Yan etkileri; bulantı, baş ağrısı, ağız kuruluğu, bulanık görme, baş dönmesi, anal sızıntı, böbrek yetmezliği ve inme olabilir. | Open Subtitles | الآثار الجانبية يمكن أن تشمل الغثيان ، الصداع ، جفاف الفم وضوح الرؤية ، الدوار ،تسرب الشرج الفشل الكلوي والمخ |
Pfizer baş dönmesi, heyecan, boşanma gibi şeylerde mesuliyet kabul etmez. | Open Subtitles | الأعراض الجانبية المحتملة تتضمن الدوار والقلة في الزواج .. تباً |
Belki artık kaygılı olmadığım içindir ama, halsizim ve başım dönüyor. Yani... Alo? | Open Subtitles | ربما لإنني لم اعد منزعجه بعد الأن، لكني أشعر بالضعف و الدوار لذا.. |
dördüncü pervane daha hızlı dönüyor ve ikinci pervane daha yavaş dönüyor. | TED | تُشاهدون ان الدوار الرابع يدور بسرعة اكبر والدوار الثاني يدور ببطء |
Onlar açılıp kapanan döner kapı üzerine odaklanıyorlar. | TED | إنهم يركزون؟ على الباب الدوار, وهو يفتح ويغلق. |
Sesle ortaya çıkan Vertigo sorunun kulakta ya da beyinde olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | الدوار المُحدَث بالضوضاء يعني خطباً بالأذن أو بالدماغ |
Painful Daze, coşuyorsun. Pekâlâ Jarett, umarım sözleri biliyorsundur, çünkü, şu an asıl şarkıcı sen oldun. | Open Subtitles | . فريق "الدوار المؤلم" لقد حان دوركم |
Ciddi bir şey yok. Sadece başım döndü. | Open Subtitles | الأمر ليس خطيراً، فقط انتابني بعض الدوار المعتاد |
Az da olsa baş dönmesi hissedeceksin. Kesinlikle kabız olacaksın. | Open Subtitles | ستشعر ببعض الدوار و بالتأكيد انقباض بالبطن |
Mide kasılmaları, baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı, uyumakta güçlük çekme, iştah kaybı ve böbrek problemleri. | Open Subtitles | الأعراض الجانبية تشمل غازات البطن , الدوار , الصداع الإعياء , صعوبة النوم , أفتقار الشهية ومشاكل الكلى |
Bu sadece baş dönmesi, mide bulantısı ve afazi | Open Subtitles | انظري، إنه أمر الدوار والغثيان وفقد القدرة على الكلام. |
Artık göremiyorum ve başım dönüyor. | Open Subtitles | لاأستطيع الرؤيه,وأصابنى الدوار |
Son zamanlarda başım dönüyor. | Open Subtitles | يصيبني الدوار في الآونة الأخيرة |
Özür dilerim, biraz başım dönüyor. | Open Subtitles | المعذره أنا أشعر بالقليل من الدوار |
Monsanto'nun yönetim odasını, önemli görevleri olan bazı devlet kurumlarıyla birleştiren bir döner kapı var. | Open Subtitles | كان هناك هذا الباب الدوار بين مكاتب شركة منتسانتيو و هياكله التنظيمية |
- ...biz de Vertigo filminin çekildiği yerleri ziyaret edeceğiz | Open Subtitles | لذلك نحن نقوم بجولة في جميع الأماكن حيث أنها صورت الدوار أوه، كل الحق. |
Painful Daze ile duvarları delmeye hazır olun. | Open Subtitles | .(كونوا على استعداد لتحطيم تلك الجدران مع (الدوار المؤلم |
- Önce tekmeliyordu sonra başım döndü. | Open Subtitles | و أتأكد أن كل شيء بخير مع الطفل لقد شعرتُ بأنه ركلني ثم جاءت الدوار فجأة |
Baş dönmesini değil, etkilerini geçirebilirsin. Mide bulantısı için. | Open Subtitles | لا يمكنك معالجة الدوار بل الآثار فحسب إنها للغثيان |
Kendini sersemlemiş hissetmeden önce ne yapıyordun? | Open Subtitles | ما الذي كنت تفعله قبل ان يصيبك الدوار ؟ |
Vertigo yükseklik Korkusu değilmiş yüksekten atlamayı isteme korkusuymuş. | Open Subtitles | " الدوار ليس الخوف من الوقوّع " " لكنه الخوف من أنك تريد السقوط " |
Sesleri, sersemliği, her şeyi açıklıyor bu. | Open Subtitles | وتفسر الأصوات ، الدوار ، كل شيء |
Yaşadığı baş dönmesinden dolayı bir süre ayağa kalkmasa iyi olur. | Open Subtitles | لا يجب أن تقف على قدميها بسبب الدوار الذي تعاني منه |
Bu fotoğrafta, ön kapak ve hava kanatçıkları kayıp bir Rotor görünüyor. | Open Subtitles | تظهر الصورة السداد الأمامى والمحور الدوار ينقصة بعض الشفرات |
Kafam hâlâ sersem gibi. | Open Subtitles | أتعلم أمراً، لا زلتُ أشعر بقليل من الدوار |
Çapa doğru kullanılırsa botun kontrolü artar ve kötü deniz koşullarında hissedilen deniz tutması hissi azaltılabilir. | Open Subtitles | الاستخدام السليم يسهل السيطرة و يقلل من الدوار أثناء هياج الأمواج |
roller coaster'a binmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن اركب القطار الدوار |