Şimdi, amigdala bizim erken uyarı dedektörümüz, bizim tehlike dedektörümüz. | TED | تعتبر اللوزة كاشف للإنذار المبكر لدينا، كاشف الخطر الخاص بنا. |
Onunla göbeğim bir kesilmedi ama bizim bulantımız demeyi tercih ediyorum. | Open Subtitles | حسناً, لم أقم بأي التزامات لقد كنت أسميه الصداع الخاص بنا |
bizim zaman çizelgemize göre çalışarak bize yardım etmek istiyor musun? | Open Subtitles | هل تُريد حقاً مساعدتنا للعمل فى الجدول الزمنى الخاص بنا ؟ |
bize özel icranızı dinleyecek olduğumuz için çok memnunuz. | Open Subtitles | نحن سعيدون أن نحصل على الأداء الخاص بنا |
Ve başarılı bir yaşamla ilgili şey çoğu zaman, başarılı bir şekilde yaşamaya dair fikirlerimizin kendimize ait olmamasıdır. | TED | والشيء الآخر عن الحياة الناجحة هو انه في معظم الاحيان .. مفهومنا عن ماذا تعني الحياة الناجحة هو ليس مفهومنا الخاص بنا |
- İyiymiş. DJ'imiz donmuş yoğurt makinesiyle ilgilenecekti de. | Open Subtitles | الدي جي الخاص بنا كان سيقوم بتشغيل آلة المثلجات |
Dalek öldürüyorum. Ben bir Zaman Leydi'siyim. bizim de golfümüz bu. | Open Subtitles | اقتل داليك , انا تايم لادي , انه الجولف الخاص بنا |
Sizin hırsızınız ve bizim siber teröristimiz aynı gece, aynı evi hedef aldılar. | Open Subtitles | سارقتك و إرهابى الإنترنت الخاص بنا قاموا بإختراق نفس المنزل فى نفس الليلة |
Bu gördükleriniz, yeni ürünler yapmak için petrolden üretilen plastikten vazgeçip bizim ürettiğimiz plastiği kullanmaya başlayan firmalardan sadece birkaç örnektir. | TED | وهذه أمثلة قليلة فقط عن الشركات التي تشتري البلاستيك الخاص بنا عوضاً عن البلاستيك الأولي لصنع منتجاتهم الجديدة |
bizim sistemle diğerleri arasındaki tüm bağlantıları izleyebiliyor. | Open Subtitles | إنه يراقب جميع الإتصالات بين النظام الخاص بنا والأنظمة الأخرى |
bizim sistemle diğerleri arasındaki tüm bağlantıları izleyebiliyor. | Open Subtitles | إنه يراقب جميع الإتصالات بين النظام الخاص بنا والأنظمة الأخرى |
Belki meşru müdafaaydı ya da bizim ceza sistemimiz. | Open Subtitles | قد يكون دفاع عن النّفس وقد يكون نظام العقوبات الخاص بنا |
Bu Bayan Ungermeyer! bizim tur otobüsümüz! | Open Subtitles | انها السيدة انجرماير انة الاتوبيس الخاص بنا |
Karım ve ben bir kaza geçirdik ve o bizim avukatımız. | Open Subtitles | فأنا وزوجتي قد تعرضنا لحادث أليم وهو المحامي الخاص بنا |
bizim dolandırıcılarımızdan biri değil, yoksa tanırdım. | Open Subtitles | لا أحد من معرض الصور الخاص بنا وإلا كنت سأميزه |
Ağzı sulanıp da sayfayı çevirdiğinde ne görür, söyle bakalım, ...tabi ki bizim fıstık kremalı kurabiyelerimizi. | Open Subtitles | ويقوم بقلب الصفحة فيرى صورة تخص بسكويت الفستق بالكريمة الخاص بنا |
bizim çöp tenekemize çöp atmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد حاول وضع القمامة في برميل القمامة الخاص بنا |
bizim Zack Mooneyham tarafından surat eriten bir solo | Open Subtitles | هو عزف ذوبان الوجه المنفرد من قبل زاك مونيهام الخاص بنا, إنطلق |
- Ama bu bize özel bir şey. | Open Subtitles | ولكنه الشيء الخاص بنا [يقصد تجمعهم بالمقهي] |
Kendimize ait bir film stüdyosu kurabilmek için tiyatroyu ve elimizdeki her şeyi sattık. | Open Subtitles | وبعنا المسرح وكل ما كنا نملكه حتى يمكننا بناء أستوديو التصوير الخاص بنا ممتاز |
Tinesmegelen'imiz bize yüzyıllardır ilaç sağlıyor. | Open Subtitles | التينسميغلين الخاص بنا تقدم لنا الأدوية لقرون |
Dünya Cumhuriyeti, Defiance'a mag-lev ulaşım hizmetimizin Oklahoma'ya kadar genişletilmesi yönünde kesin haklar versin. | Open Subtitles | جمهورية الأرض تمنح (ديفاينس) حقوق لا رجع فيها بشأن طريق يمتد لمدينة (أوكلاهاما) للقطار السريع المغناطيسي الخاص بنا. |