"الرياح تهب" - Translation from Arabic to Turkish

• rüzgar
• rüzgâr
• Rüzgârların estiği

Burda palm springs bölgede. rüzgar kuzeydogudan esiyor.
في منطقة البحيرات العظمى، الرياح تهب من الشمال الشرقي بسرعة ستة أميال في الساعة.

...kendimi dağların zirvelerinde, başıma rüzgar değiyor gibi hissettim.
واقف على قمة الجبل و الرياح تهب من بين شعري

rüzgar ters yönden esiyor. Onun her adımını izle!
الرياح تهب معاكسة علينا مراقبة خطواتها جيداً

Denize bahşiş ödüyoruz. Belki uyanır ve rüzgâr getirir.
لندفعه للبحر كفدية فربما يعود للحياة ويجعل الرياح تهب علينا

Bu öğlen, rüzgâr o kadar güçlü esiyor ki ağaçları sallıyor.
إن الرياح تهب بما يكفي لهز فروع الأشجار هذا المساء

Rüzgârların estiği yerde
انه حيث الرياح تهب

Doğuda rüzgar var Geliyor sis
الرياح تهب من الشرق والسحب قادمة من خلالها

Bu arada rüzgar, ağaçların arasından esiyordu, hava ılıktı.
في هذه الأثناء، كانت الرياح تهب بين الأشجار، وكان الجو منعشاً

Benzer bir şekilde, güneşin yüzünüzün bir tarafını ısıtması veya boynunuzda hissettiğiniz rüzgar; konumunuz, sokaktaki ilerlemeniz, zaman ve mekandaki hareketiniz ile ilgili size ipucu veriyor.
وبالمثل، الشمس تدفئ جهة واحدة من وجهك، الرياح تهب على رقبتك تمنحك أدلة حول محاذاتك وتقدمك خلال عائق و حركتك عبر الزمان والمكان.

Siz toprağın üzerinden esip geçen rüzgar gibisiniz.
أنتم مثل الرياح تهب فوق الأرض ثم تمر

Gördüğünüz gibi rüzgar... rüzgar yıllardır doğudan esiyordu.
تلك الرياح تهب من الشرق منذ سنوات

Hazır rüzgar esiyorken yakalasam iyi olacak.
من الأفضل أن أطير طالما الرياح تهب

rüzgar yaprakları salladığı zaman, hâlâ onu çağırdıklarını duyabiliyorum.
عندما كانت الرياح تهب أسمعه ينادي

rüzgâr eser, deniz kabarır Tanrı bilir.
الرياح تهب و البحر يسرى الرب يعلم

Kar hâlâ yağıyor, rüzgâr hâlâ esiyor.
لا تزال الثلوج تهطل لا تزال الرياح تهب

rüzgâr eser... Deniz kabarır...
إن الرياح تهب و البحر يسرى