"الرفوف" - Translation from Arabic to Turkish

    • raf
        
    • raflar
        
    • raflarda
        
    • Rafların
        
    • raflara
        
    • rafı
        
    • Rafları
        
    • Raflardan
        
    • rafta
        
    • rafın
        
    • raftan
        
    • Raftaki
        
    • Kitaplığı
        
    • raflarından
        
    raf dizmek, raf dizmek! Böyle işler sana yakışmıyor, değil mi? Open Subtitles ملء الرفوف, ملء الرفوف, لكنةُ عمل ليس من مستواك, أليس كذلك؟
    Ve hala kendi masanızdaki raflar gibi eğlenceli şeyler yapabilirsiniz TED ويمكنك فعل أشياء مرحة مثل الرفوف على سطح مكتبك
    Ayrıca bu da senin raflarda fırtınalar estiren harika romanın değil. Open Subtitles وليس وكأنّ روايتك الأمريكيّة العظيمة هُنا يتمّ بيعها من على الرفوف.
    Markete gittiğimde Rafların dolu olduğunu, Open Subtitles لا أستطيع تخيل الوقت الذي تستطيعين فيه الذهاب إلى المتجر ، حيث الرفوف ممتلئة
    Ve bavullarınızı ya başınızın üstündeki raflara ya da önünüzdeki koltuğun altına koyunuz. Open Subtitles و أمتعتكم المحمولة موجودة إمّا على الرفوف فوقكم أو تحت المقاعد التي أمامكم
    Banyodaki birkaç rafı boşalttım. Open Subtitles قمت بتفريغ بعض الرفوف في الحمام صحيح , حمام واحد
    Birçok insan, gerçek Rafları karıştırırkenki geri kafalı hissini seviyor. Open Subtitles كثير من الناس يحب الطريقة القديمة في البحث عبر الرفوف
    Bu ürünü Raflardan toplatmamız gerek. Open Subtitles علينا إخراج المنتج من الرفوف الآن
    Bu parça ise elektrikli testere ve elma püresi eşliğinde yapılamamış raf ünitesi. Open Subtitles وهذه القطعة اسميتها ، ملأ الرفوف بصلصة تفاح مع منشار كهربائي
    Buradaki raf alanımız eksik. Open Subtitles نعاني من نقص في حيّز الرفوف في الأعلى هنا
    Burası tüm bölge için uygun bir raf düzeni olarak yol gösterici olacak. Open Subtitles سوف تكون مِثالاً لتنظيم الرفوف بطريقة صحيحة للمنطقة بِأكملِها.
    Bütün bu raflar ve mobilyalarla daha resmi bir hava var burada. Open Subtitles تتمتع بجو أكثر رسمية في وجود الرفوف والأثاث.
    Amerikan tarihinden raflar dolusu sanat eserlerine sahipti. Open Subtitles كان عنده الكثير من الرفوف الملأى بقطع فنية من التاريخ الأمريكي
    Bu raflarda bulabileceğiniz çeşitlilik gerçekten de müthiş. TED وإنه لرائع هذا التنوع الكبيرعلى هذه الرفوف
    Mesela en sevdiğiniz içecek şirketini düşünün, stok planlaması yaptıklarını ve raflarda kaç şişe olduğunu bilmediklerini. TED فقط حاول تخيل شركة المشروبات المفضلة لديك تحاول التخطيط لجرد خاص بها ولا تعلم عدد الزجاجات التي كانت على الرفوف.
    Markete gittiğimde Rafların dolu olduğunu, Open Subtitles لا أستطيع تخيل الوقت الذي تستطيعين فيه الذهاب إلى المتجر ، حيث الرفوف ممتلئة
    Şey, uh, biz dün gece etrafta yürüyorduk, ve Rafların birinde kişisel plakaları gördük. Open Subtitles كنا نتمشى في الأنحاء الليلة الماضية، ورأينا تلك الرفوف المليئة بِ لوحات الرُخَص الشخصيّة.
    raflara gelişigüzel konulmuş. Open Subtitles وُضِعت على الرفوف بطريقه غير قابله للتمييز
    Şu iki rafı kullanabilirsin. Gelirken, Romeo durdurdu mu seni? Open Subtitles بإمكانك استعمال تلك الرفوف هل سيحضر روميو الباقي؟
    Küçük turuncu robotları mavi Rafları alması için gönderiyoruz. TED نرسل الروبوتات البرتقالية الصغيرة لالتقاط الرفوف الزرقاء.
    Raflardan ilaçları indirmeye başladı. Open Subtitles وبدأ بالبحث عن المخدرات على الرفوف
    Duvarlarda vardı her yatak odasındaki rafta vardı. Open Subtitles كان في كل الجدران، في جميع الرفوف في جميع غرف النوم.
    Ya da köşede rafın yanında. Open Subtitles ... أو في الزاوية بجوار الرفوف
    Kitap demişken, yakın zamanda raftan yürüyüp gidemez bu. Open Subtitles بالحديث عن ذلك، هذه لن تتمكن من السير بين الرفوف في القريب العاجل
    Raftaki, sıralama birbiriyle yatan yazarlar ile sonunda ölen veya hapse girenlere göre yapılmış. Open Subtitles هذا التخطيط لتلك الرفوف المؤلف سيقسمها ثم سينتهى الأمر به فى السجن
    - Evet. - Ve başardık. Kitaplığı yapmayı başardık... Open Subtitles أجل , وفعلناها , فعلناها , وضعنا تلك الرفوف
    Söylediğine göre bir kaç çapulcu her şeyi raflarından alıp koridora boşaltmışlar. Open Subtitles يقول بأن هنالك من أتى لمحله وقاموا بأخذ "الراستا مونستر" من على الرفوف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more