Herhalde Bay Doyle'la olduğu için... kiliseye gitmek ona iyi geliyor, bilmiyorum. | Open Subtitles | أظن بأن الذهاب إلى الكنيسة يجعلهاتشعربالارتياح... حول إبقاء الشراكة مع السّيد دويل. |
- Bir kiliseye gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى الكنيسة أريد أن أقف أمام الكاهن |
Okumaktan hoşlandığım Kiliseye gitmeyi severim | Open Subtitles | أحب الذهاب إلى الكنيسة إنّها المكان المفضّل لي للقراءة |
Büyük annem ile Kiliseye gitmeyi bıraktım. | Open Subtitles | لقد توقفت عن الذهاب إلى الكنيسة برفقة جدتي. |
Ama kiliseye gidip bedava peynir vs. almakta bir sakınca görmüyorsun ama... | Open Subtitles | أنت لا تجدين مشكلة في الذهاب إلى الكنيسة والحصول على الجبنة المجانية |
Ama kiliseye gidip onunla konuşmaya inanmıyorum çünkü Tanrı her yerdedir. | Open Subtitles | ولكني لا أؤمن بضرورة الذهاب إلى الكنيسة للتحدث إليه لأنه موجود في كل مكان |
Bana göre bir kocaya sahip olmak, kiliseye gitmeye benziyor. | Open Subtitles | يبدو لي أن إمتلاك زوج يشبه قليلاً الذهاب إلى الكنيسة. |
Bugün kiliseye gitmeye karar verdim de. | Open Subtitles | حسناً، لقد قرّرت الذهاب إلى الكنيسة اليوم |
Sanırım artık kiliseye gitmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يعني أنه ليس علينا الذهاب إلى الكنيسة بعد الآن |
kiliseye gitmek istemiyorum. Rahip bana gıcık kapıyormuş gibi geliyor hep. | Open Subtitles | لا أريدُ الذهاب إلى الكنيسة أشعر بأن الكاهن يوبخني دائماً |
kiliseye gitmek, İncil'i okumak ve İsa'ya inanmak... | Open Subtitles | الذهاب إلى الكنيسة وقراءة الانجيل |
Evet ama ben kiliseye gitmek istiyorum. | Open Subtitles | نعم، ولكني أريد الذهاب إلى الكنيسة |
Küçük bir çocukken gerçekten Kiliseye gitmeyi severdim. | Open Subtitles | لقد أحببت حقاً الذهاب إلى الكنيسة عندما كنت طفلاً. |
Kiliseye gitmeyi bırakmana asla izin vermememiz gerekirdi. | Open Subtitles | لن نسمح لك أبداً بأن تتوقفي عن الذهاب إلى الكنيسة |
Tek yaptığı kiliseye gidip durmadan aşk romanı okumakmış. | Open Subtitles | كل ما كانت تفعله هو الذهاب إلى الكنيسة والانغماس في قراءة الروايات الرومانسية |
Sonra da tüm yapman gereken kiliseye gidip... bir mum yakmak ve aptal bir heykele yalvarmak olacaktı... ve herşey unutulup bağışlanacaktı, değil mi, Anne? | Open Subtitles | ثم كل ما عليك القيام به هو الذهاب إلى الكنيسة ... یایت شمعة، ونصلي لبعض تمثال غبي ... وكل شيء يغفر وينسى، أليس كذلك يا أمي؟ |
Vay! kiliseye gitmeye başlasam iyi olacak. | Open Subtitles | عليّ مواظبة الذهاب إلى الكنيسة. |