Dinle, Lex'teki senin şu Sevdiğin kafede buluşalım. Pizza dükkânının karşısındaki, hatırladın mı? | Open Subtitles | اسمعي قابليني في المقهى الذي تحبينه في ليكس مقابل محل البيتزا هل تذكريه |
Neden Sevdiğin adam için yumurta pişirmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تطبخين بعض البيض للرجل الذي تحبينه ؟ |
Sevdiğin adamın başka biriyle evlendiğini görmek nasıl bir şeydir düşünsene? | Open Subtitles | هل يمكنكِ تَخيّل الرجل الذي تحبينه يتزوج امرأة أخرى؟ |
Arkanı dönüp Sevdiğin adamın düşmesine izin versen bununla yaşayabilir miydin? | Open Subtitles | أقصد , هل يمكنكِ التعايش مع نفسكِ لو أنكِ رحلتِ و تركتِ الرجل الذي تحبينه يتحمل الذنب كله؟ |
Âşık olduğun ve uğruna beni bıraktığın abim için mi? | Open Subtitles | بخصوص أخي الذي تحبينه والذي تركتني من اجله |
Sevdiğin adamı kaybettiğin için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة إذاً أنكِ فقدتِ الرجل الذي تحبينه |
Sense baloya Sevdiğin kişiyle birlikte gidiyorsun, yani kazanan sensin! | Open Subtitles | أنتي ستذهبين مع الرجل الذي تحبينه لذا لقد ربحتي |
Sevdiğin adamın kardeşinle evlenmesini planlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تلومي اختك ان الرجل الذي تحبينه مريض |
Sevdiğin adam ile kız kardeşinin düğününü düzenleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تلومي اختك ان الرجل الذي تحبينه مريض |
Şu çok Sevdiğin indirimli satışa ismimizi yazdırdım. | Open Subtitles | لقد مَرَرتُ بيافطه عن هذا الأوكازيون الذي تحبينه. |
Ben kulüpte laklak ederken, sen burada Sevdiğin işi yapacaksın. | Open Subtitles | أنا أعمل في النوادي و أنتي هنا تقومين بالعمل الذي تحبينه |
Sevdiğin adam da bana yardım etmek için parmağını bile kıpırdatmadı. | Open Subtitles | والرجل الذي تحبينه لم يرفع أصبعاً لإنقاذي |
Belki de Sevdiğin adam senin zihnin dışında başka hiçbir yerde olmamıştır. | Open Subtitles | لعل الرجل الذي تحبينه لم يتواجد سوى في ذهنك |
Sevdiğin Oppan böyle biri olduğunu için mi? | Open Subtitles | هل انت حزينة لا الاوبا الذي تحبينه إتضح انه وغد؟ |
Bu Sevdiğin adamı memnun etmekle ilgili. Ve onun seni memnun etmesine izin vermek. | Open Subtitles | إنه بشأن إشباع الرجل الذي تحبينه وأن تدعيه يُشْبعكِ |
Ama belki de bu anlaşma kendini Sevdiğin kişiyle beraber geçireceğin geleceği belli olmayan karmaşık bir hayattan korumak için uydurduğun bir bahanedir. | Open Subtitles | لكن ربما هذا الإتفاق مجرّد عذر تستغلينه لحماية نفسك من الفوضى والتشكيك في الحياة مع الشخص الذي تحبينه فعلاً |
Carmel'da kulübelerini çok Sevdiğin şu yeri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكرين المكان الذي تحبينه في كرمل الذي فيه أكواخ |
Senin Sevdiğin Japon restoranına gidiyorlardı. | Open Subtitles | نعم هم كانوا ذاهبين إلى ذلك المطعم الياباني الذي تحبينه |
Hayır, ablanı öldüren kişiyi, Sevdiğin bir kişiyi senden ayıran birini yanlış hatırlamazsın. | Open Subtitles | لا,لا,ليست الذاكرة الخاصة بوجه الشخص الذي أخذ أختك الذي أخذ الشخص الذي تحبينه منكِ |
Ya da bir yıl bekleyebilirsin. Antreman yaparsın. Böylece gelecekte Sevdiğin kişiyle Sevdiğin şeyi yapabilirsin. | Open Subtitles | أو يمكنك أن تتوقفي لسنة وتتدربي وتمضي سنواتك الـ 4 القادمة في فعل ما تحبينه مع الشخص الذي تحبينه |