Mowgli şimdi ait olduğu yerde. | Open Subtitles | إن ماوكلي الآن في المكان الذي ينتمي إليه |
Sevgilinin ait olduğu parti bunu çok iyi bilir. | Open Subtitles | بل الحزب الذي ينتمي إليه هو من له خبرة بأمور الفضائح |
Siz yapmasanız bile, ben onu bulup, ait olduğu yere tıkacağım. | Open Subtitles | سأقبض عليه و أضعه في مكانه الذي ينتمي إليه، حتى إن لم تريد ذلك. |
1970'li yıllara gelininceye kadar Kaliforniya sahilleri boyunca olan da farklı şey değildi; tek nedeni ise buraya ait olan bir hayvanın burada olmamasıydı. | Open Subtitles | حتى السبعينات، كان هذا يحدث على طول ساحل كاليفورنيا، وَ كان ذلك بسبب غياب الحيوان الذي ينتمي لهذا المكان، |
Elimde, sana ait olan bir şey var. | Open Subtitles | لدي شيء الذي ينتمي لك لديها الحمض النووي الخاص على ذلك |
ait olduğu yerde otursaydı bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | فلو ظل في مكانه الحقيقي، الذي ينتمي إليه، لما حدث هذا من الأساس |
ait olduğu yerde, demir parmaklıkların arkasında olduğuna seviniyorum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأنه كان بعيداً عن المكان الذي ينتمي إليه |
Geçmişi, ait olduğu yerde bıraktığımızı sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت أننا وضعنا الماضي في المكان الذي ينتمي إليه |
Gerçek katil tam orada, ait olduğu yerde. | Open Subtitles | القاتل الحقيقي هنا .. في المكان الذي ينتمي إليه |
ait olduğu ışığa gitmesi için ona yardım edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنّك مساعدتك بالعبور للضوء، للمكان الذي ينتمي إليه |
Bıçağın kime ait olduğu konusunda da bir fikrim var. | Open Subtitles | وأعتقد أن لدي فكرة جيدة الذي ينتمي السكين ل |
O parayı bulup ait olduğu yere dönmesini sağlayacağız. | Open Subtitles | حسناً ، سوف نجد تلك الأموال وسوف نردّه إلى المكان الذي ينتمي إليه |
ait olduğu yere ama şimdi o geri döndü. | Open Subtitles | لكنه عاد الآن ، الىّ المكان الذي ينتمي إليه. |
İğneyi yapıp ait olduğu çukura gönderin. | Open Subtitles | أعطه شيئاً ليحفر لك ويدلك على المكان الذي ينتمي إليه هو |
Washington Üniversitesi kitabın ait olduğu yer, Barton. | Open Subtitles | جامعة واشنطن هي المكان الذي ينتمي إليه الكتاب يا بارتون. |
ait olduğu kafese koymak istiyorum. | Open Subtitles | وضعه وراء القضبان بالمكان الذي ينتمي إليه |
İdareten kendi teknemi yanlış yere koymuşum ve başkasına ait olan ve benimkine baya benzeyen bir tekneyi almışım. | Open Subtitles | بل ركنت قاربي في غير مكانه مؤقتاً وأخذت قارب الذي ينتمي لشخصٍ آخر |
Dolandırılmış birine ait olan parayla. | Open Subtitles | و لم أفتحها لأني علمت كم دفعت ثمنها بالمال الذي ينتمي إلى شخص تم خداعه |
Ve sana bunu söylemek zorundayım yoksa kalbim sana ait olan kalbim kesinlikle kırılacak. | Open Subtitles | ويجب أن أقول لك هذا وإلّا فقلبي... قلبي الذي ينتمي إليك ، بالتأكيد سوف يكسر. |
Bana ait olan birşey mi var sende Jared? | Open Subtitles | لديك شيء الذي ينتمي لي، جاريد؟ |
Bana ait olan tek kişi. | Open Subtitles | و أنت الشخص الوحيد الذي ينتمي إلى. |