| Sürücü reşit değilmiş. İsmini öğrenemedim. | Open Subtitles | السائقة كانت قاصرًا، لذا لم أعرف اسمها أبدا. |
| İki yüzlülük! Ama bir sorun var! Şu rehine, Sürücü senin cezalandırmak istediğin son kişi. | Open Subtitles | لكن هناك مشكلة, هذه الرهينة, السائقة, هي آخر شخص تود معاقبته |
| Bu da demek oluyor ki Sürücü, ne frene ne de direksiyona hiç dokunmamış. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّ السائقة لمْ تضغط الفرامل، ولمْ تلمس عجلة القيادة. |
| Hadi Şoför bey, bizimle birşeyler iç. | Open Subtitles | تعالى أيتها السائقة و تناولى واحداً معنا |
| "Sürücü olarak seçildim çünkü başka kimse olmak istemedi" | Open Subtitles | لقد كنت السائقة المعينة لأنني لم أقل لأحد ما أريده |
| Sürücü zamanında durabilmiş, ama aniden bisikletçi havaya uçmuş. | Open Subtitles | استطاعت السائقة التوقف في الوقت المناسب، لكن فجأة انفجر راكب الدراجة الهوائية |
| Sürücü sen miydin? Cenazeye geç kalıyordum. | Open Subtitles | أنتِ كنتِ السائقة ؟ لقد كنتُ متأخّرة على الجنازة |
| O sabaha mahsus, Sürücü Bayan Driscoll veya... otobüsle ilgili alışılmadık birşeyler var mıydı? | Open Subtitles | هل كان هناك شيء غير طبيعي يخص السائقة السيدة "دريسكول"؟ أو يخص الباص، في ذلك الصباح بالذات؟ |
| Yeni Sürücü Belle Williams, yeni sponsoru New York Bankaları ile yarışa ilk kez katılıyor ve kendi klasmanı için antrenman olacak. | Open Subtitles | و السائقة الخطيرة "بيل ويليامز" مع الضامن الجديد مصرف نيويورك يدخلونها الى المسار للمرة الأولى لتتمرن من أجل قسم السباقات التابعة له |
| Diğer Sürücü fena yaralanmış. Kanamadan ölmüş. | Open Subtitles | السائقة الاخرى تأذت لقد نزفت حتى الموت |
| Sürücü bileğinden yaralanmış ama müdahaleyi reddediyor. | Open Subtitles | السائقة أصابت معصمها ولكنها ترفض العلاج |
| Sürücü teslim oldu. | Open Subtitles | السائقة سلمت نفسها |
| Sürücü bizden farklı olarak, Dennis tam bir savaşçı. | Open Subtitles | السائقة, تختلف عنا, (دينيس), إنها محاربة حقيقية! |
| Annenin yakasında isim olsaydı "iyi Sürücü" yazardı. | Open Subtitles | (إذا كان لأمك شعار سوف يكون (السائقة الجيدة |
| - Yüzünde yara olan Sürücü. | Open Subtitles | السائقة ذاتالندبةعلىالوجه. |
| Sürücü kendinde değilmiş. | Open Subtitles | السائقة كانت مضطربة. |
| Şoför çok kan kaybediyor. Atardamar kanaması var gibi. | Open Subtitles | السائقة تفقد الكثير من الدماء يبدو كنزيف شرياني |
| İşte orası, Şoför bey. Burada dur. | Open Subtitles | إنتظرى أيتها السائقة, ها هو |
| Ben de Şoför olurum. | Open Subtitles | وأنا سأكون السائقة |