"الذرّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Atomun
        
    • Atom
        
    • atomu
        
    • atomdan
        
    Atomun kalbinden geliyor bu tanrının kendi ışıltısı olmalı. Open Subtitles تعال من القلب الذرّة. أعتقد يكون وهج الله الخاص.
    Çünkü hedef Atomun çekirdeği de pozitif yüklüydü. Open Subtitles لأنّ نواة الذرّة المستهدفة ذات شحنة موجبة أيضاً،
    Atomun derinliklerinde bir dünya, kuantum mekanığinin tuhaf kurallarının geçerli olduğu bir yer. Open Subtitles ،إنّه العالم داخِل الذرّة .حيثُ تُسيطر قوانين ميكانيكا الكمّ الغريبة
    Pek çokları bunun Atom içindeki muazzam miktardaki gizli enerjiyi çıkarabileceğini umuyordu. Open Subtitles أمل الكثيرون أن يُصدر ذلك كمّيّات كبيرة من الطاقة المخبّأة داخل الذرّة.
    Büyük karadeliğin çekirdek olduğu ve hafif karadeliğin elektron gibi davrandığı bir çeşit klasik Atom inşa edebiliriz. Open Subtitles تُظهر تشابهاً غريباً مع نمط دوران أخف جسمين حول بعضهما بعضاً إنها البروتونات والإلكترونات الدقيقة داخل الذرّة
    Eğer o, atomu parçalayabilirse, bu olayı görmemezlikten gelebilirim. Open Subtitles حسنا لو انها قسّمَت الذرّة سأتغاضى عن هذا الأمر
    atomdan evrene kadar her şey kendini belli edebilir o şey hariç. Open Subtitles كلّ شيء آخر، ربّمـا من الذرّة إلى الكون كلّ شيء مـا عدا نفسـه
    Atomun derinliği içinde Open Subtitles شىءٌ صغير و كثيف يقبَع بالداخِل هُناك، فى صميم هيكل الذرّة.
    Atomun kalbine doğru izlediğimiz yolun derinliğinde Open Subtitles اكتشاف المادّة المُضادة تَبِعَه بحثٌ أعمق فى صميم الذرّة
    Peki Atomun üzerinde bu nokta ve onlar Open Subtitles هكذا، مكان الذرّة تلك و مكان الذرّة تلك و هكذا.
    Atomun iç işleyişinden galaksilerin çarpışmasına kadar. Open Subtitles من مايجري داخل الذرّة الى تصادم المجرّات الهائلة
    Bu bir sezgi, Atomun varlığı içine doğan bilim adamlarınınki gibi tıpkı. Open Subtitles إنه حدس، كالحدس الذي انتاب العلماء بوجود الذرّة
    Bu bir sezgi, Atomun varlığı içine doğan bilim adamlarınınki gibi tıpkı. Open Subtitles إنه حدس، كالحدس الذي انتاب العلماء بوجود الذرّة
    Her neyse, bu yeni senaryom var, "Atomun Gelini". Open Subtitles على أية حال، لدي سيناريو جديد "عروس الذرّة"
    Atom ve molekül resimlerini çekebileceğiz. Open Subtitles القُدرة على أخذ صور للجُزيئات و الذرات شىء مُذهِل، لأنه فقط فى المائة سنة المُنقضية ، كانت الذرّة مُجرّد نظرية.
    Atom hakkında teori ile çalışılırdı. Open Subtitles القُدرة على أخذ صور للجُزيئات و الذرات شىء مُذهِل، لأنه فقط فى المائة سنة المُنقضية ، كانت الذرّة مُجرّد نظرية.
    Farklı şekillerde de olsa sonuçta Atom çekirdeğini oluşturur Open Subtitles الكواركان العُلوي و السُفلي يتصلان ببعضهما بطرق مُختلِفة نهائية، صانِعين نواة الذرّة.
    Ve bu dönüşüm, sadece Atom seviyesinde olmaz. Open Subtitles قد تكون جزءاً من شفة كليوباترا السفلية وإعادة التدوير عملية لا تحدث فقط على مستوى الذرّة
    Gören de sizden Atom parçalamanızı istedik sanacak. Open Subtitles إنك تقوم بذلك وكأنني أطلبُك بتفكيك الذرّة
    Harika. Neden bu hikayeyi bana Atom alt program dizinini açarken anlatmıyorsun? Open Subtitles بديع، لمَ لا تخبرينني تلك القصّة بينما تفتحين قفل الولوج لقسم "الذرّة
    atomlar gördüğümüz her şeyin yapıtaşı, binaların tuğlaları gibi... bu yüzden atomu anlamak için; Open Subtitles الذرات هي لبنات البناء الأساسية لكل ما يمكننا أن رؤيته إذن لو أنك فهمت الذرّة
    bilim adamları atomu tam anlamıyla anladıklarını sandı. Open Subtitles رحلة البحث العلمي لفهم الذرّة قد إكتمل إلى حد كبير
    Yıllar içinde, atomdan enerji çıkartma söylentileri insanların hayallerini süslemeye başladı. Open Subtitles بيتسبيرغ، 1935 خلال سنوات، الحديث عن توليد الطاقة من الذرّة بدأ في جذب خيال الجميع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more