"السباك" - Translation from Arabic to Turkish

• tesisatçı
• tesisatçıyı
• muslukçu
• Tesisatçıyla
• tesisatçısı
• tesisatçıya
• tesisatçının
• tesisat
• Tamirciyi
• muslukçuyu
• muslukçunun
• tesisatçıyım
• tesisatçıdır
• tesisatçısının
• tesisatçısından

tesisatçı, üst kattaki tuvaleti söktüğü için, buradakini kullanman gerekecek.
السباك يصلح الحمام الذي بالأعلى لذا ستستخدمون هذا الذي هنا

tesisatçı bir yerlerde tesisat yapıyordu, çocuklar da okuldaydı.
وكان السباك يعمل بمكان ما والأطفال كانوا بالمدرسة

Su var mı? Üzgünüm, maalesef tesisatçı gelene kadar su yok.
آسفة, ولكن لحين حضور السباك آخشى ألا أستطيع ذلك

Elektrikçiyle tesisatçıyı aynı gün eve çağırmam tesadüf değildi.
لم يكن دون قصد أن أدعو الكهربائي و السباك في اليوم نفسه

Belki de muslukçu ile pijama partisi yapmakla meşguldün. *
ربما انتي منشغله جداً بالحصول على سهره مع السباك

Sanki buradaki tek tesisatçı siz misiniz?
هل تعتقد بأنك السباك الوحيد الباقي على قيد الحياة هنا؟

Efendim, içeride biri mi var? - Hayır, o sadece tesisatçı.
سيدى هناك أحد فى الداخل لا لابد أنه السباك

Karşı tarafta birileri bir tesisatçı çağırana kadar günler geçer.
ستمر أيام قبل أن يستدعي أحد السباك إلى هناك

İkinci tesisatçı da: "Bu sadece görünen kısmı." dedi.
فقال السباك الثاني أجل وهذا ما نراه وحسب

24 saat açık tesisatçı bulmak bir masalmış.
السباك الذي يعمل على مدار 24 ساعة يعتبر خرافة

10 dolarına bahse girerim bunda çıplak kolejli kızlar ve bir tesisatçı vardır.
10دولارات للقول أن هذا ينطوي على الطَالِبَاتْ العاريات و السباك

Ertesi gün tesisatçı geldi.
لا أستطيع أخذ النتائج غداً, السباك سيأتي للمنزل

Bir tesisatçı borularla uğraşırken boruların kalitesini düşünmez.
السباك لا تهمّه جودة الأنابيب عندما يعمل عليها

tesisatçı yarın tekrar gelmesi gerektiğini söyledi.
لقد أخبرني السباك بأن سيضطر للعودة بالغد، لذا

Bir yazılım tasarımcısını kravatından ve emekli bir tesisatçıyı sol elinden tanıyabileceğini söylemişsin.
قلت بأنه يمكنك معرفة مصممي البرامج من خلال ربطة عنقهم ومعرفة السباك من خلال يده اليسرى

Onu ayrıştırabilriz.-- muslukçu şöyle diyebilir, "Eee, peki su nerede?"
و قد نقسمه-- السباك سيقول، "حسنا أين الماء؟"

Şu Tesisatçıyla gerçek bir aşk yaşadığını söylediğinde..
عندما قلتِ لي ان هنالك حباً حقيقياً بينكِ وبين السباك كنتُ رجلاً صالحاً

Hey, su tesisatçısı gelmediyse bir şey yapamayız.
هيه ,انا لن استطيع عمل اى شئ حتى يأتى السباك

tesisatçıya falan gerek yok, doğru düzgün bir pense verir misin?
لا أعرف أي سباك، ولكن هل يمكنك إحضار مفتاح السباك لي؟

Bak, şanslı günündesin dostum. tesisatçının parasını ben ödeyeceğim.
انظر، إنّه يوم حظّكَ يا صديقي سأدفع اجرة السباك

Arta kalan yemekleri yersin, lavabonu tamir etmesi için Tamirciyi beklersin.
لتأكلي بقايا طلبية الطعام، وتنتظري السباك ليصلح لك مغسلة المطبخ.

Hayır, muslukçuyu karıştırmayalım buna.
كلا . لنبقي السباك خارج الموضوع

Parkie onu muslukçunun asistanı Skip Ortega'dan almıştı o da tuvaletin yanında bulmuştu.
(باركي)، حصل عليها من (سكيب اورتيجا) مساعد السباك الذي وجدها في الحمام المجاور

Hayır, Bayan Williams. Ben tesisatçıyım.
لا الآنسة (ويليامز) وقلت لها أنا السباك

Brad, yönetici tesisatçıdır. Bütün işi biz yaparız.
ّ(براد) هو السباك التنفيذي نحن من يقوم بكل العمل

Altı ay lanet olası su tesisatçısının gelmesini bekledim.
... أنا إنتظرت ستة شهور لعينة . أنتظر السباك اللعين لكى يأتى

Su tesisatçısından sonra beni tekrar çağır, tamam mı?
اطلبنى مره ثانيه بعد ان يأتى السباك اوكى ؟