Biliyordum. Bu adamın bana casusluk yaptığını biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ.عَرف بأنّ الرجلِ كَانَ يَتجسّسُ عليّ. |
Sonuçta, boşanma sürecinde olan adamın boru temizleyicisi içtiği ortaya çıktı. | Open Subtitles | الظَاهِر بَعْض الرجلِ كَانَ يَتطلّقُ، شَربَ منظفُ بالوعةِ. |
Resmen adamın özel röntgen gösterisi gibiymiş. | Open Subtitles | نعم، هذا الرجلِ كَانَ سَيكونُ عِنْدَهُ ملكه قليلاً معرض اللمحةِ الخاصِّ. |
Dostum, adamın bacasında nalları dikmiş biri varmış. | Open Subtitles | الرجل، ذلك الرجلِ كَانَ عِنْدَهُ مدخنةُ حمارِ كبيرةِ واحدة. |
Bu adamın Batı Las Vegas Üniversitesi'yle bir bağı vardı. | Open Subtitles | هذا الرجلِ كَانَ عِنْدَهُ الروابطُ إلى غرب LVU. |
adamın buranın yerlisi ve alışkanlık düşkünü olduğunu biliyordu, bu mekanda ikisinden de var. | Open Subtitles | عَرفَ هذا الرجلِ كَانَ a محليّ ومخلوق العادةِ، ويَصْرخُ هذا المكانِ كلا. |