Buna rağmen, ufak bir dozu böcek ısırması ve Zehirli sarmaşık yarasına iyi gelir | Open Subtitles | لكنْ بكمّيّات قليلة يستطيع معالجة اللبلاب السامّ ولدغات الحشرات |
MRSA değil. - Biliyorum, hastalığı Zehirli sarmaşık. | Open Subtitles | "ليست "ع.ذ.م.م - أعلم، إنّه السُمّاق السامّ - |
- Zehirli sarmaşık yüzünden olmadı. | Open Subtitles | لم يكن هذا بسبب السُمّاق السامّ |
Lütfen geri çekilin, ve Zehirli gazları içinize çekmeyin. | Open Subtitles | لذا، تراجعوا وحاولوا عدم إستنشاق الدخان السامّ |
İlaçlamadaki Zehirli gaz yüzünden olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن هذا بسبب الغاز السامّ من الرشّ. |
Söyle yarın gelsin. Ve Zehirli meşeye de bir baksın. | Open Subtitles | أخبريه أن يأتي غداً، ويتحقق من البلوط السامّ |
St. Lucia'daki Zehirli kükürt kaynakları son 4.000 yıldır fokurdayıp duruyor. | Open Subtitles | كبريت سانت لوسيا السامّ يَقْفزُ يُهسهسُ ويَتفقّعُ للسَنَوات الـ4000 الماضية. |
Şifalı ot kazıcılarla birlikteyken bir keresinde Zehirli kurtboğan otu görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيت مرّة الأقونيطن السامّ معَ حفـــار الجينسنغ |
Belki de aradığımız şey bir insan değil bir tür Zehirli atık. | Open Subtitles | نحن نبحث عنهم... لكن نوع من التسرّب السامّ. |