Hayır. Ben size Tuna'yı geçelim ve iki kabile arasına girelim derim. | Open Subtitles | لا , أقترح أن نجتاز نهر الدانوب و ندق اسفينا بين القبيلتين |
Mezarlık bekçisiydi. Burada gömülü insanların çoğunun... Tuna kıyısına vuran cesetler olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرنا أن أغلب من دفنوا هنا ، قد غمرتهم مياه نهر الدانوب |
Strauss'dan mavi Tuna çalacak. | Open Subtitles | انها سوف تلعب الدانوب الأزرق ، بواسطة شتراوس. |
Roma imparatorluğu,uzun zamandır... ..Tuna nehrinin kuzeyinden gelen barbarlarla zorlu bir mücadele içindeydi. | Open Subtitles | منذ زمن طويل الامبراطورية الرومانية كانت تخوض معركة صعبة ضد البرابرة الذي سكنوا في الضفاف الشمالية من نهر الدانوب |
Tuna nehrindeki sınır da daima bir sorun olmuştu ve anlaşılan daima da olacaktı. | Open Subtitles | و كانت الحدود المطلة على نهر الدانوب تمثل مشكلة دائمة و في وائع الامر ستظل تمثل مشكلة |
Aurelius zamanın önde gelen generaliydi ve Tuna nehri sınırında bir sürü savaşa girmişti. | Open Subtitles | رغم كل شي . كان يعد بدوره لواء حربيا في زمانه و قاد حروبا كثيرة على ضفاف نهر الدانوب |
İngiltere'nin kuzeyinden İskoçya'ya, Tuna Nehri'nin kuzeyinden Romanya'ya, doğuda Suriye ve Irak arasındaki sınırlara kadar seferler düzenlenmiş. | TED | كانت هناك حملات عسكرية في شمال إنجلترا ومن ثم أسكتلندا وإلى شمال نهر الدانوب في رومانيا إلى الحدود بين سوريا وشرق العراق. |
"'Damarlarında akan kan' dedi bizimki 'Tuna'dan daha bile mavi | Open Subtitles | قال أن دمها " أزرَقَ من الدانوب الأزرق " |
Anna, eğer kazanırsam köprümü Tuna'nın üstüne kuracaklar, benim köprümü. | Open Subtitles | (آنا)، إذا ربحت، هم سيبنونه عبر نهر (الدانوب). جسري أنا. |
Erişte yanında peynir ya da patates yanında Tuna nehrinden yakalanmamış olmak şartıyla balık onun en sevdiği yemeklerdi. | Open Subtitles | الشعرية والجبن أو السمك والبطاطا... ولكن ليس من الدانوب... |
Sen hiç Tuna Nehri'ni gördün mü Hasodabaşı? | Open Subtitles | أرأيت "الدانوب" أيها المسؤول عن الجناح؟ |
[Matrakçı] Şimdi, insan evladını koyduk kayığa, Tuna'dan aşırdık. | Open Subtitles | يمكننا نقل جنود المشاة في نهر "الدانوب" على متن الزوارق. |
Bak Hürrem Hatun, bu Tuna Nehri. | Open Subtitles | انظري يا "هيام خاتون". هذا نهر "الدانوب" |
Belgrad için Tuna'dan gelecek donanmayı bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سننتظر الأسطول ليصل إلى نهر الدانوب لنهاجم "بلغراد" |
Gözleriniz burada. Tuna Nehri kıyısında. | Open Subtitles | عيناك هنا على ضفاف نهر الدانوب |
Belgrad, Sava Nehri'nin, Tuna'nın zorlu bir yerinde kurulu. | Open Subtitles | "بلغراد" لديها موقع قوي على نهري "سافا" و"الدانوب" |
[Erkek] Hünkâr'ım. Belgrad, Tuna ve Sava nehirlerinin, kesiştiği yerdedir. | Open Subtitles | مولاي، تقع "بلغراد" هنا عند تقاطع نهري "الدانوب" و"سافا" |
Yeni toplar gelmiş. Onlarla Tuna'yı gümbürdetiriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نستعمل المدافع الجديدة من "الدانوب" |
Doğruca Tuna Nehri'ne akıyor. Güzel kokuyor, değil mi? | Open Subtitles | تقود إلى نهر (الدانوب الأزرق) رائحة طيبة، أليس كذلك؟ |
Tuna Nehri'ne varana kadar batıya uzanan ormandan ayrılmayacağız. | Open Subtitles | دعنا نسمعها مره اخرى سنبقى بالغابه متجهين للغرب حتى نجد (الدانوب |