Satın alınmayan verimli kaynaklar daha büyük ve ucuz olmaya deva ediyor. | TED | لذا فمصدر الكفاية الغير مشترى مستمر في الرخص و النمو أكثر من أي وقت مضى |
Uçuş kartlarından bahseden iki manyak için bence bu hiç ucuz bi ilişki olmaz | Open Subtitles | نحن شخصان تثيرهما المنزلة الخاصة. أعتقد أن الرخص هو نقطة بدايتنا. |
Bu evi bu kadar ucuza almamın nedeni bu, hikayeler nesillerce devam eder. | Open Subtitles | لهذا تمكنت من شراء البيت بهذا الرخص ، فقصص الأشباح قديمةٌ به |
Kendisini bu kadar ucuza satacağını sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أظن أنه سيبيع نفسه بهذا الرخص |
Şimdi Ehliyet Bürosunu ara ve arabayı araştır. | Open Subtitles | الآن، اتّصلُ بمكتبِ الرخص و تتبع تلك السيارةِ. |
Tamam mı? Orada yaşanan bazı şeyler için şehir onlara ruhsat vermez. | Open Subtitles | حسناً، المدينة لا تعطي بالضبط الرخص لبعض الأشياء التي تحصل هناك |
- Lisansı yenilemek 85 dolar mı? | Open Subtitles | -خمسة وثمانون دولاراً لاستبدال الرخص |
Herhangi bir otel kumarhanesi için tüm lisanslar ve inşaat izinleri uygun olarak alınacak. | Open Subtitles | كل الرخص المناسبة وتصاريح البناء. لأي فندقٍ بداخله كازينو، |
Şimdi eski Senatörün belgeleri elimde, verdiği ticari izinlerin. | Open Subtitles | , الآن , لدي وثائق السيناتور السابق الرخص التجارية |
Bu kadar ucuz olduğunu bilseydim önce ben verirdim. | Open Subtitles | لو كنت اعلم بأنك بهذا الرخص كنت رشوتك بنفسي |
Kentin ucuz öğesi öyle fazla reklam edildi ki birine oralı olduğunu hatırlatmak hakaret oluyor. | Open Subtitles | بسبب مظاهر الرخص فى المدينه التىيروجلهافىالاعلام... اصبح مهينا للرجل ان ... يذكر بانه ينتمى اليها |
Bu kadar ucuz görünebilmek için oldukça para harcamak gerekiyor. | Open Subtitles | يكلف الكثير من المال ليبدو بهذا الرخص |
Buradaki her şey bu kadar ucuz mu? | Open Subtitles | هل كل شيء هنا بهذا الرخص ؟ |
ucuz ve iyiye sahip olabilirsin. İstediğim bu. | Open Subtitles | -بإمكانك أن تحصلي على الرخص والجودة |
Resimlerini bu kadar ucuza satmamalısın. | Open Subtitles | ليس عليكِ البيع بهذا الرخص |
Ben arkadaşlığımı o kadar ucuza satmam. | Open Subtitles | -حسناً، أنا لا أبيع صداقتي بهذا الرخص |
Ben kendimi bu kadar ucuza satmayacağım. | Open Subtitles | اسمح ببيع نفسي بهذا الرخص. |
Ne demek bu? Onlar.. .. yeni bir Ehliyet verdiler. | Open Subtitles | بما انك تحصلين على الرخص احصلي على رخصة مدلكة |
Evet, yine de binlerce Ehliyet söz konusu olacak. | Open Subtitles | أجل، لكن ما زلتما ستبحثان بين آلاف الرخص. |
- Ehliyet ve ruhsat lütfen. | Open Subtitles | - الشرطي : الرخص وأوراق السيارة لو سمحت- ديوي : |
Lisansı alacaklar. | Open Subtitles | ويصنعون الرخص. |
Sağlık denetimlerini geçemedim, gerekli izinleri alamadım. | Open Subtitles | فشلتُ في فحص الصحة، لم أكن أملك الرخص الصحيحة. |
Gerekli izinlerin hepsi elimizde. | Open Subtitles | لدينا كل الرخص الصحيحة. |
Bir duş alacağım ve üstüme yapışan şu değersizlikten kurtulacağım. | Open Subtitles | حسنا، أنا ذاهب للإغتسال وأحاول غسيل الرخص مني |