Son olarak, telefon üretimi iklim değişikliğinin ana unsurlarından biri olan petrole de ihtiyaç duyuyor. | TED | وأخيراً، فإنّ صناعة الهواتف تحتاج إلى البترول، الذي يعد واحداً من المسؤولين الرئيسيين عن تغير المناخ. |
- Sessiz seyir. - İki ana motor da 50 rpm'e. | Open Subtitles | السرعة الصامتة كلا المحركين الرئيسيين بسرعة 50 لفه فى الدقيقة |
Başkan biz helikopterdeyken, kilit personel için güvenlik önlemlerini arttırdı. | Open Subtitles | أثار الرئيس البروتوكولات الأمنية عندما كنا في الهواء للموظفين الرئيسيين |
Ve bu kilit oyuncuların özünde ülkeler içinde farklı çıkarları temsil eden gruplar yatıyor. | TED | وجوهر اللاعبين الرئيسيين هم المجموعات والتي تمثل توجهات مختلفة داخل الدول |
King'in şöhreti arttıkça Rustin onun baş danışmanı oldu ve Sivil Haklar Hareketinde önemli bir stratejist konumuna yükseldi. | TED | ومع تصاعد شهرة لوثر كينغ، أصبح روستن مستشاره الرئيسي، فضلًا عن أحد الاستراتيجيين الرئيسيين في حركة الحقوق المدنية الأوسع. |
Ve kendi kendimize şu soruları sormaya başladık asıl sorunu nasıl çözeceğiz asıl sorun yüksek ihtiyaçlarımızı yani dönüşüm ihtiyaçlarını şirkette çalışan anahtar (önemli) kişiler için nasıl çözeceğiz | TED | و بدأنا في الواقع نتسائل عن كيف كنا نعالج الاحتياجات القصوى، تلك الاحتياجات التحولية لموظفينا الرئيسيين بالشركة |
Kaç tane, gay olduğunu saklamayan başrol oyuncusu sayabilirsin? | Open Subtitles | كم من الممثلين الشواذ الرئيسيين يمكنكِ ذكرهم؟ |
- ana motorlar 50 rpm'de. - Tüm bölümler hasar raporu versin. | Open Subtitles | كلا المحركين الرئيسيين بسرعة 50 لفه فى الدقيقة كل المقصورات تبلغ عن الأضرار |
Başbakan, vali, milletvekilleri müsteşarlar hatta ana sponsorlar bile geliyor. | Open Subtitles | .. رئيس الوزراء و المحافظ و أعضاء مجلس النوَّاب .. و مسؤولين في الوزارة و أيضاً الرعاة الرئيسيين |
Şirket, ilk seçim kampanyasının ana destekçisiydi. | Open Subtitles | الشركة كان احد المانحين الرئيسيين ل للحمله الأنتخابيه |
Darbelerin hiçbiri ana damar veya atardamar civarında değil. | Open Subtitles | لا أثر لضربة بالقرب من الوريد والشريان الرئيسيين |
Alpha Centauri'nin iki ana yıldızını bir uzay fotoğrafında ayırt etmek kolay değil. | Open Subtitles | من الصعب بما فيه الكفاية الفصل بين نجمي ألفا سنتوري الرئيسيين في صورة فضائية |
Bağımsız testler beş ana adayımızdan üçünü işaret ediyor. | Open Subtitles | على أساس ماذا؟ اختبارات مُستقلة تسير جنباً إلى جنب مع ثلاثة من مُنافسينا الخمسة الرئيسيين. |
Bilimsel uzlaşmanın, bulaşıcılığının ve ölüm oranının iki kilit numarası gibi bir şeye dönüşeceğini mi düşünüyorsunuz? | TED | ماذا تعتقد أن الإجماع العلمي سينتهي به الأمر مثل، الرقمين الرئيسيين لمعدل الإصابة والوفيات؟ |
kilit tanıklarından ikisini saf dışı bıraktık. | Open Subtitles | لقد أخرجنا إثنين من إدعائهم الرئيسيين من الأمر |
Sadece bu konseyin üyeleri ve kilit mevkideki personel geçit adresini biliyor. | Open Subtitles | فقط أعضاء هذا المجلس والموظفين الرئيسيين هم من يعرفوا عنوان البوابة |
kilit adamların kimliklerini teşhis ettik ve ilk büyük harekatta göz altına alınacaklar. | Open Subtitles | لقد حددنا الأشخاص الرئيسيين وسيتم القبض عليهم في خطوة منسقة |
Bayan Bomowski bu davada benim baş şahidim. - Niye senin? | Open Subtitles | السيدة بروموسكي من شهدائي الرئيسيين شهدائك؟ |
Eğer bu doğruysa, sevgili baş şüpheli olur. | Open Subtitles | ،إذا كان هذا صحيحاً فعشيقها هو أحد المشتبه به الرئيسيين |
Bu anahtar tanıkların hepsi de çok emin. | Open Subtitles | ليس لدى هؤلاء الشهود الرئيسيين أى شك على الإطلاق |
Her neyse, başrol kadın ve başrol erkek için birisi lazım. | Open Subtitles | على أي حال, يجب أن نستبدل الممثلين الرئيسيين. |
Diğer Önemliler hakkında her şeyi anlatacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أن بإمكانك إخباري بكل شيء .حول الرئيسيين الآخرين |
İlaçlar Önemlileri görmeni engelliyorsa belki de ilaçları bırakman tekrar görmene yardımcı olabilir. | Open Subtitles | إذا كانت الأدوية تمنعك ، من رؤية الرئيسيين عدم أخدك لهم قد يعيد الرؤى |