"الزفاف في" - Translation from Arabic to Turkish

    • düğünü
        
    • Düğün
        
    • düğüne
        
    • Nikah işleri
        
    Ama düğünü evde yapmaya karar vermişsiniz. 6 Ocak mı dersiniz? -Evet. Open Subtitles لكن أعلم بأنكم تريدون الزفاف في المنزل في السادس من يناير, أليس كذلك؟
    Marshall'ın babası eğer New York'ta bir açık hava düğünü yaparsak soyulacağına ikna olmuş. Open Subtitles والد مارشال مقتنع أنه إذا عملنا الزفاف في الهواء الطلق في نيويورك،
    Hayır. Durun bir saniye. Anahtarı Düğün günü akşam 10.27'de alacağız. Open Subtitles المفتاح سيتم استلامه يوم الزفاف في الساعة العاشرة وسبعة وعشرون مساءا
    Fotoğrafçılardaki Düğün resimlerine bak, görürsün. Open Subtitles انظري إلى صور الزفاف في المتاجر وسترين ذلك
    Bu haftasonu düğüne gidiyorsun değil mi? Open Subtitles لديك هذا الزفاف في نهاية هذا الاسبوع، أليس كذلك؟
    Gerçekten bu şekilde düşünüyorsan, sanırım düğüne gelmemeyi düşünmen daha iyi olmuş. Open Subtitles وإذا كنتِ تشعرين بهذه الطريقةِ حقاً أظنّ أنّه من الأفضل أن لا تحضري الزفاف في نهاية الأمر
    Nikah işleri altkatta, evladım. Tebrikler. Open Subtitles حفلات الزفاف في الطابق السفلي يا بني تهانينا
    Dans olmadan bir Mısır düğünü düşünülemez. Open Subtitles أتعرفين الزفاف في مصر لا يكون زفاف بدون الرقص
    Dün geceki sosyete düğünü nasıldı? Open Subtitles كيف كانت حفلة الزفاف في الـمزرعة ليلة الأمس؟
    düğünü otelimde yapmak adına bir değişiklik var mı, söyledi mi? Open Subtitles هل يوجد أي إحتمال أن تقيم حفل الزفاف في فندقي؟
    düğünü yarın o kulübede yaparız. Open Subtitles يا. سيكون لدينا ليكون الزفاف في الكوخ غدا.
    Yine de düğünü güvenli bir yerde yapmayı umuyordum. Open Subtitles ومع ذلك كنت آمل أن يعقد الزفاف في مكان آخر آمن
    Bahar düğünü istiyorsun. Open Subtitles في مارس لقد أردتي الزفاف في الربيع
    Düğün sizin evde olacak. Open Subtitles أريد أن يتم الزفاف في منزلك هكذا حقوق الجيرة
    Düğün beşte başlıyor, yani saat üçte buraya dönmem lazım. Open Subtitles يبدأ الزفاف في الخامسة، لذا علي العودة عند الثالثة.
    Evet, ah, Düğün ayın 18'inde olmalı çünkü Nick, Amerika Açık'ta oynuyor, ve Tiger Woods dedi ki-- Open Subtitles نعم، يجب أن يكون الزفاف في يوم الثامن عشر، لأن نك سيلعب في الافتتاحيات، وتايقر وود قال فريدي
    Neden şu kaçmaya çalıştığın New York'taki düğüne gitmiyorsun? Open Subtitles أتعلمين , لما لا تذهبين لذلك الزفاف في نيويورك فقد كنت تريدين الخروج من كل تلك الحالة ؟
    Sokaklarda dedemin resimlerini yakarlarken bizi bu düğüne götürdüğünüze inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني تصديق أنك تجبريننا على الذهاب إلى هذا الزفاف في حين أنهم يحرقون صور جدّي في الشارع.
    Edith'in son özgür gününde düğüne bir ara verip yarın orada bir piknik yapalım o zaman. Open Subtitles دعنا نقومُ بنزهة هناك غداً، نأخذ إستراحة من الزفاف في آخر يومٍ من الحرية لِ"إيديث"
    Nikah işleri altkatta, evladım. Tebrikler. Open Subtitles حفلات الزفاف في الطابق السفلي يا بني تهانينا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more