| Şu an telefona cevap veremem. Lütfen mesaj bırakın! | Open Subtitles | لا أستطيع الردّ على التلفون،لذا إترك رسالتك |
| Birden insanlar çağrılarıma cevap vermez oldular. | Open Subtitles | لكنّ الناس امتنعوا فجأة عن الردّ على اتّصالاتي |
| Buna cevap vermek için eğitilmedim hanımefendi. | Open Subtitles | لم أدرّب على الردّ على هذا السؤال يا سيّدتي |
| Muhtemelen teşkilatta telefonuma cevap verecek tek kişi o. | Open Subtitles | ربما يعتبر الشخص الوحيد الذي يتجرأ في الردّ على اتصالي |
| Evet. Peki, o sevmiyor Yayın önce telefona cevap. | Open Subtitles | أجل، إنّها لا تحب الردّ على هاتفها قبل قيامها ببث إذاعيّ. |
| Dinle, telefonuna neden cevap veremediğini anlamıyorum. Biliyorum. | Open Subtitles | -إسمعي، لا أرَ لمَ لا يمكنكِ الردّ على هاتفكِ |
| Telefonlarına cevap vermelisin. | Open Subtitles | طفقت تعمل، وحري عليكِ الردّ على هاتفكِ. |
| Ve aileler okuldan 20 mail alır ve herkes "cevap ver" butonuna basar. | Open Subtitles | ويتلقى الآباء 20 رسالة في اليوم من المدرسة والكلّ يضغط "الردّ على الكلّ" عن كلّ شيء |
| Mesaja cevap vermemek hoş bir alışkanlık değildir. | Open Subtitles | عدم الردّ على الرسائل عادةٌ سيئة. |
| David, artık telefonlara cevap vermeyeceğim. | Open Subtitles | (ديفيد)، لا أريدُ الردّ على المكالمات بعد الآن. |
| Buna cevap vermem lazım tamam mı? Peki. | Open Subtitles | يا (ميا) إنّ ابنتي تتصل بي و عليّ الردّ على اتصالها , اتفقنا ؟ |
| Glenn, hadi ama. Telefonun cevap vermeye başlaman gerekiyor. | Open Subtitles | غلين)، هيّا) عليك أن تبدأ فى الردّ على هاتفك |
| Telefonlarıma cevap vermeliydin. | Open Subtitles | -كان عليك الردّ على مكالماتي . |
| - cevap vermek zorunda değilsin. | Open Subtitles | -ليس عليك الردّ على ذلك . |