"الذي رأى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gören
        
    Böylece Julio'yu canlı olarak son kez gören başka birine ihtiyaç duydu. Open Subtitles لذا احتاج شخص آخر لكي يكون الشخص الاخير الذي رأى يوليو حيا
    "Ayıyı gören adamı gören adamı gören adamı gören Open Subtitles ستكونَ مثل الرجل الذي رأى الرجل الذي رأى الرجل الذي رأى الرجل
    Peki çitin oradaki adamları gören demiryolcu Lee Bowers'dan ne haber? Open Subtitles ماذا عن رجل السكك الحديدية , لي باورز الذي رأى الرجال في يقفون بجوار السور ؟
    Vadik'i sağ gören tek kişiydi. Open Subtitles حسنا، هو كان الوحيد الذي رأى فاديك حيّ أبدا.
    çünkü bu şeyin açıldığını gören tek kişi benim. Open Subtitles أم لأنني الشخص الوحيد على الأرض الذي رأى هذا الشيء ينفتح ؟
    Olayı gören Yagami Light, Shiori'nin erkek arkadaşı değil miydi? Open Subtitles ياغامي لايت ، الفتى الذي رأى الحادثة كان صديق شيوري أليس كذلك؟
    Olayı gören Yagami Light, Shiori'nin erkek arkadaşı değil miydi? Open Subtitles ياغامي لايت ، الفتى الذي رأى الحادثة كان صديق شيوري أليس كذلك؟
    Zodiac'ı maskesiz gören tek kişi kayıp mı yani? Open Subtitles الرجل الوحيد الذي رأى الزودياك بدون قناع اختفى؟
    Muhtemelen her şeyi bilen şüpheli de kaçtı onun yüzünü tek gören John'du. Open Subtitles والمشتبه به الذي يمكنه أن يعطينا بعض الأجوبة قد فر وجون كان الوحيد الذي رأى وجهه
    Evet hayatı bir ironi içinde gören sadece sen değilsin. Open Subtitles أجل، لست الوحيد الذي رأى العالم عبر نظارات سخرية الأقدار المتلونة.
    Genetik değişikliğin yakıt üretiminde muazzam bir fırsat olduğunu ilk gören kişi babamdı. Open Subtitles ...كان والدي الذي رأى أن أن بعض التعديل الوراثي فرصة كبيرة لانتاج الزيت
    İçimde, olduğumdan daha iyi bir şey gören ilk erkekti. Open Subtitles هو كان الرجل الأول الذي رأى شيئاً أفضل في داخلي مما كنت عليه
    Ancak maskemizin arkasındakini gören inatçı bir pilot vardı. Open Subtitles لكن كان هناك طيار عنيد الذي رأى من خلال تمويهنا
    Ona neler olduğunu gören tek kişi bendim. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي رأى ما كان يحدث في الحقيقة له
    Görmemesi gereken şeyleri gören çocuğu. Open Subtitles الصبي الذي رأى أشياء ولا يجب أن يمتلك القدرة على رؤيتها.
    Şimdi ise, bir tanıktan kurtulmaya çalışıyorsun babanın yüzünü gören bir adamın. Open Subtitles والآن، تحاولون قتل الشاهد الذي رأى وجهُ أبيكَ
    Bu noktada tek ipucumuz olay yerinden hızla kaçan bir SUV'yi gören bir tanık. Open Subtitles في هذه النقطة، خيطنا الوحيـد هو الشاهد الذي رأى سيارة رباعية الدفع سوداء مسرعة بعيدًا عن مسرح الجريمة
    Olanları tek gören o ve bu gizemi biraz aydınlatabilir. Open Subtitles إنّه الوحيد الذي رأى ما حدث، لعلّه يميط اللّثام عن هذا اللّغز.
    Üvey babanız öldüğünde onu gören herkesle konuşmam lazım. Open Subtitles أنا في حاجة إلى الكلام مع أي شخص الذي رأى زوج أمك في اليوم الذي قتل فيه
    Dün gece mezarın üstünde yüzümü gören tek ben değildim. Open Subtitles أنظري.. أنا لست الوحيد الذي رأى وجهه على شاهد قبر الليلة الماضية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more