Ayrıca bir kutu un ve yarım paket tereyağı gerekli. | Open Subtitles | واريد ايضاً كأس من الطحين و نصف ملعقة من الزبد. |
- Yarım saat suda yavaş yavaş kaynat, tabağa koy ve tereyağı ekle. | Open Subtitles | ،ــ يغلي في الماء لـ15 أو 20 دقيقة ثم تضعه على الصحن وتضيف الزبد |
Şey, biraz daha tereyağı alabilir miyiz, lütfen? | Open Subtitles | أيمكننا الحصول على مزيد من الزبد من فضلك؟ |
"Annem, biraz yağ ve ekmek karşılığında ipek bluzunu vermişti." | Open Subtitles | أمّي تاجرت فى بلوزة حريرية من أجل بعض الزبد والخبز |
Lezzetlidirler. Biraz tereyağ ve yerel şurupla. | Open Subtitles | حسناً، إنهم رائعون الزبد القليل، العصير المحلّي |
tereyağını sokaklardan çekerek çok iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | العمل العظيم الذي يُصبحُ الزبد المُلَوَّث مِنْ الشوارعِ. |
Peki ya pişmiş elmalarla doldurulmuş fırında tavuk ve kenarında da tereyağlı haşlanmış patates ve kırmızı lahanaya ne dersin? | Open Subtitles | و ما رأيك فى أوزة مشوية محشوة بالتفاح ؟ و بعض البطاطس المسلوقة و الزبد و بعض الكرنب الأحمر على جانبه ؟ |
Missie, tereyağı getir. | Open Subtitles | تماسكى ، تماسكى ميسى هلا أحضرتى بعض الزبد ؟ |
Sebastian kenarında biraz erimiş tereyağı ister mi? | Open Subtitles | أتظن ان سرطان البحر سيود وضع الزبد على جانبه؟ |
Bebe yağı bulamadım o yüzden biraz tereyağı kullandım ve o da bana, bu daha da iyi olur dedi, işte... | Open Subtitles | لم اجد أي زيت اطفال لذا إستعملت قليلا من الزبد قالت إنه أفضل، لذا |
Bir tane tuzlu tereyağı... bir düzine ekstra büyük yumurta... sızlanan aptal için bir mayalanmış süt. | Open Subtitles | رطل من الزبد المملح عبوة 12 بيضة كبيرة جداً وعبوة حليب حمضي للأبله الشاكي |
O günlerde güçlü bir sütçü lobisi sebebiyle sarı margarin dükkanlarda satılamıyordu çünkü tereyağı gibi görünecekti. | Open Subtitles | زبد نباتي أصفر بسبب الضغط على معامل الآلبان لا يمكن أن يباع في المتاجر، لانه يبدو مثل الزبد |
Bu yüzden ben de margarinin daha sonra tereyağı gibi görünmesi için onu sarıya boyayacak bir parça sarı boya içeren plastik bir poşet tasarladım. | Open Subtitles | لذا وضعته في حقيبة كيس بلاستيك مغلق من الآمام وتضع الصبغة الصفراء لكي تجعل السمن الصناعي يبدو مثل الزبد |
Canım, ben ekmeğin üzerine sürmek için tereyağı istiyorum. | Open Subtitles | عزيزى , انا اريد ان افرد الزبد فوق الخبز |
Her tarafım parmesan ve keklikotu oldu ve de hepsi yağ yüzünden yapışıyor. | Open Subtitles | أنا مغطى بالزعتر والجبن المفروم وذلك يلتصق بسبب الزبد. |
Evet, bir de o İngiliz ekmeğine yağ sürersin değil mi? | Open Subtitles | سوف تضع الزبد على الكعك الإنجليزي.. أليس كذلك؟ |
İhtiyacımız olanlar; biraz kahverengi şeker, bir miktar tereyağı biraz tuz, sıvı yağ, sirke, birkaç yumurta, domates ve iki fincan... | Open Subtitles | سنحتاج إلى سكر بني والقليل من الزبد بعض الملح زيت طعام وخل وبعض البيض كوب من عصير الطماطم ...و قدحين من |
Eğer bu işe yaramazsa o pis dilini tereyağ bıçağıyla keser kopartırım. | Open Subtitles | وإذا لم ينجح هذا فسوف أقطع لسانك القذز بسكينة الزبد تلك |
İyi de, tavuğun içine tereyağını nasıl koyduğunu hâlâ anlamadım. | Open Subtitles | لا زلت لا أفهم كيف تضعي الزبد في الدجاج تطبخي الدجاج، كيف يعمل الزبد... |
İzin ver sana dinleneceğin bir yer ve, tereyağlı çay sunayım. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أقدم لكم مكانا لتعذب وكوب من لدينا أفضل شاي الزبد. |
Fransız içgıdıklayıcı, İspanyol sineği, margarin. | Open Subtitles | تيكلرز فرنسى، فلاى اسبانى، الزبد النباتي. |
Tereyağının sende nasıl bir etkisi olacak çok merak ediyorum. | Open Subtitles | يَكُونُ الإِهْتِمام للرُؤية الذي الزبد يَعمَلُ إليك. |
Çarşının ortasına yığılıverdi ağzı köpükler içinde, ses çıkaramaz oldu. | Open Subtitles | لقد سقط أرضاً وخرج الزبد من فمه وفقد القدرة على النطق |
Yayıkta kendi tereyağımızı yapabilir, koyunlardan kazak örebiliriz! | Open Subtitles | و يمكننا بعد ذلك أن نصنع الزبد بأنفسنا، و نصنع ملابس من جلود الأغنام |