"الرحب و" - Translation from Arabic to Turkish

    • Rica
        
    • Önemli
        
    • şey değil
        
    • Birşey
        
    • Ne demek
        
    Rica ederim, ancak kan tahlilinden gördüğüm kadarıyla... the vomiting left you dehydrated. Open Subtitles على الرحب و السعه , ولكن وفق فحص الدم القيء سبب لكِ الجفاف
    Senin nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz. Ben de hâllettim. Rica ederim. Open Subtitles جميعنـا يعرف تصرفـاتك ، لذا تكفلت بالأمـر على الرحب و السعة
    - Çok teşekkür ederim, her şey için. - Oh, Önemli değil. Open Subtitles شكراً لك ، على كل شيء أوه ، أنت على الرحب و السعة
    Hayır. Ama bahşiş vermek istersen Önemli değil. Open Subtitles لا، لكن إذا أردت أن تعطينى بقشيشاً فعلى الرحب و السعة
    Biliyorum. Bunu kimsye söylemediğin için teşekkür ederim. Bir şey değil. Open Subtitles أعرف هذا، أشكركِ على عدم الإخبار بأمري على الرحب و السعة
    Bir şey değil, tatlım. Caddeyi geçerken dikkatli ol. Open Subtitles على الرحب و السعة عزيزتى لا تنسى ان تعبرى الشارع بحذر
    - Çok teşekkürler, hanım efendi. - Birşey değil. Open Subtitles ـ شكراً جزيلاً ، سيدتي ـ على الرحب و السعة
    - Ne demek. - Teşekkürler. Open Subtitles ــ نعم , على الرحب و السعة , شكراً ــ حظّاً موفّقاً
    Şimdiden Rica ederim. Sana hakem nasıl tavlanır onu göstereceğim. Open Subtitles أنتِ على الرحب و السعة مقدماً سأريك كيف تكسبين الحكام.
    İmzalayın lütfen. Rica ederim. Open Subtitles وقع هنا للخروج, من فضلك أنت على الرحب و السعة
    Rica ederim! Tamam, Morbo, sıra sende. Open Subtitles على الرحب و السعة حسناً يا موربو, الآن دورك
    Rica ederim. Ayakkabılar konusundaki tavsiyemi dinlemişsiniz bakıyorum. Open Subtitles أنت على الرحب و السعة أرى أنك قد أخذت بنصيحتي بشأن الحذاء
    - Yaşıyorsun ve Rica ederim. Open Subtitles أنت على قيد الحياة و أنت على الرحب و السعة
    Tamam, Önemli değil, teşekkür etmenize gerek yok. Open Subtitles أنتم على الرحب و السعة ليس ثمّةَ من داعٍ لشكري
    - Önemli değil. - Kanadalısın öyle değil mi? Open Subtitles .على الرحب و السعة أنت كندي صحيح؟
    Önemli değil. Baksana şuna. Open Subtitles أنت على الرحب و السعه أقصد , أنظر إليـه
    Bir şey değil. Eminim işinizi çok iyi yapıyorsunuzdur. Open Subtitles على الرحب و السعة انا متأكد انك تعمل بشكل جيد
    Bir şey değil. Eminim işinizi iyi yapıyorsunuzdur. Open Subtitles على الرحب و السعة انا متأكد انك تعمل بشكل جيد
    - Teşekkür ederim, Walter. Papaz efendi. - Bir şey değil, Grace. Open Subtitles شكرا لهذا, والتر, ايها المحترم, سيدى على الرحب و السعة جريس
    Uh, evet, ihtiyacın vardı, ve Birşey değil. Open Subtitles نعم .. كنت تحتاجني .. و على الرحب و السعه
    Uh, evet, ihtiyacın vardı, ve Birşey değil. Open Subtitles نعم .. كنت تحتاجني .. و على الرحب و السعه
    - Çok teşekkür ederim. - Ne demek. Open Subtitles ــ أقدّر لك ذلك كثيراً ــ على الرحب و السعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more