bulunduğu yer, uyuşturucu kullanmak için gideceğin bir yer. | Open Subtitles | والمكان الذي وجدت فيه هو مكان الحصول على المخدرات |
Bayan Alfaro'nun cesedinin bulunduğu mahalleyi tekrar incelemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعيد إستجواب الجيران في المكان الذي وجدت فيه جثة ألفاروا |
Mill'in Pekanları size ait ki kendisi cesedin bulunduğu tarlaya yakın bir bahçede bulunuyor. | Open Subtitles | و الحقل القريب من المكان الذي وجدت فيه الجثة؟ |
İşte bu, kendimi şiddet önleme aktivisti olarak bulduğum yer. | TED | هذا هو المكان الذي وجدت نفسي فيه كناشطة لمنع العنف. |
Ve Amel'in umudunu bulduğum ikinci yer de her yerde kadın ve erkekler cihatçılara karşı çıkmaya devam ediyordu. | TED | والمكان الآخر الذي وجدت فيه أملاً لأمل هو كل مكان تستمر فيه النساء والرجال بمكافحة الجهاديين. |
Katrina kasırgasından sonra Bush'u bulan tek kişi bendim. | Open Subtitles | أنا الوحيد الذي وجدت بوش بعد إعصار كاترينا |
10 yıl önce kış dönümünde işlenen cinayetlerde 4. kurbanın bulunduğu yerdeyim. | Open Subtitles | وقفت في المكان الذي وجدت ضحايا جرائم القتل الأربعة قبل عشر سنوات، حتى يومنا هذا، يلة الانقلاب الشتوي. |
İlk kurbanların bulunduğu barajı besleyen herhangi bir akıntıdan 400 mil uzaktaki bir akarsu koluna atılmış. | Open Subtitles | تم رميه في رافد مائي يبعد 400 ميل عن السد الذي وجدت فيه الجثث الأولى |
Mısırları bulana dek cesedin bulunduğu yerden akıntıya karşı gittik. | Open Subtitles | تفقدنا للتو أعلى النهر من المكان الذي وجدت فيه الجثة حتى اصطدمنا بالذرة |
Buradan bulunduğu yere kadar taşımasının imkanı yok. | Open Subtitles | من غير الممكن أنهم حملوها الى المكان الذي وجدت فيه |
Öncelikle cesedin bulunduğu garajı gören dairelerin ve evlerin kameralarına odaklanmanızı istiyorum. | Open Subtitles | وأي منازل تطل على المرآب الذي وجدت فيه الجثة |
Bu da cesetin bulunduğu bagaj. | Open Subtitles | وهذا هو الصندوق الذي وجدت بهِ الجثة |
Cesetlerin bulunduğu gün mü gitti? | Open Subtitles | رحل في اليوم الذي وجدت فيه الجثث؟ |
Monica ve Trevor'un cesedinin bulunduğu yerin hemen yakınındaki bir Huzurevinde çalışan bir hemşire az önce bir hastayı öldürmüş. | Open Subtitles | ممرضة في المشفى القديم قامت بقتل مريض يقع بعد بناية واحدة من الزقاق الذي وجدت به جثث (مونيكا) و (تريفر |
- Cesedin bulunduğu yere atlayamaz. | Open Subtitles | ليس للمكان الذي وجدت فيه الجثة |
Kız kardeşinizin bulunduğu evi tespit ettim. | Open Subtitles | حددت المكان الذي وجدت فيه اختك |
İşine dön yoksa seni bulduğum çukura geri dönersin. | Open Subtitles | ارجع إلى العمل ، أو إلى الحضيض الذي وجدت فيه. |
Ufak tefek birkaç yaram var ama bulduğum bezle kanamayı durdurdum. | Open Subtitles | لكني كنت قادره على وقف النزف بهذا المنديل الذي وجدت. |
Ama birden kendimi mucizevî bir şekilde içinde bulduğum büyüleyici durum hariç, hiç bir şey mükemmel değildi. | Open Subtitles | بصرف النظر , عن الوضع الرائع الذي وجدت نفسي بإعجوبه فيه |
Aslında ben çalınan malınızı bulan adamım. | Open Subtitles | فعلياً، أنا الرجل الذي وجدت قطعتك المسروقة |
Yuvayı bulan adam benim. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي وجدت المخبأ. |