"الحقيقيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Gerçek
        
    • asıl
        
    • öz
        
    Gerçek hayatta bu kadar ateşli olduklarını bilmiyorlardır. Şaka - Şaka mı yapıyorsun? Open Subtitles ربما لم يعلمو انها كانت جميله جداً في الحياة الحقيقيه هل تمزح ؟
    Sevgili Bayan Oster, uzunca bir uğraştan sonra Gerçek annenize ulaşabildik. Open Subtitles عزيزتي الآنسه أوستر بعد الصعوبات تمكنا من تحديد مكان أمك الحقيقيه
    Sonunda liseyi bitirdim, Gerçek hayatımın başlaması gerekiyor şu halime bak... Open Subtitles اخيراً تخرجت من الكليه,حياتي الحقيقيه يفترض ان تكون بداية, وانظر الي
    Ve sonra, arabayı bulduğumuzda asıl hediyelerimizi verelim. Open Subtitles و عندما نعثر على السياره نعطيهم هداياهم الحقيقيه
    Tabii ki de bunlar, Gerçek oyunda çok daha uzun olacak. Open Subtitles اعني , كما واضح بأن هذا سيكون اطول بكثير باللعبة الحقيقيه
    Bir savaşçı, Gerçek güce sahip olmak için bir şansım vardı! Open Subtitles لقد سنحت لي الفرصه لتكون لدي القوه الحقيقيه لكي اصبح محارب
    Fark ettin mi, haftanın sonunda ikimiz de evlerimize dönebilir kendi yataklarımızda uyuyabilir ve Gerçek hayatlarımıza geri dönebiliriz? Open Subtitles هل انتي مستوعبه انه بحلول نهايه الاسبوع بامكاننا ان نكون في منزلنا نائمين في اسرتنا نسترجع حياتنا الحقيقيه السابقه؟
    Aslında, onun şüpheli suç ahlakı Gerçek sorunu telafi olabilir. Open Subtitles بالواقع, أخلاقها الإجراميه المشكوك بها قد تعوض عن المشكله الحقيقيه
    Küçükken bana hep, babamın Gerçek ailesinin biz olduğumuzu söylerdin. Open Subtitles عندما كنت صغيرا لطالما اخبرتني بأننا كنا عائلة ابي الحقيقيه
    Birinin e-postada yazdığı şeyin ya da telefonda konuşurken söylediği kelimenin Gerçek olmasına gerek yok. TED هي في الاساس ليست الكلمات الحقيقيه التي قام شخص ما بكتابتها في رساله او قالها في مكالمه,
    Bu benim için Gerçek ihtiyaçlarımızın ne olduğunu anlayabilmek için harika bir araç. TED هي أداه عظيمه بالنسبه لي لتساعدني لأفهم ما قد يكون حوجتنا الحقيقيه.
    Hepimizin Gerçek niteliğimizi dikkate almaya ihtiyacı var. TED جميعنا يجب أن نُقدر وفقاً لطبيعتنا الحقيقيه.
    Çocuk Gerçek annnesi tarafından emzirilebilsin diye. Open Subtitles و بذلك أمكن للطفل أن يرضع من أمه الحقيقيه
    Küçük bir kız beni Yokebel adlı İbrani kadına götürdü çocuk Gerçek annesi tarafından emzirilebilsin diye. Open Subtitles فتاه صغيره قادتنى إلى إمرأه يهوديه تدعى يوشيبل و بذلك أمكن للطفل أن يرضع من أمه الحقيقيه
    Gerçek dantelli, ipek çarşaflarda uyudum. Open Subtitles نِمتُ على الشراشفِ الحريريةِ ذات النقوش الحقيقيه.
    Kamuflaj, hepsi bu, göz boyayıp Gerçek kimliğini örtmek için. Open Subtitles تمويه , هذا كل ما فى الامر لاعماء الساذج و تغطية هويته الحقيقيه
    Gerçek bir dahinin hislerini Bu harabe maden ocağı bile azaltamaz. Open Subtitles حتى هذه الحفره التعسه لا تستطيع تقليل روح العبقريه الحقيقيه
    Fakat mucidin asıl hedefi endüstriyel seviyedelerdeki elektrik gücünü kablosuz olarak iletebilmekti. Open Subtitles لكن خطه المخترع الحقيقيه كانت ان يبث وبدون اسلاك , وعلي مستوي صناعي , طاقه الكهرباء
    Hallederiz. asıl polisler ortaya çıkarsa, kimin umurunda? Open Subtitles سننهي ذالك, من يهتم إذا ظهرت الشرطه الحقيقيه
    asıl sorun babanın verdiği kararlar. Open Subtitles المشكله الحقيقيه هى القرارت التى كان آباك يقوم بها
    Eğer öz anneni bulacaksak, onların, yardımı olabilecek bir şey bilip bilmediklerinden emin olmalıyız. Open Subtitles ..إذا كنا سنبحث عن امك الحقيقيه علي ان اعرف مالديهم من معلومات .. لكي يساعدونا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more