robot geleneklerine saygı duyduğumuzu bilmeni istedik. | Open Subtitles | أردنا أن نظهر لك مدى احترامنا لتراثك الروبوتي. |
-Senin de arkadaşın, robot kalpli. | Open Subtitles | مهلاً أنها صديقتك أيضاً صاحب القلب الروبوتي |
Evet, istersen ilk soruma geçeyim. Bu robot şeyini yapmayı neden seçtin? | Open Subtitles | و هنا استحضر السؤال الاول لمذا اخترت لتبدأ بعمل هذا الشي الروبوتي ؟ |
İnsanların yarısı için, geleneksel, hesaplayıcı türde robotik beyin yerleştirdim. Sırasını bekleyen, herşeyi analiz eden, planlayan. | TED | من اجل اول نصف من الناس وضعت الدماغ ذو النوعية التقليدية الدماغ الروبوتي المحسوب |
(Kahkaha) Ben de, animasyon okulunda öğrendiğim ne varsa hepsini kullanarak, kendi robotik masa lambamı yapmayı düşündüm. | TED | (ضحكات) و فكرت , ماذا اذا اخذت ما تعلمته في مدرسة الرسوم المتحركة و استعملتها في تصميم ضوء الطاولة الروبوتي الخاص بي |
Araştırmam bize öğretti ki Mark'ın zedeli ve hareketsiz omuriliğine düzgün, hareketli ve uyanık halini hatırlatmalıyız. Ekso Bionics'de, San Fransisco'dan mühendisler bulduk, yaptıkları robotik dış iskeletiyle Mark, Dublin'de inşasına başladığımız laboratuvarda ayakta durabilecek ve yürüyebilecekti. | TED | علّمَنا بحثُنا أنّه علينا أن نُذكّر عمود مارك الفقري المُتأذي والهامد بحالته في أثناء الوقوف والانتصاب والجري، ووجدنا المهندسين الذين يعملون في إكسو للتقانات الحيويّة ومقرها في سان فرانسيسكو، والذين صنعوا هذا الهيكل الخارجي الروبوتي والذي يسمح لمارك بالوقوف والمشي في المختبر الذي أنشأناه في دبلن. |
robot olayıyla ilgili ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | دعني أسألك , ما الذي تعتقده حول هذا الشيء الروبوتي ؟ |
robot olayını araştırıyordum. | Open Subtitles | - إسمعي , لقد قمن بالبحث عن هذا الشيء الروبوتي كله , و |
Japon robot köpeği istiyordum ya. | Open Subtitles | أردت الكلب الروبوتي الياباني |