"الذي يَعِيشُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşayan
        
    Yorkshire'da yaşayan Ned Prince adında bir adama ait. Open Subtitles تعُودُ إلى شخص يسمّى نيد برايز الذي يَعِيشُ في يورك شاير.
    Pantolonumda yaşayan yalnız fener bekçisiyle. Open Subtitles مراقب الفنارِ الوحيدِ الذي يَعِيشُ في ملابسي الداخلية.
    - Burada yaşayan Bay McCallister, değil mi? Open Subtitles - نعم. السّيد ماكيلستر الذي يَعِيشُ هنا؟
    "Zihninde yaşayan insanlara odaklanman lazım." Open Subtitles المركز على الناسِ الذي يَعِيشُ في رأيك.
    Ben de Roma'nın küçük bir köyünde yaşayan annemim kuzeni Colletta ile temasa geçtim. Open Subtitles لذا أنا كُنْتُ على اتصال مَع إبنِ العم Colletta أمّي، الذي يَعِيشُ في a قليلاً قرية خارج روما،
    Dünyayı ilham almak için gezdim ve onu hayalleri için yaşayan bir adamda buldum. Open Subtitles ووَجدَته في الرجل الذي يَعِيشُ أحلامه
    Bence bu gece evlemelisiniz belki eski kafalıyım ama beraber yaşayan insanlar, evlenmeliler. Open Subtitles النظرة، أعتقد أنت رجال يَجِبُ أَنْ يَتزوّجَ اللّيلة. لَرُبَّمَا أَنا قديمُ، لكن أعتقد ناس الذي يَعِيشُ سوية يَجِبُ أَنْ يُتزوّجَ.
    Brooklyn'de yaşayan Amerikalı bir gazeteci. Open Subtitles صحفي أمريكي الذي يَعِيشُ في بروكلن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more