| Ama işin gerçeği şu, Kurt, Patron benim ve 6 ay geciktik. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي، الزعيمة هنا هي أنا و نحن متأخرون بـ6 أشهر |
| Tamam, Patron sensin. Sanırım söylediğini yapacağım. | Open Subtitles | حسنآ، أنت الزعيمة هنا أعتقد أننى سأفعل ما تقولينه |
| Tamam. Patron sensin. Söylediklerini yapmam gerek. | Open Subtitles | حسنا، أنت الزعيمة هنا أعتقد أننى سأفعل ما تقولينه |
| Ama onların, bu işleri hiç yapmayacak... tek lideri sensin. | Open Subtitles | و أنت الزعيمة الوحيدة التي لم تهربي المخدرات لهن |
| Tabii, önce patronla konuşacaksın. | Open Subtitles | تريد أن تأخذ موافقة الزعيمة أولاً |
| Patron, plan yattığına göre onları öldürmeye başlayalım mı? | Open Subtitles | حسنا ، أيتها الزعيمة ، بما أن الخطة تغيرت لماذا لا نبدأ بالقتل ؟ |
| Sağırdı ama Patron oydu. | Open Subtitles | مع أنها كانت صماء, لكن كانت دائماً الزعيمة |
| Patron benim, Fred. Sen yardımcısın | Open Subtitles | انا الزعيمة هنا فريد انت موجود للمساعدة فقط |
| Oscar, Luis! Arabalara binin. Patron ayrılıyor. | Open Subtitles | أوسكار ، لويس ، اركبا السيارات الزعيمة ستغادر |
| - Patron da sensin. Sence o atış tepesine başkasının dediklerini yaparak mı çıktın? | Open Subtitles | وأنتِ الزعيمة هل تظنين حقًا أنك وصلتِ إلى ما أنت عليه |
| Buffy, belki... Vampir avcısı olmak seni doğrudan Patron yapmaz. | Open Subtitles | كونكى المبيدة لا يجعلكى الزعيمة |
| Geliyorum Patron hanım. Sen de gelsene içeri. | Open Subtitles | أنا قادم يا سيدتي الزعيمة لمَ لا تدخل؟ |
| Senin için ne yapabilirim Patron? | Open Subtitles | أيها الزعيمة ماذا يمكن أن أفعل لك ؟ |
| - Selam, Patron. | Open Subtitles | "مرحباً يا "رالف - مرحباً أيتها الزعيمة - |
| O benim patronum. Büyük Patron Bebek. | Open Subtitles | هذه ربة عملي، الطفلة الزعيمة الكبيرة |
| Büyük Patron Bebek Hanim neden bagiriyordu? | Open Subtitles | عما كانت تصرخ الطفلة الزعيمة الكبيرة؟ |
| Patron sensin, abla. | Open Subtitles | أنتِ الزعيمة أيتها الأخت الكبيرة |
| O benim patronum. Büyük Patron Bebek. | Open Subtitles | هذه ربة عملي، الطفلة الزعيمة الكبيرة |
| Evet, ve direniş lideri bu ilişkiyi bir istihbarat ekibini tuzağa düşürmek için kullandı. | Open Subtitles | أجل, وهذه الزعيمة في المعارضة أستغلت علاقتها بها لتقود فرقة المخابرات العالمية نحو الكمين |
| Neyse patronla tanışınca çok şaşırdım. | Open Subtitles | اندهشت كثيرًا حين الزعيمة. |
| Sal liderdi, ama bu çok önemli değildi. | Open Subtitles | سال كانت الزعيمة لكن لم يكن هذا أمراً مهماً |
| Hedef Hansen değilmiş. Kadın elebaşıymış. | Open Subtitles | هانسن)، ليست الهدف) بل هي الزعيمة |