| kum arabasını tamir etmek için envai çeşit harika parça buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت كل انواع الاشياء العظيمة في كيفية إصلاح العربات الرملية |
| O kum fırtınası gelip gidecek ve gittiğinde fırsatı kaçırmış olacağız. | Open Subtitles | تلك العاصفة الرملية ستأتي وتذهب وبمجرد أن تذهب، نكون فقدنا فرصتنا |
| kum saatinin etkilerini daha da artırmak için buradaki enerjiyi kullanmak isteyecektir. | Open Subtitles | الطاقة التى سيستخدمها لتضخيم القوة الكامنة بداخل الساعة الرملية .لأحداث تأثير أكبر |
| Senin, Sandstorm'un planının büyük bir parçası olduğunu. | Open Subtitles | أنك قطعة كبيرة من خطة العاصفة الرملية ل. |
| Bu kumlu boş arazi 10 yıl boyunca çoraklaşmıştı ve bize eğer 6 ay içinde bir müteahhit bulamazsak iflas edeceği söylendi. | TED | وهذه القفار الرملية قد صارت جرداء لعشر سنوات وقيل لنا، إلا إذا وجدنا مطور في غضون ستة أشهر، فإنها سوف تفلس |
| Çok güzel. Şimdi de kumdan kalemin içinde koca bir havuz var. | Open Subtitles | رائع, الآن قلعتي الرملية أصبح بها بركة كبيرة |
| Bu, kumsalda kum tepelerine olanlara benzer bir şey olabilir. | TED | قد يكون شيئا مثل الذي يحدث بالنسبة للكثبان الرملية على الشاطئ. |
| Sonuç olarak, kum tepelerinin büyük çoğunluğu kritik değerin civarında bir eğim açısına sahiptir, çökmeye yakındır. | TED | كنتيجة لذلك, الغالبية العظمى من الكثبان الرملية لها ميلان قريب من القيمة الحرجة, قريبة من الانهيار. |
| kum fırtınaları, sinekler ve akreplerle baş etmek zorundasınız ve orada işe yarar kalıntılar bulmak da zor. | TED | يجب عليك أن تتعامل مع العواصف الرملية والثعابين والعقارب، ومن الصعب جدًا العثور على أحافير في ذلك المكان. |
| Öncede söylediğim gibi, Dünya'ya çok benziyordu, işte toprak kum tepeciklerini görüyorsunuz. | TED | كما قلت سابقاً، بدا شبيهاً كثيراً بالأرض، كما ترون الكثبان الرملية |
| Şu an, kum tepeleri çöllerimizin sadece beşte birini kaplıyor. | TED | تغطي الكثبان الرملية حاليًا حوالي خمس صحرائنا |
| O, ağaçlar için fiziksel bir destek yapısı sağlıyor, ve fiziksel boşluklar, kum tepelerinin arasında yaşanabilecek alanlar yaratıyor. | TED | وثانيًا ستقوم بدور بنية داعمة مادية للأشجار ثالثًا ستقوم بإنشاء مساحات ملموسة وصالحة للسكن داخل تلك الكثبان الرملية |
| kum tepecikleri bir açıdan hazır yapılmış binalar gibidirler. | TED | إلى حد ما تشبه الكثبان الرملية إلى المباني المجهزة من ناحية |
| kum yığınlarının önemli olduğu bir diğer nokta ise yağmur yağdığında yağmur suları toprağın altına emiliyor. | TED | أمرٌ آخر مهم عن هذه التلال الرملية هو أنها حين تمطر تتخلل مياه الأمطار التربة. |
| Namibya'ya bayılıyorlar, Empire State Binası'ndan daha yüksek güzel kum tepelerinden dolayı. | TED | إنهم يحبون ناميبيا لكثبانها الرملية الجميلة، التي هي أطول بكثير من مبنى امباير ستيت. |
| Days of Our Lives aynen kum saatindeki kum gibi. | Open Subtitles | كمثل الرمال في الساعات الرملية تكون أيام حياتنا |
| Kardeşini bulmak için kum Saati'ni alabilir miyim? | Open Subtitles | حسناً ، ضمن نطاق البحث عن أختكِ هل يمكنني الحصول على الساعة الرملية ؟ |
| Kızlar da süpermarketlere bayılır zaten. kum arabası! | Open Subtitles | لأن الفتيات يحبون الذهاب الي المتاجر الكبرى بالعربة الرملية |
| kum arabası iyi görünüyor. Bayağı çalışmışsın. | Open Subtitles | العربة الرملية تبدو جيدة لقد انتهيت من الكثير من عمليت اصلاحها |
| Sandstorm seni 20 yıldır izliyor. | Open Subtitles | العاصفة الرملية تم يراقبك لأكثر من 20 عاما. |
| kumlu toprak, bir akımla ısınıp eriyerek, cam haline dönüştüğünde olur. | Open Subtitles | عندما تدمج التربة الرملية إلى الزجاج من حرارة الإطلاق. |
| Burada da Walter'la Jane birlikte kumdan kale yapıyorlar. | Open Subtitles | هذان هم والتر و جين قامو ببناء القلعة الرملية معا |
| Ama kumun altında, gizli bir muhteşem dünya varmış. | Open Subtitles | ولكن تحت كل الكثبان الرملية كان هناك كنز رائع. |
| Çöl kumları yemyeşil bir vahaya dönüşüyor. | Open Subtitles | قد انتهت الكثبان الرملية إلى السهول و السافانا |
| ve deniz kurabiyelerim şehirlerin boyutlarına büyüdü. | TED | وقد كبرت دولاراتي الرملية إلى حجم المدن. |