| O ağaç keserken ben yayıkta tereyağı yapıyordum ve sadece aşk için yaşıyorduk. | Open Subtitles | أنا أصنع الزبدة بينما هو يكسر الأخشاب. وأنه عاش فقط من أجل الحب. |
| Öyle büyük bir nasırım var ki, üstüne tereyağı sürebilirsin. | Open Subtitles | لدي حبوب كبيرة جداً لدرجه أنك يمكنك وضع الزبدة عليها |
| Limon ve tereyağı soslu fish en croute için fikir alabilir miyim? | Open Subtitles | هل لي أن أقترح عليك طبق السمك المحشو مع صلصة الزبدة والليمون |
| Oturduğumuzdan beri neden ceplerini aşırdığı onca yağ için kontrol etmedin? | Open Subtitles | لماذا لا تفحصي جيبه لكل الزبدة الذي أخذها منذ جلوسنا هنا |
| Ve sonra onca tereyağını iki gün önceden taşımamız gerekecek. | Open Subtitles | هذا يعنى أنه يجب علينا نقل كل الزبدة خلال يومين |
| Ve işte fıstık ve tereyağlı patatesli yahni. | Open Subtitles | و هناك يخنة مصنوعة من الفول السوداني و البطاطس الحلوة و الزبدة |
| Bunca yolu aslında bir paket tereyağı almak için katettik. | Open Subtitles | لقد جئنا جميع هذه الطريقة لاقتراض أساسا عصا من الزبدة. |
| Ekmek tabağı düzenin sol üst köşesine ve tereyağı bıçağı özel bir açıyla, tekrar ağzı içeriyi gösterecek şekilde, tabağın içine konur. | TED | طبق الخبز يوضع أعلى يسار التجهيز، وسكين الزبدة يوضع على الطبق بزاوية، مرة أخرى، و شفرتها تشير إلى الداخل. |
| Yeri gelmişken, işin püf noktası donmuş tereyağı, sıcak değil. | TED | بالمناسبة، الخدعة هي استخدام الزبدة المجمدة وليس الزبدة الدافئة. |
| Zevk açısından, tereyağı ve tuz ile daha hoş görünümlü ancak vicdanımı rahatlatacak türden şeyler ararım. | TED | للمتعة، أنا أتطلع الزبدة والملح والأشياء المثيرة التي تجعل المذاق مثل التكفير عن الذنب. |
| Her yerini yiyeceğim. Şu tereyağı nerede? | Open Subtitles | سأقبّلك أينما أريد، أين الزبدة بحق الجحيم؟ |
| Buraya tereyağı sosu koyarsam belki öbür taraftan çıkar. - Fotoğraf makinemi getireceğim. | Open Subtitles | ربما إذا وضعت صحناً من مرق الزبدة وبه كسارة بندق فإنه سيركض إلى الناحية الثانية خارج |
| Size kurabiye getireyim. Güveciniz, tereyağı ve sos. | Open Subtitles | سأحضر لك البسكويت وهذا طبقك وبعض الزبدة والعسل |
| Bir sonraki molada Land O'Lakes yağ paketindeki kadınla randevum var. | Open Subtitles | لديّّ ميعاد مع السيدة على غلاف الزبدة في فترة الاستراحة القادمة. |
| Eğer gerçekten yumurta kırarken resmimi çekmek istiyorsanız, yağ ve şekeri kıvamlaştırmaya başlayana kadar beklemelisiniz. | Open Subtitles | لو كنت تريد التقاط صورة لتكسير بيضة يجب أن تنتظر حتى اخلط الزبدة و السكر |
| En iyisi kaymak ya da yağ yapmak. Perakende satarım. | Open Subtitles | الأفضل لهم أن يخلطوا الزبدة مع القشطة وبيعها بالتجزئة |
| Patetes püresinde tereyağını seviyorum ve her şey bundan ibaret. | Open Subtitles | أحب الزبدة في البطاطا المهروسة هذا كل ما في الأمر |
| Kremalı melas pudingi ya da tereyağlı ekmek pudingi. | Open Subtitles | كعك دبس السكر و الكاسترد أم الخبز البارد مع بودنغ الزبدة |
| Bu işi düzgün yaparsak yağı bıçakla kesmek kadar pürüzsüz olacaktır. | Open Subtitles | لكن لو فعلناها بشكل صحيح سندخل مثل السكين الساخنة في الزبدة |
| O kadar tereyağ koyma! | Open Subtitles | انت ما هذه الزبدة الكثيرة؟ أخبرتك أن تضع القليل فقط |
| Benim canım çok çekti. Büyük bir patlamış mısır. Fazla yağlı olsun. | Open Subtitles | صحن كبير من الفوشار رجاء الزبدة الاضافية |
| İki şilin. tereyağına az, içkiye biraz daha fazla para harcayabilirsiniz. | Open Subtitles | الثمن قطعتي شيلينغ لقد أنفقتم أقل على الزبدة,و أكثر على الجعة |
| Hıyarlı sandviçler de harika bir de, tereyağı yerine margarin kullanmasalar. | Open Subtitles | شطائر الخيار جيدة أيضاً إلا فى حالة وضعهم السمن بدلاً من الزبدة |
| Hepsinin geçmişte yaşayıp, elma şarabı içerek tereyağından bahsettiklerini sanırdım. | Open Subtitles | توقعت أنهم سيكونون جميعاً في الخارج بالخلف يشربون عصير التفاح و يتناقشون عن الزبدة |
| Bunun da buzdolabında, tereyağının yanında olması gerekiyor. -Kasık merhemi- | Open Subtitles | ،وهذا يجب أن تكون في الثلاجة إلى جانب علبة الزبدة |
| Yulaf ezmesi ve yağın üzerinde bolca tam buğday olsun. | Open Subtitles | دقيق الشوفان وقطعة من محمص قمحي كامل، أكثري من الزبدة. |
| İlk kez "Tereyağında Hüner" yarışmasına girişi 15 yıl önceydi. | Open Subtitles | دخل لأول مرة بمنافسات نحت الزبدة الاحترافية قبل 15 عاماً |
| - Saat 7'de Butter'da. - Bu akşam çıkabilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | مطعم الزبدة في السابعة لا أعلم إذا كنت سأتي الليلة |