Baştan çıkarmaya çalıştığın laboratuvar teknisyeni ile konuştum. | Open Subtitles | كما ترين، تكلمت مع تقني المختبر الذي حاولت إغوائه |
Çünkü mirası açıklamak büyük bir sırrı ortaya çıkaracaktı, bütün hayatın boyunca saklamaya çalıştığın bir sırrı. | Open Subtitles | لأنالكشفعن التركهسيفضحالسر الأكبر، السر الذي حاولت أن تخبئينه طوال حياتكِ. |
Bu sabah, rehinciye okutmaya çalıştığın yüzük bir ajana aitti. | Open Subtitles | الخاتم الذي حاولت بيعه هذا الصباح يخصّ عميلًا فيدراليًا |
Kendini içki ve uyuşturucuyla öldürmeye çalıştığın yeri mi? | Open Subtitles | المكان الذي حاولت فيه الانتحار باحتساء الخمر وتناول المخدرات |
Masaüstünden silmeye çalıştığın hack programının kaynak kodu bizde. | Open Subtitles | لدينا الكود البرمجي لبرنامج الاختراق الذي حاولت محوه من على حاسوبك; |
- Hayır, onu arabayla ezmeye çalıştığın bölümü yazmayacağım. | Open Subtitles | - كلا, ليس الجزء الذي حاولت فيه أن تدهسها بالسيارة |
Hayır, seni affetmeyen adam benim... ateşler içinde yakmaya çalıştığın adam. | Open Subtitles | ... كلا انه انا, الذي لم يسامحك الرجل الذي حاولت اشعال النار به |
Yakmaya çalıştığın onun evi miydi? | Open Subtitles | هل كان منزله الذي حاولت احراقه؟ |
Ben, onuruna dokunmaya çalıştığın insanın kardeşiyim. | Open Subtitles | أنا الذي حاولت أن تسرق شرف أخته |
Beni hatırladın mı? Baltaya öldürmeye çalıştığın müzedeki adamım. | Open Subtitles | أنا الرجل الذي كان في المتحف الذي حاولت قتله بفأس والآن، كيف يمكنني إيجاد (بينيديكت فالدا)؟ |
Hani şu öldürmeye çalıştığın arkadaşım. | Open Subtitles | مع صديقي (نيك) الذي حاولت قتله |