Ağaçların yaprak dökmesinin tek nedeni kışla gelen donma tehlikesi değildir. | Open Subtitles | تهديد الصقيعِ الشتويِ لَيسَ السبب الوحيد الذي يجعل الاشجار تتخلص من اوراقها. |
Eames'in bir karaışıklıyı öldürmesinin tek nedeni bir beyazışıklıyı öldürebilmek için tataryayını alması. | Open Subtitles | إنَّ السبب الوحيد الذي يجعل "إيمز" يقتل "مُظلماً" هو لأنه بحاجةٍ لنشابة سهامه ليقتل بها أحد "المُضيئين" |
PGE'nin görüşmesinin tek nedeni bunun basit bir emlak anlaşmazlığı olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يجعل " بي .جي. و إي" تكلمنا حتى ... هو أن القضية ... |
Gizli servisin geri çekilmesinin tek nedeni elinde başkan olduğuna inanmalarıdır. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يجعل المخابرات السرية تنسحب هو اعتقادهم بأن (جمعة) حصل على الرئيسة |
Jimmie'nin bizi dağıtmamasının tek nedeni mazimizin olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يجعل ( جيمي ) لا يطردنا بسبب تاريخنا مع بعض |
Riddle'ın herkesin işine karışmasının tek nedeni İtfaiye Genel Müdürlüğü'nde çalışma şansının olduğunu düşünmesi. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يجعل (ريدل) يحشُر نفسه في كل شيء لأنّه يظن أن لديه فرصة في أن يكون مفوّض قسم الحرائق الجميع يعلم ذلك |
Hector Campos'un o salonda idman yapmasının tek nedeni benim istemiş olmam. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يجعل (هيكتور كامبوس) يتدرب في ناديك الرياضي هو أنني طلبت منه ذلك |