"الزبون" - Translation from Arabic to Turkish

    • müşterinin
        
    • müşteriyi
        
    • müşteriye
        
    • Müşteriler
        
    • müşterimiz
        
    • müşteri
        
    • müşterim
        
    • müşteriyle
        
    • müşterilerin
        
    • müşterin
        
    • Müşterilere
        
    • müvekkil
        
    • müşterisi
        
    • müvekkili
        
    • müşteriyim
        
    müşterinin isteklerini öğrenir ve özel kullanıma göre yazılımı uyarlarım. Open Subtitles أكتشف ما يحتاجه الزبون وبعد ذلك أكيّف البرامج لتطبيقات معيّنة
    Bu dersi tamamladıktan sonra, öğrencimiz bize aslında müşterinin ne istediğini anlamayanın aslında kendisinin olduğunun farkına vardığını söyledi. TED بعد إكمال الدورة، فإن هذا الطالب قام بإرسال رأيه إلينا فقد استوعب حينها أنّه هو من لم يفهم ما الذي طلبه الزبون.
    müşteriyi berber kayışıyla bağla, düğmeye bas, onu kaldır, çevir saçlarının aşağıya salınmasını sağla ve kırp, kırp, kırp. Open Subtitles يوضع الزبون بالداخل و يضغط على الزر فيرفع الشعر و يقلب
    Bir teslimat yapmaya gitti, bahşişi beğenmedi... müşteriye bağırmaya başladı. Open Subtitles كان يوصل بعض الطلبات ولم يعجبة البقشيش فصرخ في الزبون
    Bazen Müşteriler ben gösterene kadar ne istediklerini bilmezler. Open Subtitles أحياناً الزبون لا يعرف ما يختار حتى أريه بنفسي
    Bizler müşterimiz hakkında asla bilgi vermeyiz. Bize tanık olup olmadığını sordular. Open Subtitles سأل، من أخذ الزبون للخارج فقلت بأن هذا سريا
    Eğer bir müşteri bir şey sorarsa açıkça söylemek zorundalar. Open Subtitles أنا أعرف القوانين اذا اراد الزبون شيئا علية أن يطلبه
    Pazarlamacılarınızın müşterinin trenden düşeceğini bilmesini mi bekliyorsunuz? Open Subtitles أيجب على مندوب المبيعات أن يعلم أن الزبون سيسقط من القطار؟
    Fahişe her zaman, müşterinin kontrolü altındadır. Open Subtitles يجب دائما على العاهرة أن تكون في خدمة الزبون
    Her zamanki gibi saat 9'da, otopark görevlisi bir müşterinin arabasını getiriyor. Open Subtitles دقيق كعادته، في التاسعة حارس المرآب، يخرج سيارة الزبون
    müşterinin dişi maymunu var. Çiftleştirmek istiyor. Open Subtitles قلت ذكراً لدى الزبون أنثى ويريد أن يتناسلا
    Bu müşteriyi tehdit ettin mi? Ya da, hiç küfrettin mi? Open Subtitles أهددت هذا الزبون أو إستخدمت ألفاظًا بذيئة بأيّةِ طريقة؟
    Selam! Ohh, arkadaşlar, size bahsetiğim şu tatlı müşteriyi hatırlıyor musunuz? Open Subtitles يا رفاق، تذكرون الزبون اللطيف الذي أخبرتكم عنه؟
    Çözülmeyi reddeden bir görevde müşteriyi memnun etmek zorunda olmasını sağladım. Open Subtitles لقد قمت بها بحيث يكون عليها إرضاء الزبون بمهمة والتي تقاوم الحل
    "Eğer müşteriye iyi davranırsan sürekli müşterin olarak kalır." sözüne inanıyorum. Open Subtitles انا اؤمن ان عاملت الزبون بشكل جيد سوف يكون زبوناً للأبد
    müşteriye "kupalar saat üçte elinizde olur" demiştim. Open Subtitles لقد أخبرت الزبون أن الكؤوس ستكون موجودة في الساعة الثالثة
    müşteriye bir şeçenek sunuyoruz, bayan mı... yoksa para mı? Open Subtitles لا يملك الزبون سوى خيارٍ واحد السيدة أو النقود
    Model kendini beğenmezse, Müşteriler kıyafetleri nasıl sevecek? Open Subtitles كيف سيعجب الزبون بالثوب إن لم يكن يعجب العارضة؟
    Can sıkmak istemem ama tek müşterimiz şu Justin'e kamyonunu yıkaması için para veren garip adam. Open Subtitles الزبون الوحيد الذي حصلناه هو ذلك الغريب الذي يراقب جستون
    müşteri ürünü reddettiğinde zaman ki bu onun şirketinde alışılmıştı, müşteri ne istediğini bilmemekle itham edilirdi. TED عندما يرغب زبونٌ ما برفض منتج، فإنّه من الشائع في شركته أن يدّعوا أن الزبون لم يكن يعرف تماماً ما الذي طلبوه.
    Bugünkü tek müşterim siz olduğunuza göre zevkle yaparım. Open Subtitles أتعرف يا سيدي؟ بما أنك الزبون الوحيد الليلة فسيكون هذا من دواعي سروري
    Bu müşteriyle tatlı tatlı konuşmak için iyi bir şans. Open Subtitles الان.فرصة مناسبة للكلام المعسول مع الزبون.
    Sen kendine bak. Hem ben müşterilerin önünde tartışmam. Open Subtitles انت تتحدث عن نفسك و لا تتناقش امام الزبون
    Müşterilere sadece servis vermiyoruz. Open Subtitles نحن لا نبلبّي رغبات الزبون فحسب، إن صحّ القول
    Bir müvekkil hakkında tutkuyla hareket edemiyorsam, midemde o ateşi hissedemiyorsam mahkemede yeteneklerimi sergileyemem. Open Subtitles أنني إذا لم يكن لدي تعاطف مع الزبون إذا لم احس بذلك اللهيب في أعماقي فإنني لا آخذ قضيتي إلى المحكمة
    Bunu yaparken müşterisi farketmiş ki çarkın arka tarafında bir işleme yazı var. TED واثناء قيامه بفك القطع لاحظ الزبون ان هناك على الجهة الخلفية لعجلة التوازن شيء منقوش كانت جملة كتبها الساعاتي
    Hâlâ Amsterdam'daki üçkâğıtçı müvekkili temsil ediyor musun? Open Subtitles يَعمَلُ أنت ما زِلتَ تُمثّلُ ذلك الزبون المُخادع في أمستردام؟
    Ben müşteriyim. Sen garsonsun. Open Subtitles انا الزبون وانت النادل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more