Bu çizikler çok daha küçük bir şey tarafından yapılmış, neredeyse insan boyunda. | Open Subtitles | هذه الخدوش أحدثت بواسطة شيئاً ما أصغر من ذلك تقريباً مماثل للحجم البشري |
Yüzündeki çizikler ve elindeki kesikler için. | Open Subtitles | بسبب تلك الخدوش على وجهك و تلك الندبات على يديك. |
Ölü bir kedi ve heryeri çizik dolu bir köpek kalıyor. | Open Subtitles | بل تحصل على قطـة ميتـة و كلب بـه العديد من الخدوش |
Ah. Uç taraftaki çizikleri görüyor musunuz, Başmüfettiş? | Open Subtitles | هل لا حظت الخدوش فى نهاية المقبض يا رئيس المفتشين؟ |
Eğer üzerinde rastgele çiziklerin olduğu bir parça metali alıp onu ateşe tutarsanız çizikler sanki ışığın etrafında dönüp bir düzen oluşturur gibi görünürler. | Open Subtitles | تقول لو أخذت قطعة معدنية بخدوش عشوائية حولها وأشعلت فتيلاَ أعلى القطعة ستبدوا الخدوش تشكل نمطاَ |
Yüzündeki o çizikler nasıl oldu? | Open Subtitles | كيف يمكنك الحصول على تلك الخدوش على وجهك؟ |
Bu çizikler kabuk bağlamış, muhtemelen birkaç günlük. | Open Subtitles | وذات الندوب هذه الخدوش أكثر، ربما بضعة أيام القديمة. |
Çoğu kutuda, saptanabilir izler yoktu ama bundaki çizikler, el yazısına benziyor. | Open Subtitles | معظم الكراتين لا تحمل علامات مميزة لكن الخدوش على هذه تبدو كأنها كتابة بخط اليد |
- Kartondaki çizikler için limon suyunun yoğunluğu, yüzeyden daha çok olmalı. | Open Subtitles | الخدوش على الكرتون سيتركز فيها الليمون أكثر من المناطق الأخرى |
Çoğu kutuda, saptanabilir izler yoktu ama bundaki çizikler, el yazısına benziyor. | Open Subtitles | معظم الكراتين لا تحمل علامات مميزة لكن الخدوش على هذه تبدو كأنها كتابة بخط اليد |
- Kartondaki çizikler için limon suyunun yoğunluğu, yüzeyden daha çok olmalı. | Open Subtitles | الخدوش على الكرتون سيتركز فيها الليمون أكثر من المناطق الأخرى |
Evet, yine de komik olan üzerinde pek fazla çizik görmedim. | Open Subtitles | نعم امر ممتع على اية حال لاحظت الكثير من الخدوش بكِ |
Biliyorsun kolunda bir sürü çizik var, ama kuşkusuz düşmemek için mücadele etmiş. | Open Subtitles | هناك الكثير من الخدوش على الذراع لكنه قاوم السقوط بشدة هل عرفت المادة على كتفه ؟ |
Kendi aklımla çizik ve ezikleri iyileştirmeyi nasıl öğrendiğimi anlattığım hikâyemden bile iyiydi. | Open Subtitles | أفضل بكثير عن قصتي حول اليوم الذي تعلمت فيه أن لديّ قدرة ، التي يمكنني معالجة الخدوش و الكدمات |
O çizikleri oğlum yaptıysa ve ona bir şey olduysa bu odaya tekrar gelirim, sen de buradan ceset torbasında çıkarsın. | Open Subtitles | لو كانت هذه الخدوش من إبني وأي شيء حدث له سوف أعود لهذه الغرفة وسوف تغادرها في حقيبة |
Fener, eğik ışık sağlar, böylece yansıtıcıdan çıkan ışık belli bir açıyla tekrar kemiğin üzerine düşer bu da kemik üzerindeki mikro çiziklerin harika bir şekilde ortaya çıkmasına neden olur. | Open Subtitles | الفانوس يزود إضائةً منحرفة تقفز فوق عواكس الزاوية , وتعود للعظام وهذا رائع لتحديد الخدوش |
Boynunuzdaki şu yara izlerinin nasıl olduğunu bizimle paylaşmak ister misiniz? | Open Subtitles | ألديك مانع في مشاركتنا حول كيفيّة إصابتك بتلك الخدوش على رقبتك؟ |
Bileğindeki sıyrık ve kolundaki morluk gibi. | Open Subtitles | بما في ذلك الخدوش على المعصمين وكدمات على ذراعيه. |
Kadın ve çocuğun kolundaki yaralarda da tırnak cilası vardı. | Open Subtitles | أنثى وهناك طلاء للأظافر في الخدوش على ذراعه |
Ama elinin üstündeki sıyrıklar ve elinin kırık olması saldırdığını gösteriyor. | Open Subtitles | لكن الخدوش على براجمه ويده المكسورة تشير إلى هجوم عدائي |
Klavyeleri ve elektronik aletleri sürtünme ve çiziklerden korumak için kullanılıyor. | Open Subtitles | يتم استخدامها لوقاية لوحات المفاتيح و الإلكترونيات من التلف و الخدوش |
Bu tırmık izlerindeki tırnak cilasını açıklar, ama oksitlenmiş demiri açıklamaz. | Open Subtitles | حسناً , هذا سيفير أثر طلاء الأظافر في الخدوش و لا يفسر أكسيد الحديد |
O çiziklere kurtçuk falan koymalısın. | Open Subtitles | يجب عليك وضع بعض اليرقات على تلك الخدوش. |
Kesinlikle yok. 3 kurbanda da aynı izler var. | Open Subtitles | ثلاثة ضحايا , يملكون الخدوش الحمراء نفسها |
Kurbanın omzundaki sıyrıklardan bazı pürüzlü tanecikler topladım. | Open Subtitles | قمت بإستخلاص بعض من أثار الحبيبات المتناثرة من... الخدوش بكتف الضحبة |