"الذين هم" - Translation from Arabic to Turkish

    • olan
        
    • olanlar
        
    • olanlara
        
    Çalışabilir yaşta olan yetişkinlerin sayısı çarpıcı bir biçimde düşmekte. TED نسبة البالغين الذين هم في سن العمل تنازلت بشكل كبير
    Anlayacağınız, ben bir göçmen çocuğu veya göçmen olan 84 milyon Amerikalı'dan biriyim. TED ترون، أنا واحدة من 84 مليون أمريكي الذين هم مهاجرون أو أطفال المهاجرون.
    Benim gibi olan binlerce çocuk var, bunu onlar da hak ediyor. TED هناك آلاف الأطفال الآخرين الذين هم مثلي تماماً، الذين يستحقون هذا أيضاً.
    Özgeçmişime yabancı olanlar, altını üstüne getirdiğim birkaç Internet şirketini duymuş olabilirler. Open Subtitles لأولئك منكم الذين هم لا يعرفون سيرتي الذاتية، 155 00: 05: 46,174
    Bunca aydan sonra, hayatlarına geri dönenler ve halen yersiz yurtsuz olanlar var. TED وهناك أولئك الذين عادوا إلى حياتهم، وأولئك الذين هم ما زالوا مشردين بعد أشهر عديدة.
    DG: Bildiğin gibi, her şey hakkında evrimsel açıklamalara gitmek konusunda en kuşkucu olanlar yine evrimsel psikologların kendileridir. TED دان: حسناً، تعرفون ، الناس الذين هم أكثر تشككاً حول القفز للتحليل التطوري لكل شئ هم علماء النفس التطوريين أنفسهم.
    Korumamıza muhtaç olanlara karşı bir sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum. Open Subtitles أعتقد أن لدينا واجب لأولئك الذين هم بحاجة لحمايتنا
    Kalp krizi geçirme riski yüksek olan kişilerin hayatlarını kurtarabiliriz. TED يمكننا إنقاذ حياة الناس الذين هم عرضة للإصابة بنوبة قلبية
    Her kurum kendi üyeleri olan insanlara yer tutacakları bir sosyal rol verir Open Subtitles كل مؤسسة تزود الناس الذين هم أعضاء فيها بشغل دور وظيفي غير إجتماعي
    Aynı zamanda, bizden daha zayıf olan ailemizi taşımak için. Open Subtitles و لكن أيضا لحمل عائلتك الأشخاص الذين هم أضعف منا
    En saygın en gösterişli, iyi arabaları olan iyi giyinen adamlarla çıktım. Open Subtitles لقد واعدت رجال الذين هم عمليين وهاوين الحيوانات وافضل السيارات واجمل الملابس
    Fakirlere insanların böbreklerini ihtiyacı olan zengin hastalara satmalarına yardım ediyordu. Open Subtitles مساعدة الفقراء ببيع كلاهم ، للمرضى الذين هم في حاجة إليها.
    Bali'nin son siyah domuzları olan bu adamlar için alan yaptık. TED وافسحنا مجالا لهؤلاء الذين هم آخر الخنازير السوداء في بالي.
    Kuvvetli sevgi ve bağlılık hislerine sahip olan insanlar ile bunlar için zorlanan insanları birbirinden ayıran tek bir değişken vardı. TED كان هناك متغير واحد فقط الذى قَسم الناس الذين لهم إحساس قوي بالحب والإنتماء والناس الذين هم بالفعل يعانون منه .
    Yaşı büyük kızlar için mesleki programlar başlattık ki daha genç olanlar okula gelmeyi bırakmasın. TED بدأنا برنامج المهارات المهنية للأطفال الذين هم أكبر سنا لكي لا يتم توقيف الأصغر من الذهاب للمدرسة
    "Bu evin içinde olanlar diğerlerinden sadece doğruyu duyacaklar" Open Subtitles أولئك الذين هم في المنزل الآن سيسمعون الحقيقة من أفواه الآخرين
    Eskilerden kurtulmak istediğinde, daha şanssız olanlar için sokağa koyuverirsin. Open Subtitles تنتهي مع أغراضك القديمة، وتتركها في الشارع لأولئك الذين هم أقلّ حظاً.
    Müdür Yardımcılığımı sabote etmekten vazgeçip pişman olanlar gidebilir. Open Subtitles في حفلة شواء السنة الماضية على العموم, لهؤلاء الذين الذين هم على استعداد للتخلي عن هذه المؤامرة
    Özellikle de bizim gibi üst seviye geliri olanlar için. Open Subtitles خصوصاً نحن ، الذين هم في فئات الدخل العالي
    Televizyon starı olanlar başka tabi. Open Subtitles فمن منكم الذين هم نجوم التلفزيون، كما تعلمون.
    Ben --- ben bana yakın olanlara güvenmeye çalışıyorum -- evet. Open Subtitles أنا.. أعمل على تعلم الثقة في الأشخاص الذين هم على مقربة مني..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more