"الرجل ذو" - Translation from Arabic to Turkish

    • olan adam
        
    • bir adam
        
    • olan adamı
        
    • herif
        
    • adam bir
        
    • eleman
        
    • adamdan
        
    • olan adamım
        
    • olan adamın
        
    • Elbiseli Adam
        
    • adam mı
        
    • giyen adam
        
    • elbiseli adamın
        
    - Sonunda gülecek olan stili olan adam. Open Subtitles الرجل ذو الأسلوب المميز له ابتشامة مميزة
    Şu elinde silah olan adam seni vuracak mı? Open Subtitles , و هذا الرجل ذو المسدس هل سيطلق النار عليك؟
    Güçlü bir adam, istediği her şeyi, istediği zaman elde etmeye alışmış. Open Subtitles الرجل ذو السلطة اعتاد على ان ينال مايريده فى الوقت الذى يريده
    Arkaplandaki at kuyruğu olan adamı görüyor musunuz? Open Subtitles هل ترى ذلك الرجل ذو ذيل الحصان في الخلفية؟
    Tek pabuçlu herif. İnsanları kurtaran adam. Open Subtitles الرجل ذو فردة الحذاء الواحدة الذى أنقذ هؤلاء الناس
    Ya o şapkalı adam bir soyguncuysa? Open Subtitles وماذا إن كان الرجل ذو القبعة لص او مغتصب؟
    O garip saçlı eleman geldi diye mi? Open Subtitles لماذا؟ لأن ذلك الرجل ذو الشعر الغريب دخل إلى الحانة؟
    Tamamıyle bastırdığım, hayatımın en kötü anından bahsediyoruz : annem ve kocaman kırmızı bıyıklı bir adamdan. Open Subtitles هذه لحظة مريعة في حياتي حبستها كليًا أمي وذلك الرجل ذو الشارب الأحمر الكبير
    Hatırladın mı beni? Dondurması olan adamım ben. Open Subtitles أتذكرني إنني الرجل ذو المثلجات
    G*tünde bandaj olan adamın hiç bir yere kaçamayacağını biliyor. Open Subtitles انه يعرف الرجل ذو المؤخرة المربوطة. انه لن يذهب لاي مكان
    Takım Elbiseli Adam uyanırsa, onu sakin tutmaya çalış, ama şarapnel parçasını çıkarmasına izin verme.Anladın mı? Open Subtitles إن استيقظ الرجل ذو السترة، فحاول تهدئته لكن لا تدعه ينزع القذيفة، أفهمت؟
    Dövmeli adamın beni öldürmüş olan adam olabileceğini söylediğin anda, aklıma önce benim onu öldüreceğim geldi. Open Subtitles ثانية، أفترضت أن الرجل ذو الوشم هو الرجل ،الذي يقتلني، ففكّرت أن أقتله هو أوّلاً
    Siyah pikabı olan adam ne yapmış ki? Open Subtitles ماذا فعل الرجل ذو الشاحنة السوداء على اية حال ؟
    Biliyorum, bunu planlamadık ve sen hep planları olan adam oldun ama... Open Subtitles أدري أننا لم نخطط هذا.. وأنك دوماً تريد أن تكون الرجل ذو الخطة.
    Garip, çünkü arabanda ölümcül bir silaha sahip bir adam var. Open Subtitles إنه أمر غريب , لإن الرجل ذو السلاح المميت في سيارتك
    Eli tüfekli bir adam zamanında bir fotoğrafçı ya da futbol koçu olabilir. Open Subtitles أترون، الرجل ذو البندقية ربما كان مصوراً أو مدرب كرة قدم فيما خلا
    - Yara izi olan adamı o öldürdü. Open Subtitles إنه الشخص الذى قتل الرجل ذو الندبه
    herif iş adamı, hikaye yazarı değil. Open Subtitles ستخلق مثل ذلك إذا ، الرجل ذو فن لسرد القصص
    Cüppeli adam bir memuru durdurmuş. Open Subtitles الرجل ذو العباءة أشار لضابط شرطة كي يتوقف
    O garip saçlı eleman geldi diye mi? Open Subtitles لأن ذلك الرجل ذو الشعر الغريب دخل إلى الحانة؟
    Tırnaklarını yiyen bir adamdan, ...vücudu kıllı bir adamdan ve çiçek bozuğu burunlu bir adamdan bahsettin. Open Subtitles لقد اخبرتينا عن الرجل ذو الاظافر الطويله والرجل كثيف الشعر. و الرجل ذو الانف المثقب
    Azgın büyükanneyle birlikte olan adamım ben. Open Subtitles أنا الرجل ذو الجَدة المثيرة
    Her tarafı çıbanla dolu olan adamın karaciğer nakline ihtiyacı var. Open Subtitles لا تخبريني، الرجل ذو الدمامل يحتاج إلى زراعة كبد
    6468 numaralı kasaya bir dakika önce erişilmiş. Biraz önce çıktı. Parlak renk takım Elbiseli Adam. Open Subtitles ـ لقد تم السماح بالدخول للرقم 6468 منذ دقيقة ـ لقد رحل للتو ، إنه الرجل ذو الحقيبة الفضية
    Şu elinde dosya olan eleman Grady'nin buluşması gereken adam mı? Open Subtitles ذلك الرجل ذو لوحة الكتابة, هو الرجل الذي من المفترض أن يقابله جرادي
    Şu çirkin takımı giyen adam, büyük ihtimalle CIA'den. Open Subtitles هذا الرجل ذو البدلة القبيحة غالبا من المخابرات المركزية
    Hayır, takım Elbiseli Adam her şeyi çözmedi fakat elinde silah olan adamın takım elbiseli adamın ne yapmaya çalıştığını anlaması lazım, tamam mı? Open Subtitles كلا, الرجل ذو البدلة لم يكتشف كل الأمور ولكن على الرجل ذو المسدس أن يفهم ماذا يحال ذو البدلة أن ينجز هنا, حسنٌ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more