İnsanları silah değil mermiler öldürür. | Open Subtitles | الأسلحة لا تقتل الأشخاص الرصاصات من تفعل ذلك |
Bu mermiler çok kuvvetlidir. | Open Subtitles | هذه الرصاصات من نوع خاص وقوية جدا |
Yani bu mermiler bir koleksiyoncu olan Bay Satoshi Matsuda tarafından Tibet'e dönerken satın alındı. | Open Subtitles | تم شراء هذه الرصاصات من طرف السيّد (ساتوشي ماتسودا) جامع أغراض في طريق عودته الى (التبت) |
Kurşunları Levi'den çıkarttım ve Josie'ninkiyle yaptım. | Open Subtitles | ربـما يـكون صـاحب الرصاصات من هـذه الـبلدة |
Jakes'ten Kurşunları alırız. | Open Subtitles | لذا نستعير الرصاصات من جاكس ونبيعها لأحد رجال بيلو |
Amerikalılar bıçaklarıyla Kurşunları bedenlerden çıkarttılar. | Open Subtitles | استخدم الأمريكان السكاكين لإخراج الرصاصات من أجسادهم. |
Otopsi istiyorum, o kurşunlar asilerden mi yoksa hükümetten miydi bilmek istiyorum! | Open Subtitles | اريد ان اعرف اذا كانت الرصاصات من قبل الحكومة ام المتمردين |
İlk gece, daha büyük olan 211 numarada kaldık, ama bir uyuşturucu satıcısının odasının üst katıydı, bazen kurşunlar tavanı delip, bize kadar geliyordu, biz de... | Open Subtitles | لِليلة واحدة بَقينَا في الغرفةِ 211, والتي كانت أكبر , ولكن ولكنها كانت فوق غرفة تاجر مخذرات في بعض الأحيان تأتي بعض الرصاصات من تحت الأرض |
Ama gördüğüm kadarıyla bu mermiler Bay Locke'un silahından çıkmamıştı. | Open Subtitles | ولكن ممّا رأيتُ... لم تكن تلك الرصاصات من مسدّس السيد "لوك" |
Kurşunları bedenlerden çıkardılar. - Amerikan güçlerinin bedenlerden Kurşunları çıkarttığını mı gördünüz? | Open Subtitles | شاهدت القوات الأمريكية وهي تخرج الرصاصات من أجسادهم؟ |
Bu Kurşunları benim için yedi. Bu yaraları tanıyorum. | Open Subtitles | .انها اصيب بهذه الرصاصات من اجلي انا اعرف تلك الجروح |
Hemşire gelip Kurşunları çıkarana kadar konuşursan eğer, tam işbirliği yapmış olursun. | Open Subtitles | أخبرنا بما حدث قبل أن نحضر تلك الرصاصات من الممرضة وستكون رسميًا متعاون |
Cesedinizden Kurşunları çıkardıklarında diğerlerinde bulunanlarla eşleşecek. | Open Subtitles | عندما يخرجون الرصاصات من جسدك سيطابقونها بالأخرى |
Odama gizlice girip, silahımdan Kurşunları aldığında seni küçümsemeyi bıraktım. | Open Subtitles | توقف عن تقليل من قدركِ عندما تسللتِ إلى غرفتي وقمتِ بسرقة الرصاصات من سلاحي |
Öyleyse kurşunlar çatıdan gelmemişse en üst kattan gelmek zorundalar. | Open Subtitles | حسناً، إذن لو لم تأتِ الرصاصات من السطح لابد أنهم أتو من الدور الاخير |
Bu kurşunlar üç farklı açıdan girmiş. | Open Subtitles | -مستحيل . أصابته هذه الرصاصات من ثلاث زوايا مختلفة. |