Eğer, suça yataklık etmekten Hapse girmek istemiyorsan. | Open Subtitles | إلا إذا كنت تريد الذهاب للسجن لإخفاء رجل مطلوب للعداله |
Ben Hapse girmek istemiyorum baba. Buna dayanamam. | Open Subtitles | ولا أريد الذهاب للسجن يا أبي لا أعتقد بأتي سأتحمله |
İnsanları öldürmek yerine, hapse gitmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | . افضل الذهاب للسجن عن تعمد قتل الناس |
İnsanları öldürmek yerine, hapse gitmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | . افضل الذهاب للسجن عن تعمد قتل الناس |
Hapse girmeyi hak ediyorum. | Open Subtitles | أستحق الذهاب للسجن. |
Belki de, Howard Dayı Hapse girmeyi hak ediyordur. | Open Subtitles | حسناً , ربما العم (هوارد) يستحق الذهاب للسجن |
Kirsten ve Julie ile yüzleşmek hapse girmekten daha iyi olmalı. | Open Subtitles | ولكن مواجهة "كرستين" و"جولي" من المؤكد إنه أفضل من الذهاب للسجن |
Bu şekilde, Ben hakkım olan mirası alırım, sen de hapse gitmek zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | بهذه الطريقه سوف أحتفظ بميراثي الشرعي وليس عليكِ الذهاب للسجن |
Ben Hapse girmek istemiyorum baba. Buna dayanamam. | Open Subtitles | ولا أريد الذهاب للسجن يا أبي لا أعتقد بأتي سأتحمله |
Hapse girmek istemiyorum. | Open Subtitles | إنها مجرد حلوى غبية فأنا لاأريد الذهاب للسجن |
Diğer kötü adamlarla birlikte Hapse girmek istemezsin, değil mi? İşte böyle. Elmas. | Open Subtitles | لا تريد الذهاب للسجن مع بقية الاشخاص السيئين أليس كذلك ؟ المـــــــاسة |
Sadece hapse girmekten korkmuştum, ama artık Hapse girmek felan umrumda bile değil. | Open Subtitles | كنتُ خائفاً من الذهاب للسجن ولكني لا أهتم بالسجن الآن |
Hayır. Hapse girmek istiyorum. Beleş yemek. | Open Subtitles | لا ، أريد الذهاب للسجن طعام مجاني ، أوشام ، كُتب |
Hayır hayır... hapse gitmeyi haketmiyorsunuz | Open Subtitles | لا، لا، لا يستحقون الذهاب للسجن |
hapse gitmeyi yeğlerdim diyelim. | Open Subtitles | لنقول فحسب أنني أُفضـّل الذهاب للسجن! |
Öyleyse hapse gitmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | إذاً، أفضِّل الذهاب للسجن |
Hapse girmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل الذهاب للسجن |
Hapse girmeyi hak ettiğimi düşünmüyorsun, değil mi Tommy? | Open Subtitles | أنت لا تعتقد أنني أستحق الذهاب للسجن أليس كذلك يا (تومي)؟ |
Hapse girmeyi hakediyorum ben | Open Subtitles | أنا أستحق الذهاب للسجن |
Müzayede organizasyon şirketinde bir kadın biraz anlattığın hikâyeden etkilendiği, biraz da sahtecilik suçundan hapse girmekten korktuğu için sahte kitabı alanın adını ve iletişim bilgisini seve seve faksladı ama söyleyeceklerim hiç hoşuna gitmeyecek. | Open Subtitles | امرأة في ادارة المزاد تحركت من قصتك و بقلق بسيط من الذهاب للسجن للاحتيال لذا كانت سعيدة بارسال اسم و اتصال |
Kimse senin ağzının ardından hapse gitmek istemiyor. | Open Subtitles | لا أحد يودّ الذهاب للسجن بسبب ما تقولينه. |
- Ürünü toplatmak gibi. - Suçlanıp hapse gitmek gibi. | Open Subtitles | . و الالتزام الإجباري باستعادة العقارات منتهية الصلاحية - . ناهيك عن القضايا و الذهاب للسجن - |