| Bu, l. Seti'nin resmi kraliyet mührü, bundan eminim. | Open Subtitles | ، الختم الملكي الرسمي لسيتي، أولا , أنا متأكّد منه. |
| Kamajii, peki ya altın mührü Zeniba'ya geri götürürsem ne olur? | Open Subtitles | كاماجي .. ماذا لو اعدت الختم الى زانيبا ؟ |
| mührü geri verip, Haku adına özür dileyebilirim. | Open Subtitles | استطيع إعطائها الختم والاعتذار بالنيابة عن هاكو |
| Bu Mühür yanlış ellere geçerse kaç hayat son bulacak, hiç düşündün mü? | Open Subtitles | لم تفكرَ أبداً أنّ وقع هذا الختم في أيدي الغير كم عدد الأرواح |
| mührün kırıldığını mı düşünüyor yoksa mührün kırıldığından emin mi? | Open Subtitles | يعتقد أن الختم ممزق أم أنه متأكد أن الختم ممزق؟ |
| Bu sefer resmi mührünü görelim. | Open Subtitles | يجب أن أرى الختم الرسمي الخاص هذه المرة. |
| Sen altın mührü geri vermeye gitti. | Open Subtitles | كسر سحر زانيبا ذهبت سين لتعيد الختم الذهبي |
| Eğer mührü çok uzun süre serbest bırakırsan.. ... Mühür vücudunu çok fazla yıpratacaktır! | Open Subtitles | كلما استخدمته أكثر كلما اثر الختم على جسدك |
| Oh , yani sen mührü çaldın, ve sende 9 kraliyet mensubunu harcadin? | Open Subtitles | أوه، إذا أنت سرقت الختم, وبعد ذلك تسقط تسعة ملوك؟ |
| Oh , yani sen mührü çaldın, ve sende 9 kraliyet mensubunu harcadin? | Open Subtitles | أوه، إذا أنت سرقت الختم, وبعد ذلك تسقط تسعة ملوك؟ |
| Her iki kutuda da kraliyet mührü var, sadece şey sırasında kullanılmıştı...savaş sırasında. | Open Subtitles | كلا الصندوقين عليهما الختم الملكي لا يتم استخدامه إلا في أوقات الحرب |
| Yarbay Davis'in eşine gönderilen zarftaki posta mührü sahteymiş. | Open Subtitles | تقول آبي الختم البريدي على المغلف أرسل إلى زوجة قائد ديفيز وهمية |
| Bu yüzden Mühür sınırdan geçirilmeden önce onu geri almalıyız. | Open Subtitles | لذلك قبل أن يعبر الختم الحدود نحنُ يجبُ أن نعيده |
| Mühür bozulmuş, bunu delil olarak kabul ettirmek çok zor olacak. | Open Subtitles | الختم بمكانه ولكن أنت سيكون صعباً عليك بأن تسجلها إلى الأدله |
| Sana Kara Mühür'ün kadehlerine zehir koy demiştim, tüm fıçıya değil! | Open Subtitles | لقد أمرتك بتسميم كؤوس جماعة الختم الأسود |
| mührün mumyayı zapt etmek için kullanıldığını zaten biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، نحن نعرف أن إستخدام الختم كان لإحتواء المومياء |
| Döndüğünüzden beri, İmparator mührünü görmeyi bekliyorum. . | Open Subtitles | منذ عودتك, اريد أن أرى الختم الامبراطوري |
| Mühürleme takımı Üç Kuyruklu'yu ele geçirene dek onu zaptetmek bize kalıyor. | Open Subtitles | إلى أن يحصل فريق الختم على السامبي... إنه عائد إلينا سحقُ المُعتدين... |
| Bu mühürü bana emanet etmenin bir sebebi vardı değil mi? | Open Subtitles | أعلم بأن جي هيون طلبت منكِ الإهتمام بهذا الختم صحيح؟ |
| Tartıştık ve sizin için imza atıp, damga basmamı kabul ettiniz. | Open Subtitles | لقد تجادلنا وقد وافقت فى النهاية لذا كان على التوقيع عنك ووضع الختم الخاص بك. |
| Fas sayfasındaki buruşukluğu, Alman damgası üzerindeki kahve lekesini bile taklit ettim. | Open Subtitles | و الطوية على صفحة المغرب و بقعة القهوة في الختم الألماني |
| Şu mektup... Posta damgasını mikroskobum altında inceledim. | Open Subtitles | بخصوص هذه الرسالة لقد فحصت الختم البريدي بواسطة مجهري |
| Bir çeşit desen olmalı. Buradaki mühre uyuyor. | Open Subtitles | لا بدّ أنها علامة مشتركة بينها، تطابق الختم بهذا المكان |
| Elinin üstünde bu damgayı taşıyan manyaktır. | Open Subtitles | أياً من يحمل هذا الختم على يده فهو مجنون |
| O imparatorluk mührünün korumasıydı. | Open Subtitles | لقد كان حارس الختم الامبراطورى |
| Özel yavru fok derisi çizmelerimle titriyorum. | Open Subtitles | يا إلهي! إنني ارتجف هلعاً داخل حذائي ذي الختم المميز |
| Zarftaki Pulu buhara tutup çıkardım sonra da Beverly D'Angelo'ya hayran mektubu gönderdim o pulla. | Open Subtitles | لقد وضعت الختم على ملفه كي أتمكن من إرسال رسالة المعجبين إلى بيفرلي دانجيلو |
| O da sana mühürlü bir mektup verecek. Buna benzer bir şey. | Open Subtitles | ثم سيعطيك خطابا بعد أن يضع عليه الختم |