"السجناء" - Translation from Arabic to Turkish

• mahkumlar
• mahkumları
• mahkum
• mahkûmlar
• mahkumların
• mahkûmların
• mahkûmları
• mahkumlara
• tutsaklar
• tutuklular
• mahkûm
• mahkumlardan
• esirleri
• mahkumlarla
• esirler

mahkumlar, HYB'lere ırkları sebebiyle dinleri ya da siyasi inançları yüzünden gönderiliyor.
يقع إرسال السجناء لوحدة إدارة الاتصالات بسبب العرق، والدين أو معتقداتهم السياسية.

Diyelim ki o mahkumlar özgür ve fikirlerini dile getirebiliyorlar.
ولكن أولائك السجناء كانوا يتمتعون بالحرية التي تمكنهم من الكلام

Müdür Humson, yazdığınız bir kitapta, mahkumları çocuklarınız olarak tanımlıyorsunuz.
السجان هامسون ، فى كتاب كتبتة أشرت الى السجناء كأولادك

tutuklular Meksika Cumhuriyeti kriminal tüzüğünün 1224. paragrafı gereğince ölüme mahkum edilmiştir.
السجناء محكومون بالاعدام بموجب القرار رقم 1224 باسم المحكمة العليا للجمهورية المكسيكية

mahkûmlar arasında kavgaya neden oluyor Diğer mahkûmlar bit ve pireden şikayet ediyor.
هذا الشيء يخلق نزاعات بين النزلاء، وبدأ السجناء الآخرون يشكون من القمل والبراغيث

Sağ tarafımızda, ünlü gergi aletinin maketini görüyoruz... mahkumların üzerinde gerildiği işkence aleti.
واذا اتجهنا الى اليمينو نجد نموذجا لأدوات التعذيب التى كان السجناء يتعلقون عليها

Yargıçlar, mahkûmların çocuk sahibi olmaları konusunda bir fikir belirtmemişler.
و لَم يُعبِّر القُضاة عن رأيهِم حولَ إنجاب السجناء للأطفال

mahkûmları meşgul edecek kadar iş bulunmuyor.
لا توجد أعمال كافية لإبقاء السجناء مشغولين

mahkumlar her şeyden fazla neden nefret ederler biliyor musun, Burke?
أتعرف ما الذي يكرهه السجناء أكثر من أي شيء آخر ؟

mahkumlar her şeyden fazla polisten nefret ederler. Kahrolası domuzlar!
يكره السجناء الشرطيون أكثر من أي شيء آخر، الشرطيون الحقيرون

Geçide güç ver ve diğer mahkumlar yerken elle çevir.
نمد البوبة بالطاقة ونتجه مباشرة بينما يتناول السجناء الاخرون العام

- ...mahkumlar değiştirildiğinde... - Hı-hı. ...Pakistan ordusunun gözetiminde kalacaklardır.
أنّه بمجرّد تسلّم السجناء سوف يبقون داخل السجن العسكري الباكستاني

Müdür Humson, yazdığınız bir kitapta, mahkumları çocuklarınız olarak tanımlıyorsunuz.
السجان هامسون ، فى كتاب كتبته اشرت الى السجناء كاولادك

mahkumları erkek merkez hapishanesinden Van Nuys... ..mahkemesine taşıyan otobüs Los Angeles'ta... ..1.
حافلة نقل السجناء من المخفر الرئيسي إلى سجن فان نويز دمرت قبل لحظات

Rusya'da, hükümetin Nina'dan daha çok istediği bir mahkum var.
هنالك بعض السجناء في روسيا حكومتي تريد اكثر من نينا

Bazı mahkûmlar ilk kez çocuklarıyla böyle bir ilişki kurabildiklerini söylediler.
يقول بعض السجناء أنها المرة الأولى التي يبدؤون فيها بناء علاقة مع أطفالهم.

Anlıyor musunuz, yasalar bir taraftan, mahkumların haykırışlarına karşı acımasızlar.
نرى القانون من نحاية عنيدة إلى صراخ، و بكاء، السجناء

Hapishane postası mı açık bir şekilde mahkûmların propagandasını destekliyor.
إنحدار البيت الكبير؟ من الواضح بأنك دعمت دعاية السجناء هذه

Medyayı ya da mahkûmları rahatlatmak için acele edecek değiliz.
لن نتسرع لمجرد إرضاء الإعلام أو السجناء.

Arada sırada gösterilere katılırım ve mahkumlara okuma yazma öğretirim.
أنني أكون نشطة في بعض الأحيان.. وأعلم السجناء طريقة الكتابة..

Politik tutsaklar Sevgi Bakanlığı'nda gözaltına alınır ve işkence görür.
ويتم احتجاز السجناء السياسيين وتعذيبهم فى وزارة الحب.

Birkaç mahkûm kavga etti ve ben de birini kafese koydum.
بعض السجناء دخلوا في قتال وعليه انا وضعت واحد في القفص

Kötü şöhretli mahkumlardan biriydi.
تفضل الباد. هو كان من اكثر السجناء السئ السمعة

Ama şu anda esirleri vuruyorlar ve bizim sadece tek bir silahımız var.
لكن هناك العديد من السجناء يقتلون الان وليس لدينا سوى بندقية المانية واحدة

Ona Borden'in ancak diğer mahkumlarla birlikte bırakılırsa ortadan kaybolacağını söyledim.
اخبرته انه لن يهرب الا اذا سمحنا له بالخروج كباقي السجناء

"Kadin ve çocuklarinda bulundugu bazi esirler gözaltinda tutulduklari yerde,"
بعض السجناء اُخذوا إلى أماكن الحجز من ضمنهم نساء وأطفال