Tüm bu Bebekler. Uyuyamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني النّوم في وجود كلّ هذه الدُمى. |
Tüm bu Bebekler. Uyuyamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني النّوم في وجود كلّ هذه الدُمى. |
Bizim sürücü oyuncak Bebekleri depodan alır, ve eritebilmek için buraya getirir, ve onları satmak için hazırlar. | Open Subtitles | إذًا، سائقنا يلتقط الدُمى من المستودع ويجلبهم هنا حيثُ يذوّبونهم والهيروين بعد ذلك يُقطع للبيع |
Cesetler paramparça olmuşken Yaşayan Ölü kuklalar işe yaramaz. | Open Subtitles | إن تمزّقت الأجساد، لا يمكنني استخدام قدرة "الدُمى الميّتة الحيّة". |
Eroinin oyuncak bebeklerle dışarı nasıl çıkarıldıklarını buldum. | Open Subtitles | عرفت كيف الحصول على الهيروين من الدُمى |
Bu çocuklar kukla gösterisinin bir parçası olmama izin vermediler. | Open Subtitles | هؤلاء الأولاد لم يسمحوا لي أن أكون جزءاً من عرض الدُمى |
Farklı Dollhouse'lardan insanlar da birbirleriyle bağlantılıymış. | Open Subtitles | لكن كل الغرف العلوية في مختلف بيوت الدُمى في جميع أنحاء العالم متشابكة |
Artık kızıma 200 dolarlık oyuncaklar almayacaksın. | Open Subtitles | لا مزيد من شراء الدُمى التي تُقدر قيمتها بـ200 دولار لإبنتي |
Etrafında senin gibi kuklalarla çevrili olmaktan bıktığı için mi? | Open Subtitles | لأنّه ملَّ مِن الدُمى التي حوله مِن أمثالك ! |
Sanki porselen Bebekler kendi başlarına yeterince ürkütücü değilmiş gibi. | Open Subtitles | وكأنّ الدُمى الخزفيّة ليست مخيفة كفاية في حدّ ذاتها. |
Bütün oyuncak Bebekler Meksika'da yapılıyor. | Open Subtitles | كُلّ الدُمى صُنعت في "المكسيك" |
Bebekler olamaz. | Open Subtitles | لايمكن أن يكون بسبب الدُمى |
Konu Bebekler. | Open Subtitles | إنه بسبب الدُمى |
Nihayetinde herkes güzel Bebekleri sever. | Open Subtitles | فبالنهاية، الجميع يعشق الدُمى الجميلة. |
Meksika'dan ekstra birkaç sevkiyat yapmak, bazı Bebekleri ayırmak... | Open Subtitles | تأخذ بضع شحنات إضافية من "المكسيك"، تُرتب بعض الدُمى... |
Bebekleri bana geri vermek için çaldılar. | Open Subtitles | سرقوا الدُمى لينتقموا مني |
- Bütün kuklalar bende kalıyor. | Open Subtitles | أنا أحتفظُ بِكلِ الدُمى |
Hiç şüphe yok. kuklalar kayboldu. | Open Subtitles | لا شكّ أنّ كلّ الدُمى أُبيدت. |
Kuzenim Harper, bebeklerle oynuyor ve açıkçası çok aptalca. | Open Subtitles | إبنة عمّتي (هاربر) تلعب مع الدُمى وبصراحة، إنّه لأمرٌ في غاية الحماقة. |
Videoları bebeklerle birlikte paketleyeceksin. | Open Subtitles | تضمن الدُمى بفديوهاتك *خخخخخ* |
Onlar sanki kaslı birer kukla gibiler. | Open Subtitles | أنهممثل، " الدُمى المليئة بالعضلات ". |
Demek istediğim, kukla geçidinde kaz adımı yürüyüşüne başladı. | Open Subtitles | مقصدي هو أنهُ بدأ حفل الدُمى |
Dollhouse'un içinden biri olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنه شخصاً ما من داخل بيت الدُمى |
oyuncaklar bir fırının içinde el ele tutuşuyordu! | Open Subtitles | الدُمى كانت تمسك آيادي بعضهم في الفرن |
Bu kuklalarla mı? | Open Subtitles | هذه الدُمى |
Yani, sen oradayken savcılıkta ortaya çıktı sonra da Bebek Yapıcısının saklandığı ilaç fabrikasında. | Open Subtitles | أقصد، أنّها ظهرت في مكتب المدعي العام حينما كنتَ هناك... وفي مصنع الكيماويات حيث كان يختبيء صانع الدُمى. |