu söyleyene kadar ve serbest kalana kadar sana yapışırlar. | Open Subtitles | تلتصق بك، إلى أن تفصح عن الحقيقة و تطلق سراحهم |
gerçekle, uyurken gördüğü rüyalar arasındaki farkı... bilmiyor. | Open Subtitles | لا تعرف الفرق بين الحقيقة و ما رأت فى منامها |
gerçeğin, sponsorlar başta olmak üzere, kimse tarafından öğrenilmemesi için. | Open Subtitles | لا يريد أن يعرف أحد الحقيقة و خاصةً كفلائكم كفلاء؟ |
Doğruluk, Gerçek ve adaletin burada bir yeri yoktu. | Open Subtitles | و لم تكن الحقيقة و الواقع والعدل جزء من هذه الأجندات |
Gerçek ve hayal. Farkı bilmiyorsun. | Open Subtitles | "الحقيقة و الوهم يا " جورج أنت لا تعرف الفرق |
Vermek üzere olduğunuz ifadenin gerçek ...ancak ve ancak gerçek, ve gerçekten başka hiçbir şey olmadığına yemin ediyor musunuz? | Open Subtitles | هل تقسمين في هذه الشهادة التي أنت علي وشك الادلاء بها أن تقولي الحقيقة الحقيقة الكاملة و لا شيء غير الحقيقة, و ليساعدك الله؟ |
Şurası açık ki, AJ Gerçek ve hayal arasındaki farkı söyleyebiliyor, değil mi? | Open Subtitles | صار الأمر واضحاً، أنا (آي جاي) يفرّق بين الحقيقة و الخيال، صحيح ؟ |
- Bir şişe dolusu gerçek... ve birazcık Choga teri. | Open Subtitles | -حسنا ماذا يوجد هنا ؟ -الكثير من الحقيقة و القليل من عرق شوغا |
Gerçek ve hayal birbirini geçersiz kılar. | Open Subtitles | الحقيقة و الخيال حصريان بصورة متبادلة |
-Tabiiki.. -Bir yıl önce,Tam olarak Gerçeği biliyordun, Ve bir seçim yaptın. | Open Subtitles | قبل عام واحد من اليوم, أنتي عرفتي الحقيقة و أقدمتي علي خيار. |
Herkes aynı Gerçeği biliyor ancak yaşamlarımız Gerçeği çarpıtmak için yaptığımız seçimlerden ibaret. | Open Subtitles | كل شخص يعلم نفس الحقيقة و حياتنا تتكون من كيف نختار أن نشوهها |
Mahkemeye Gerçeği aradığı ve bu mahkumiyeti ters çevirdiği için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | إننا نريد ان نشكر المحكمة لبحثها عن الحقيقة و إنهاء هذا الأعتقاد |
Gerçeği anlamazlar ve matris APG'lerin karmaşıklığını eklerler. | TED | إنهم لا يفهمون الحقيقة. و هي تزيد من تعقيد مصفوفات مؤشرات الأداء الأساسي. |
Yalnızca Gerçeği söyleyeceğinize yemin etmek için. Ediyor musunuz? - Ah, evet. | Open Subtitles | تقسمين أن تقولي الحقيقة و لا غير الحقيقة أتقسمين؟ |
doğruyu söyleyip her şeyi oluruna bırakmak basit bir çözüm olabilirdi. | Open Subtitles | الحل البسيط هو قول الحقيقة و تتركي الأشياء تمشي كما تريد |
Lordum, gerçekle yalan arasındaki farkı anlayamıyorsa maalesef pek doğru kararlar veremez. | Open Subtitles | إذا سعادتكم لا يستطيع التميز بين الحقيقة و عدمها، فأني أخشى من حكمك غير قابل للأصلاح. |
Bir vakada başarısız olacağım ve tüm hayatımı gözden geçirip gerçeğin doğasını ve iyiliği sorgulayarak Cameron gibi mi olacağım? | Open Subtitles | أن أشعر بالتواضع الشديد بخطأي في حالة لدرجة أن أعيد تقييم حياتي و أتساءل عن طبيعة الحقيقة و الطيبة |