"الذي حَدثَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ne olduğunu
        
    • olanlar
        
    • olanları
        
    • olanlardan
        
    • başıma gelen
        
    • neler olduğunu
        
    • ne olduğu
        
    • neler oldu
        
    Size ne olduğunu ve tam olarak nasıl meydana geldiğini bana anlatabilir misiniz? Open Subtitles لذا من فضلك أخبرْني ما الذي حَدثَ إليك و كيف يَحْدثُ بالضبط؟
    Ama bazen bir kişiye gerçekte ne olduğunu anlamanın tek yolu budur. Open Subtitles لكن أحياناً يكون الطريقُ الوحيدُ لإكتِشاف الذي حَدثَ حقاً إلى شخص.
    Ama restoranda olanlar hakkında gerçekten konuşmak istiyorum. Open Subtitles لَكنِّي أُريدُ التَحَدُّث عن الذي حَدثَ في المطعمِ.
    Onunla aramda olanlar sizi ya da kanunu ilgilendirmez. Open Subtitles الذي حَدثَ بين هذا الرجلِ وأنا لا يَتعلّقُ بك أَو القانونُ.
    Sanırım Kurt'ün dün gece olanları hatırlayamamasının sebebini buldum. Open Subtitles أعتقد أَعْرفُ لِماذا كورت فرانسيز لا يَستطيعُ أَنْ يَتذكّرَ الذي حَدثَ ليلة أمس.
    Dün olanlardan sonra bir daha suya gireceğini sanmam. Open Subtitles أنا لا أعتقد انة سَيَدْخلُ الماءَ ثانيةً، بعد الذي حَدثَ أمس.
    Annemi bir duysan. Crystal'i bulmamın hayatta başıma gelen en iyi şey olduğunu düşünüyor. Open Subtitles تُفكّرُ أمُّي البلورَ أفضل شيءِ الذي حَدثَ أبداً لي.
    Churchill'de gerçekten neler olduğunu bana anlatmak zorundasın. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تُخبرُني ما الذي حَدثَ حقاً على تَشِرشِل.
    Galiba sorunun ne olduğunu anladım. Open Subtitles تَرى، أعتقد فَهمتُ الذي حَدثَ بيننا نحن الاثنين.
    Bana o gece tren yolunda ne olduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles ليس حتى تُخبرُني الذي حَدثَ على تلك المساراتِ ذلك الليلِ.
    Arkadaşına ne olduğunu biliyor olabilirim. Open Subtitles أعتقد أني أَعْرفُ ما الذي حَدثَ لصديقِكَ.
    Ve herhalde tüm o paraya ne olduğunu merak ediyorsunuzdur. Open Subtitles وأنت تَتسائلُ من المحتمل الذي حَدثَ إلى كُلّ المال.
    Kız kardeşine gerçekten ne olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles أُريدُ المعْرِفة الذي حَدثَ حقاً إلى أختِكَ.
    Bak, sanırım terasta olanlar hakkında konuşmalıyız. Open Subtitles النظرة، أعتقد نحن يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ حول الذي حَدثَ على الشرفةِ.
    Pazar gecesi sahnede olanlar, kaza filan değildi. Open Subtitles الذي حَدثَ على المسرح الأحدَ الليل، ذلك كَانَ لا حادثَ.
    O gece olanlar beni düşündürdü. Open Subtitles الذي حَدثَ ذلك الليلِ حَصلَ عليني أَعتقدُ.
    Umarım, az önce burada olanları yanlış anlamazsınız. Open Subtitles لَيسَ الآن! أَتمنّى بأنّك لا تَحصَلُ عَلى الفكرةِ الخاطئةِ حول الذي حَدثَ الآن.
    olanları sana anlatacağım. Open Subtitles سَأُوضّحُ إليك ما الذي حَدثَ هنا
    Uzun zaman önce burada olanlardan utanıyorum ve benim krallığımda bunların olmayacağına sizi temin ederim. Open Subtitles أنا خجلان مِنْ الذي حَدثَ هنا خلال السنوات الماضية وأُطمئنُك هذا لَنْ يَحْدثَ ثانيةً في مملكتِي
    Aslında, başıma gelen en iyi şeydi. Open Subtitles في الحقيقة، هو كَانَ أفضل شيءِ الذي حَدثَ أبداً لي.
    Bu Furlong'a neler olduğunu açıklıyor. Open Subtitles شاهدْ،هذا يُوضّحُ جزئياً الذي حَدثَ إلى فارلونج.
    Gözüne ne olduğu ile başlayalım ortak. Open Subtitles الموافقة، دعنا نَبْدأُ مَع الذي حَدثَ إلى عينِكَ، شريك؟ تَعثّرتُ وسَقطتُ.
    Ama önce, Danny'ye neler oldu, onu öğrenelim. Open Subtitles لكن أولاً، أُريدُ السَمْع الذي حَدثَ إلى داني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more