Evet sende buğday dolgulu var ve boşaltmak istiyorsun. Kadife yastığın kılıfıyla değiştirebilirim. | Open Subtitles | إذا لديكَ بعض الحنطة السّوداء تريد تفريغها يمكنني مبادلتك بعلبة من الوسائد المخططّة. |
Ama bu açık denize ilk çıkışımdı. buğday tarlaları arasında büyüdüm. | Open Subtitles | إنها المرة الأولى أنا لم اكن أبدا فى البحر أنا ولدت وترعرعت في بلاد الحنطة. |
Hey! Sizin de "Shredded buğday" ailesinden olduğunuz kesin. | Open Subtitles | سعيد أنكِ تنتمي إلى عائلة الحنطة المُفتتة. |
Saçları olgunlaşmış buğday taneleri gibi temiz ve parlaktır, gözleri, yazın, gökyüzündeki maviliğik gibi masmavidir, | Open Subtitles | شعره ذهبي مثل الحنطة الناضجة عيونه زرقاء مثل سماء الصيف |
Eğer Kuzey Avrupa veya Kuzey Amerikada iseniz, Karabuğday kabuğu veya yulaf gövdesi kullanabilirsiniz. | TED | إذا كنت في شمال أوروبا أو أميركا الشمالية ، يمكنك استخدام أشياء مثل قشور الحنطة السوداء أو قشر الشوفان. |
Bir yaz gününde buğday renginde. | Open Subtitles | انه لون الحنطة في يوم صيفي لون ضوء الشموع |
Bir tane buğday kemik yastığım var. | Open Subtitles | في الحقيقة ، لديّ وسادة الحنطة السوداء للرّكبة في الإنتظار |
...dünya nimetleriyle, madenlerle ve buğday tarlalarıyla.. | Open Subtitles | ، جـاءت سلع الأرض ... حقول الحنطة والقمح |
Dan, sanırım kızın söylediği şey bu buğday sunumunun bir çeşit tören olduğu ve onun hasadın ilk demeti ilk ürünü olduğu. | Open Subtitles | دان ... أعتقدانهاتقول بأن هذه تقاليد الإحتفال ..... بمهرجان حصاد الحنطة |
Kuşlar ve çiftçiler binlerce yıldır burada uyum içinde yaşıyorlardı ta ki 20. yüzyılda Çin'in pek çok bölgesinde olduğu gibi pirinç daha kazançlı bir buğday üretim yöntemiyle değiştirilene kadar. | Open Subtitles | الطيور والمزارعون تعايشت هنا لآلاف السنين، حتى القرن العشرون في العديد من أجزاء الصين الرزّ إستبدل بإنتاج الحنطة الأكثر ربحا. |
Bir buğday tanesi Andrew, tek başına sadece bir buğday tanesidir. | Open Subtitles | ... حبوبالحنطة،أندرو فقط حبوب الحنطة... |
buğday tarlasının sarısı. | Open Subtitles | صفار حقول الحنطة |
buğday tarlasının sarısı. | Open Subtitles | صفار حقول الحنطة |
Burayada buğday. | Open Subtitles | وهناك زرعت الحنطة |
Kılçıksız buğday kullandım. | Open Subtitles | استعملت الحنطة الأصلية |
Kara buğday. | Open Subtitles | الحنطة السوداء. |
Verdiğin buğday için sana şükrederiz... | Open Subtitles | لنشكر الرب على الحنطة |
Ama bugün, buğday kremamız var. | Open Subtitles | ولكن اليوم لدينا قشطة الحنطة ياي! |
Ve yine şükrederiz o buğday toprakta kendiliğinden yetişerek yiyeceğimiz ekmek olur ve yiyecek çok ekmeğimiz olur. | Open Subtitles | .... ونشكره على الحنطة ...... |
Bu iyi malzeme, Karabuğday değil. | Open Subtitles | هذه هي الأشياء الجيدة، وليس الحنطة السوداء |
Tamam,orta çağ geleneklerinde yaba buğdayın samandan ayrılışını sembolize ederdi. | Open Subtitles | في عرف القرون الوسطى رمزت الشوكة لانفصال الحنطة عن القشرة. |