"الحيلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • numarayı
        
    • hile
        
    • hileyi
        
    • sırrı
        
    • hilesi
        
    • numaraya
        
    • becerikli
        
    • numaranın
        
    • uyanık
        
    • bilen
        
    • beceriklisin
        
    • numara
        
    • çaresiz
        
    • kurnaz
        
    Bir ayna aldı ve arkadaşlarının bu numarayı denemesini sağladı. Open Subtitles و أخذ مرآة و طلب من أصدقائه القيام بهذه الحيلة
    Bu numarayı keşfettiğimden beri en iyi anne ben oldum. Open Subtitles منذ اكتشافي هذه الحيلة الصغيرة وأنا أفضل أم على الإطلاق
    Peki onun gerçek görünmesini sağlayan hile ne? TED لكن ما هي الحيلة التي تجعله يبدو واقعيا؟
    Değneğimi bir kere sallarım ve hileyi tamamlamak için, bibbidi, bobbidi, boo. Open Subtitles فقط أولح بعصاى وأنهى الحيلة جراوكس، ماذا فعلت؟
    Sahip oldukları bu büyülü sırrı öğrenmeden önce onları öldürelim. Open Subtitles هيا لنقتلهم قبل أن يعلموا الناس الحيلة السحرية التي يملكونها
    Bunun hilesi, yeterli seviyeye ulaştıktan sonra içeri girebilmek... ama bundan önce tamamen kapanıyor. Open Subtitles الحيلة هي أن تدخل بعد أن يصل إلى مستوى مقبول
    Ama seni bir asile dönüştürmek için, daha iyi bir numaraya ihtiyacımız var! Open Subtitles ولكن الحيلة الأفضل ستكون بتغييرك أنت إلى رجل نبيل
    Milyonlarca yıl boyunca güzelce ayarlanan fiziksel adaptasyon takımları sayesinde, becerikli avcılar oldular. TED وبفضل مجموعة من التكيفات الجسدية التي انتظمت بدقة عبر ملايين السنين، أصبحت حيوانات مستكشفة واسعة الحيلة.
    Beni numaranın içine koy. Kafesteki adam ben olayım. Open Subtitles سوف تضعني في الحيلة ستجعلني الرجل الذي في القفص
    Bu numarayı kullanan birçok hayvan var, mesela bu siyah ejderha balığı. TED وهناك الكثير من الكائنات التي تستخدم هذه الحيلة على سبيل المثال سمكة التنين هذه
    Bahse varım ki Florida'da da babama bu numarayı yapmıştın. Open Subtitles أنا واثق من أنك مارست تلك الحيلة مع أبي في فلوريدا.
    Bu numarayı bir ara bana da öğretmelisin. Open Subtitles عليك أن تعلمني تلك الحيلة في بعض الأوقات
    Bahse varım ki Florida'da da babama bu numarayı yapmıştın. Open Subtitles أنا واثق من أنك مارست تلك الحيلة مع أبي في فلوريدا.
    Aynı numarayı aynı hedefe iki kere yapmayı. Open Subtitles القيام نفس الحيلة ,مرتين , على نفس الهدف
    Bu hile bana bir büyü dükkanında 17.35 dolara mal oldu. Open Subtitles كلفتني هذه الحيلة 17.53 دولار في محل تعليم السحر
    Eski usul bir hile geceliği ve buz kovası, ve yanlışlıkla başka bir odaya girdi. Open Subtitles الحيلة التقليدية ثوب النوم ودلو الثلج وتدخل غرفة أخرى بالخطأ
    Sanırım bu hileyi kullandı. Open Subtitles و أظن بأنه إستخدم نفس الحيلة و لديه سترة واقية من الرصاص
    İşin sırrı moralini bozmak değil onu doğru ruh haline sokmakta. Open Subtitles الحيلة ليست مجرد لقلب لها، لديك للحصول عليها في المزاج الصحيح.
    İşin hilesi sadece diğerleri ne yapıyorsa aynısını yapmakmış. Open Subtitles الحيلة هي مراقبة مايفعله الآخرون والقيام بما يفعلونه
    Beni seç! Bu aptal numaraya katılabilir miyim? Open Subtitles أخترني, أنظروا هل يمكنني الأشتراك في هذه الحيلة الغبية؟
    Güzel, cesur ve şimdi de becerikli. Open Subtitles أنت جميلة وشجاعة وتبيّن الآن انك واسعة الحيلة
    Riley ile çevirdiğimiz bu numaranın ciddi olduğunu mu düşündün gerçekten? Open Subtitles هل تعتقدين حقا أن الحيلة مع رايلي كانت شرعية؟
    Yapabilirsin. Yapabileceğini biliyorum. uyanık ol, acımasız ol. Open Subtitles بوسعك فعلها، أعرف هذا كوني واسعة الحيلة وقاسية
    Fogg'un dediği gibi işi bilen bir arkadaşsa saklanacak bir sürü yer bulacaktır. Open Subtitles إذا كان واسع الحيلة, كما يقول "فوج", فسيجد العديد من الأماكن ليختبىء فيها
    Sen beceriklisin. İşlerine yarayabilirsin. Open Subtitles أنتِ واسعة الحيلة وسيستفيدون منكِ حتّى لو لمْ يعرفوا ذلك بعد
    numara bir kadın için tasarlanmış, aletin takılır dediler ama nasıl yapılacağını buldum. Open Subtitles لأن هذه الحيلة صممت لتفعلها النساء لأن أعضائك ستتشابك لكنني اكتشفت كيفية حلها
    Benim gibi merkezdeki insanlar çaresiz hissetmeye başladılar. TED أمثالي، من هم في الوسط، بدأوا يشعرون بقلة الحيلة.
    Ve Richard Dawkins'in kullandığı kurnaz yolla düşünmek, yani organizmalara basitçe gen olarak, genleri taşıyan araçlar olarak bakmak. TED و الحيلة التي قام بها ريتشارد داونيز هي اعتبار الجينات كعربة من الجينات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more