Kardeşim ve ben de Onunla gitmek istedik ama buna izin vermedi. | Open Subtitles | انا واخي اردنا الذهاب معه لكنه لم يدعنا. |
- Düşünüyorum da, Onunla gitmek için çok geç değil. | Open Subtitles | حتى يستعيد رشده و أنا كنت أفكر لا زال بأمكاننا الذهاب معه |
Babam Onunla gitmek istemişti. | Open Subtitles | أراد ابي الذهاب معه و أنت رفضتي |
Washington'dan bir teklif aldı benim de onunla gitmemi istiyor. | Open Subtitles | لقد حصل على ترقية في العاصمة وطلب مني الذهاب معه |
Ancak o kadar inat etmiş ki sonunda zavallı Sanço... ..onun adı buymuş onunla gitmeyi kabul etmiş. | Open Subtitles | فـلقد ألحَّ و وعد بالكثير، حتى وافق المسكين "سانشو"، هذا ما كانوا يدعونه به، على الذهاب معه في النهاية تاركاً وراءه زوجته، أرضه، و جميع ممتلكاته |
Bir arkadaşım var ve Onunla birlikte gitmek eğlenceli olurdu. | Open Subtitles | ...لديَّ هذا الصديق , و سيكون من الممتع الذهاب معه |
Ülkeden ayrılması gerekiyor, ve onunla gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | يتحتم عليه مغادرة البلاد وقد وافقت على الذهاب معه |
Neden bilmiyor. Onunla gitmemizi istiyor. | Open Subtitles | لا يعلم لماذا ولكنه يريد مِنّا الذهاب معه |
Gerçekten. onunla gitmelisin belki. | Open Subtitles | (برلين) تبدو رائعة, فعلاً, ربما عليكِ الذهاب معه. |
Bu senin bileceğin iş. Onunla gitmek istiyorsan, gidebilirsin. | Open Subtitles | هذا قرارك، إن أردت الذهاب معه اذهبي معه |
Onunla gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب معه |
Onunla gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب معه |
Onunla gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب معه |
Uçak Dover'da seni bekliyor. -Ben de Onunla gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أودّ الذهاب معه - هل هذه فكرة سديدة ؟ |
Washington'dan bir teklif aldı benim de onunla gitmemi istiyor. | Open Subtitles | لقد حصل على ترقية في العاصمة وطلب مني الذهاب معه |
Artık sadece arkadaşız ama biletleri aldığında hala birlikteydik ve onunla gitmemi gerçekten istiyor. | Open Subtitles | ولكن اشترى التذاكر عنما كنا لا نزال معاً و يريدني حقاً الذهاب معه |
randevusu var ve benim de onunla gitmemi istiyor. | Open Subtitles | لإجراء العملية ويريد مني الذهاب معه |
Jocelyn'i kurtardığımızda ve ben Valentine'ın gitmesine göz yumunca onunla gitmeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | عندما انقذنا (جوسلين) وسمحت (لفلانتين) بالهروب اردت الذهاب معه |
- Onunla birlikte gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أود الذهاب معه خذي فريق الدعم معكِ |